Sanal Gerçek ve Gerçek

0
FZ
Hacettepe Üniveristesi, Bilişsel Psikofizyoloji Araştırma bölümünden Prof. Dr. Sirel Karakaş ile `meta-biliş´, `kokteyl partisi etkisi´, `meta bellek´, `sanal iletişim ile gerçek fiziksel iletişim arasındaki farklar´ üzerine ilginç bir söyleşi.

Prof. Karakaş genellikle insanların pek de üzerinde durmadıkları `koku alma ve buna göre duygu oluşturma´ özelliğimizden ve bunun iletişimi ne kadar ciddi olarak etkileyebileceğinden tutun da TV karşısında sürekli belli türde bir yayına maruz bırakılan çocuklarda görülen otizm hastalığına dek pek çok şeyden bahsediyor.

Söyleşinin tamamını bu adreste okuyabilirsiniz.

İlgili Yazılar

PANEL: Yeni Medyada Nefret Söylemi

arkeles

Panelde Internet ortamındaki yayınlarda, ana akım medyanın haber portallarında, Facebook ve sosyal paylaşım ağlarında, Video Paylaşım Sitelerinde Nefret Söylemi incelenecektir. Ayrıca genel çerçeve ve Hukuki bouyutu da masaya yatırılacak ve son bölümde ise katılımcılar ile birlikte değerlendirme ve karşılıklı tartışma olacaktır.

Yeni medya'nın çalışanları, yazarları, çizerleri ve tabiki teknik yapıcıları bilişimci arkadaşları aramızda görmekten mutluluk duyarız.

http://www.alternatifbilisim.org
Panel Programı
Nasıl Giderim?

Sanal İlişkiler

mambo

Geçenler de uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla karşılaştım yolda birbirimizi yaklaşık 2-3 senedir görmüyoruz. Fakat işin ilginç tarafı ikimiz de birbirimizin ne yapıp ne ettiğinden haberdarız. Oturduk konuştuk, uzun süredir görüşmememize karşın mail ve cep telefonu yoluyla bunu hallettiğimizin farkına vardık.

Akşam eve gidince düşündüm, sanırım teknoloji ilerledikçe ilişkiler de gittikçe sanal yaşanacak. Teknoloji insanları birbirine yaklaştırması gerekirken uzaklaştırıyor mu?

Belkide biz (ya da sadece ben) teknolojiyi yanlış mı kullanıyoruz? İlişkilerimizi arkadaşlıklarımızı sadece dijital yolu kullanarak idare etmek daha mı kolay geliyor? Belki bilgisayar ve de cep telefonunun arkasına saklanarak yüz yüze konuşmanın stresini bize hissetirmediği için bu yolu kullanıyoruzdur. Bilemiyorum.

Dejenere Günlük...

parsifal

Gelen bir linkle irkildim!!!e-gunluk

Yazıyorsun günlüğü, giriyorlar okuyorlar...
Hatta en çok okunan günlükler diye top 10 bile yapmışlar.
Tabi bütün günlükler tüm okuyuculara açık değil. Fakat açık olanlar var. Gir istediğin günlüğü oku. "Kapı deliğinden gözetlemek" veya "duvara bardak dayayıp komşuyu dinlemek" gibi bir şey.
Benim bildiğim günlük kutsaldır. Sırlarını paylaşırsın falan...
O da bekaretini kaybetmiş, dejenere olmuş...

İlk Online Gülücük ;)

anonim

Internetin hayatımızla oluşturduğu sentezin ardından, imkansıza daha da yaklaştık sayılır, en azından hislerimizi dijital sayfalara aktarabiliyoruz...
Evet şu smiley'lerden bahsediyorum, chat ortamında `emotion` şeklinde aldığımız uyarılardan, yada herkesin mesajının belirli yerlerinde gördüğümüz garip karakterlerden.
Slashdot'dan okuduğuma göre Mike Jones adlı amcamın çabası sonucu dünyanın (internet dünyası mı demeliydim?) ilk smiley'i bulundu, sonuç; gelmiş geçmiş en büyük online arkeolejik buluntu: :-)

Uyanamayanlara kesin çare!

sundance

Siz de o her sabah silah zoruyla yataktan kalkanlardan mısınız? Alarmınızı tekrar tekrar susturup, beş dakikalık işkencelerle güne başlamak zorunuza gitmiyor mu? Peki işinizi kaybetme korkusu?

Peki daha direkt olalım, alarmı her susturduğunuzda para kaybediyor olsanız? Sanırım bu biraz daha etikili olur değil mi? O zaman buyrun sizi ThinkGeek'e alalım, kendinizden nefret etmek için yeni bir yöntem bulmuşlar SnuzNLuz isimli bu saat, gerek Rj45 gerek wireless (WPA destekliyor) olarak Internet'e bağlı ve snooze düğmesine her bastığınızda hesabınızdan (dünya üzerinde 1600 banka destekliyor) nefret ettiğiniz bir organizasyona (6200 tane içinde mutlaka size karşı olan vardır) belirlediğiniz bir miktar parayı bağışlıyor! Snooze'a her bastığınızda kendinizden biraz daha nefret ediyorsunuz (tabi uyanınca) (Ed:Bilgi için Mehmet Köse'ye teşekkürler)