Symantec´ten İnternet Güvenliği Tehditleri Raporu

0
Nightwalker
Internet güvenliği çözümleri alanında dünya lideri olan Symantec, siber güvenlik eğilimleri hakkındaki en kapsamlı analizleri içeren Symantec Internet Güvenliği Tehdit Raporu’nu yayımladı. 30 terabyte’dan fazla veri incelemesinin sonucu olan bu raporda, ağ-bazlı saldırı eğilimlerine, zayıflık tespitlerine ve kötü niyetli kodlara yer verilmektedir.

Symantec, 2002 yılının ikinci yarısında toplam siber saldırı eğilim oranının ilk kez yüzde 6 oranında düştüğünü raporladı. Rapor ayrıca Opaserv gibi yakın zamanda ortaya çıkan karma tehditlerin yol açtığı zararların, Code Red gibi daha önce gelen tehditlerden daha az olduğunu da gösteriyor. 2002 yılında gözlemlediği 2,524 ile 2001 yılından bu yana %81.5 oranında artış gösterdiğini kaydeden Symantec, gelecekte ortaya çıkabilecek güçlü, karma saldırıların Internet kullanıcıları için büyük bir tehdit oluşturacağına inanıyor.

Symantec Güvenlik Servisi başkan yardımcısı Amit Yoran, dünyanın en büyük güvenlik veri deposunun deneysel analizine dayalı olan Symantec Internet Güvenliği Tehditleri raporunun ; siber güvenliğinde ortaya çıkabilecek eğilimler için en güvenilir kaynak olduğunu belirtiyor. Yoran raporun, şimdiki ve gelecekteki güvenlik stratejilerinin etkinliğini ölçebilmeleri için BT yöneticilerine karşılaştırmalı değerlendirmeler ve rehberlik sunduğunu da sözlerine ekliyor. Symantec Internet Güvenliği Tehditleri raporunda aşağıda yer alan diğer önemli noktalara da değiniyor:

Siber Saldırı Eğilimleri

Son altı ay içerisinde raporlanan saldırıların yüzde 85’i saldırı öncesi keşif olarak; yüzde 15’i ise değişik formlardaki sömürücü saldırılar olarak adlandırılmıştır. Son altı ay içerisinde şirketlerin haftada 30 adet saldırıya maruz kaldığı saptanırken, bir önceki altı aylık dönemde haftalık saldırı sayısı 32 olarak belirlenmişti. Güç ve Enerji şirketlerine yapılan saldırılar hem sayısal hem de zarar vericilik açısından ilk sırada yer aldı. Benzeri biçimde Mali Hizmetler sektörü’nde yer alan firmaların uğradıkları saldırılar önceki döneme göre artarken, bu saldırılar arasında zarar verici boyuttakilerin sayısında da artış gözlemlendi.

Açıklık Eğilimleri

Orta ve yüksek derecede zarar vermeye yönelik tehditler, açıkların büyümesine neden olmaktadır. Ortaya çıkan yeni açıkların %60 ı, kullanım kodu gerektirmediğinden veya gereken kullanım kodunun kolayca bulunabilmesinden dolayı, kolaylıkla istifade edilebilir durumdadır. Bununla beraber kullanım kodu gerektiren açıkların 2002 yılında sadece yüzde 23’ünde; 2001’de ise yüzde 30’unda kullanım kodu bulunmaktaydı. Kötü niyetli eğilimler

En sık raporlanan tehditler olarak görülen karma tehditler; saldırıları başlatmak, iletmek ve yaymak amacıyla virüs, worm,Trojen atları ve kötü niyetli kodları sunucular ve Internet’in zayıflıklarıyla birleştirmektedir. Kötü niyetli kodların yüzde 80’ine Klez, Opaserv ve Bugbear gibi karma tehditler neden olmaktadır. Symantec’in ortaya koyduğu siber saldırı eğilimlerinin kökeninde ise yüzde 78 oranında daha önceki ve yakın geçmişteki karma tehditler yer almaktadır.

turk.internet.com

İlgili Yazılar

MYDoom Virüsünün Getirdikleri

aRda_

W32/Mydoom Virüs Tanımı : Toplu e-posta atan bir virustür. Aşağıdaki özelliklerde geliyor:
Kimden (From): Konu(Subject): test hi hello Mail Delivery System Mail Transaction Failed Server Report Status Error Metin (Body):

Microsoft Yamana Yamana Ne Hale Geldi ?

sundance

Outlook`da bir açık daha. Zaten Lovebug ve Anna wormlarından sonra, artık önüne gelen Vbasic`çi virüs yazmaya başladı `Nasıl olsa Outlook`da bir şekilde çalışır` diye :)

Son virüs benim hep illet olduğum (Outlook kullanmadığımdan olsa gerek) maillara eklenen VCARD dosyası sayesinde yayılmakta. Artık ne yapacağı yaratıcılığa kalmış, ekrana bir yazı çıkartabilir, harddiskinizi formatlar, sharinglerinizi full açar vs.
Allahtan MS hemen bir patch yayınlamış. Detaylı haber Wired'da

Gmail Problemi(!)

e2e

Gmail'in "kişisellik"i ihlal etmesi, sınırsız disk alanı gibi özelliklerinden daha fazla tartışılmıştı. Ama tartışmalar bir süre sonra yerini tam bir sessizliğe bıraktı. Ama SecurityFocus'taki yazıdan sonra bu tartışmaların kolay kolay bitmeyeceği anlaşılıyor.

Google, mail mesajı-reklam ilişkisinde kişisel hakların gözardı edildiği, gizlilik ilkesinin yok sayıldığı eleştirilerine, "Mesajları insanlar değil, bilgisayarlar tarayacak" cevabını veriyordu. SecurityFocus'ta yazan Mark Rasch ise yazısında, "bir insan ya da insanlar tarafından yazılmış bir program; ikisi de aynı şey" diyor. Yazar, ayrıca bu tarz tarama sistemlerinin yeni bir Echelon işlevi taşıyabileceğini belirtiyor. Ve Google'ın bu politikasının ABD yasalarına da ters düştüğünü belirtiyor.

Keylogger üreticisine dava... Ama neden?

tongucyumruk

ABD ordusunda çalışıyorsanız, eşinize güvenmediğiniz için bilgisayarına keylogger yüklediyseniz ve boşanmanızın ardından durum ortaya çıkınca hiç tahmin etmediğiniz tazminat davası ile karşı karşıya kalırsanız ne yaparsınız?

Tabiiki her vatansever Amerikan vatandaşının yapacağını: Kanadalı şirketi dava edersiniz.

Gizli anahtarlarınızı gizleyemezsiniz!

tongucyumruk

İngiliz ulusal güvenlik ajansı Home Office, 2000 yılında çıkan RIPA adlı yasanın üçüncü bölümündeki bugüne kadar kullanmaya başlamadğı hakkını kullanmak yönünde hazırlıklara başladı. Sözkonusu yasanın üçüncü bölümü İngiliz polisine ihtiyaç duyması halinde kişilerin açık anahtar tabanlı şifreleme uygulamalarında kullanılan gizli anahtarını isteme hakkını tanıyor. Gizli anahtarını teslim etmeyi reddedenler içinse hapis cezası öngörülüyor.