Kısa bir tarih
Microsoft yönetimi LINUX (aslında genel olarak "UNIX" ama; ücretsiz dağıtılmasından olsa gerek, hep LINUX'u ön plana çıkardılar) işletim sistemini bir tehdit olarak görmeye başladığında (-ki bu son derece doğaldır. Bill Gates herhalde şirketini sevap toplamak için kurmadı) önce "Windows LINUX/UNIX'den daha hızlıdır" iddiaları ortaya atıldı. Bu süreçte çok ilginç performans karşılaştırmaları ve ilginç yorumlar yapıldı ama kısa sürede durumun aslında hiç de öyle olmadığı; kullanım amacına göre yapılacak ayarlarla her iki işletim sisteminin performansının da çok değişebildiği, asıl belirleyici unsurun işletim sistemi değil de donanım/yazılım konfigürasyonu olduğu görüşünde birleşildi. Microsoft sitelerinde MS ürünlerinin daha hızlı olduğuna ilişkin yazılar kadar LINUX ve BSD yanlısı sayfalarda GNU/LINUX'un ve BSD'nin daha hızlı olduğuna ilişkin yazılar yayınlandı. Sonuçta tartışmalar mavi'mi daha güzel bir renktir, yoksa yeşil mi? sorusuna dönüştü ve anlamıiz bir şekilde sürüp gidiyor.Ancak LINUX'un tehdidi artarak sürüyordu. Günün birinde MS yöneticileri NT tabanlı işletim sistemlerinin "daha güvenli" olduğunu söyleyiverdi. İlginçtir ki bu önermeye yalnızca bilgisayar mizahi ile ilgili web sitelerinde yanıt verildi. Doğal olarak tartışma çok ama çok kısa sürdü ve bu önerme insanları gülümseten hoş bir söz olarak anılarımızdaki yerini aldı.
Şimdilerde MS her firsat ve ortamda LINUX'un işletme maliyetinin (TCO: Total Cost of Ownership; toplam sahip olma maliyeti) yüksek olduğunu öne sürüyor. Elbette ticari bir kuruluş olarak satışlarını ve piyasa hakimiyetini arttırmak için elinden geleni yapacaktır; buna hiç bir sözüm yok. Ancak bunu yaparken kullanıcıların; hele bilgisayarlarla profesyonel olarak uğraşanların zekalarına hakaret etmeye hakları olmadığını düşünüyorum.
XP ilk çıktığında başında çıkan tam sayfa ilanları hatırliyor musunuz? "Eğer Office-XP kullanırsanız bilgisayarınıza virüs bulaşmaz!" benzeri bir cümle içeren reklamı... Bunu ilk gördüğümde bir XP, bir de Office-XP alıp sonra maıinaya virüs bulaştırıp (ki bildiğiniz gibi hiç de zor olmayacaktı, makinayı net'e bağlayıp bir iki saat bekleyecektim; o kadar) tüketici haklarıyla ilgili yerlere şikayetlerde bulunup zararımın tazmin edilmesini istemeyi düşünmüştüm. Ancak hangi mahkemede hangi zararı açıklayacaksın? En fazla Office-XP'nin parasını geri alırdım; ya da daha kötüsü mahkeme karariyla yeni birer Office ve XP paketi verirlerdi.
"Linux'un Ücretsiz Olmadığını Kanıtlayan 10 Neden" başlıklı yazıda öne sürülen gerekçelere yanıtlarıma geçmeden önce belirtmek istediğim bir konu var: Yazdiılarımın tamamını okuyuyunca farkettim ki kullandığım dil gittikçe cıvımış. Aslında ciddi bir yazı yazmaya niyetlenmiştim ama kusura bakmayın, elimde değildi.
Iste MS'in TOC yazısına yanıtlarım:
Microsoft'un yazısından alıntılar yeşilimsi renkle belirtilmiştir.
... Örneğin, Maureen O'ara (doğrusu "O'Gara olacak) 7 Şubat, 2001 tarihinde LinuxGram'da yayınlanan bir makalesinde Linux-dağıtıcısı SuSEnin yaklaşımını incelemekte ve SuSEnin ABD başkanı Volker Wiegand'tan alıntı yapmaktadır; Wiegand kullanıcıların ücretsiz bir ürün aldıklarını düşündüğünü ama ödemelerı farklı şekillerde yaptıklarını ifade etmektedir. ....
Neden 1: Sınırlı Aygıt Sürücüsü DesteğiM. O'Gara'nın yazısını Net'te bulamadım ama V. Wiegand'ın ertesi günü yaptığı bir açıklamayı buldum. Görünüşe göre O'Gara'nın yorumuna pek güvenmemek gerekiyor. Kaldı ki bugüne kadar hiç bir LINUX ürünü için farklı bir ödeme yapmam gerekmedı; yapması gereken birisiyle de karşılaşmadım.
Yazıda sözü edilen POS cihazı, IBM'in "embedded LINUX" ile ürettiği özel bir donanım. Doğal olarak yazıcısı da özel. Sanki POS makinalarına her türlü yazıcı takılırmış da IBM (daha doğrusu IBM'in bu üründe kullandığı RedHat) bunları desteklemezmiş gibi bir yanıltıcı ifade kullanılıyor. Hayır sayın MS! T13 ve T14 dışında ki yazıcıları desteklemeyen RedHat LINUX değil; yalnızca IBM! Bu da basitçe IBM'in ticari bir tercihi. Ayni XP'nin ext3 dosya sistemini desteklememesi gibi...
Bir başka deyişle, şu anda Linux'un "Red Hat" sürümü için sadece bir aygıtı (bir yazıcı aygıtını) desteklenmektedir.
Zekama hakaret eden bir cümle! Ustaca kaleme alınmış, kolayca kıvırtılabilecek, ama bu işlerden iyi anlamayanları"Ya... bak gördün mü?" dedirtecek bir cümle...
Tarayıcı, müşteri ekranları, kredi kartı işlemcileri gibi diğer temel perakende donanım aygıtları için destek nasıl sunulacaktır?
IBM'den POS makinası alanlar tarayıcı (lazer barkod tarayıcısı olsa gerek), kredi kartı işlemcisi gibi temel donanımları kullanamayacakmış bir kanı yaratmaya çalışıyorlar. Eğer haklılarsa IBM POS kullananlar barkod okumayı öğrenmiş olmalılar; çünkü IBM POS kullanan mağazalarda ben müşteri olarak bir sorun yaşamadım.
Red Hat dışındaki Linux sürümleri nasıl desteklenecektir?
Dalga geçiyorlar herhalde. Windows tabanlı avuçiçi bilgisayarlar Windows-XP'yi nasıl destekleyecekse IBM POS'larda Mandrake LINUX'u öyle destekleyecek!
Diger bir önemli nokta ise, Red Hat gibi şirketlerin bu gibi tüzel kişiler tarafından geliştirilen sürücüleri destekleyip desteklemeyeceğidir. Sürücüleri büyük olasılıkla perakendeciler ve perakende üreticileri geliştirecektir. Öyleyse Red Hat veya diğer Linux dağıtıcıları bunları desteklemeyebilir ve yardım sunmayabilir mi?
Neden 2: Destek/Bakım MaliyetleriGene MS'in iyi anlayamadığı bir konu... Eger bir donanım için sürücü gerekiyorsa bunu RedHat, Mandrake ya da Microsoft değil, donanımın üreticisi geliştirir. Eger yaygın olarak kullanılan bir donanımsa, RedHat, Mandrake gibi dağıtım hazırlayan kuruluşlar bu sürücüleri standart pakete eklerler. Bir donanım üreticisinin sürücü yazmak için RedHat'in yardımına gereksinimi yoktur. Kaldı ki yardım istese de herhalde olumlu yanıt almayacaktır. Neden mi? Çok basit, sürücü yazmak için gereken her türlü bilgi ortada... Tüm kaynak kod orda, masanın üstündeki CD'de duruyor... Oysa Windows için sürücü yazması gereken bir donanım üreticisi MS'in yardımı olmadan tek bir modül bile yazamaz. Bu durumda da şu soru akla geliyor: "Ya Microsoft bu insanlara yardım etmezse?"
Farklı Linux sürümleri dağıtan üreticilerin büyük çoğunluğu hizmet satarak gelir elde etmektedir.Oysa Microsoft şirketi, ürünlerini kullanan insanların bağışlarıyla ayakta durmaktadır :)
Geliştirdikleri işletim sistemi sürümünü küçük bir bedelle satmalarına karşın destek hizmeti için ek ücret istenmektedir.
Ohhoooo.. daha RedHat'in işletim sistemi sürümü geliştirmediğinin, www.redhat.com'dan her şeyin (inanmayacaklar ama) ücretsiz olarak indirilebildiğinin farkında bile değiller.Kurulumla ilgili olmayan ve ücretsiz destek kapsamında yer almayan (örneğin gelisim veya diğer kaynaklarla ilgili) bir sorun için aradığınızda, servis ücreti ödemeniz gereklidir.
Sanki MS'i aradığınızda her sorunuza ücretsiz yanıt veriyorlarmış gibi...Red Hat aynı zamanda ev kullanıcıları ve KOBI'ler için anlık destek sunmaktadır, tek arama için 325 Dolar ödenirken 10 arama hakkında oluşan paket için 1799 Dolar ödenmektedir.Hmmm... Iyiymiş... MS'in yazısının yazıldığı tarihteki (sanırım 2000) fıyatları bulmama olanak yok ama simdilerde RedHat desteği için yılda 60 (yazıyla altmıs) dolar ödemek yetiyor. 80.000 dolar "Developer Support" için olmasın? Eh... IBM'den POS almayı düşünenlerin dikkatli olmaları gereken bir konu tabii! Belli mi olur? Bir gün IBM'den mağaza yönetimini arayıp "şu bizim developer aidatını ödesenize" deyiverirlerse ne yaparsınız.Dolayısıyla, perakende organizasyonunuzun gereksinimlerini karşılamak için bu yazılımda değisiklikler yaptıysanız, size herhangi bir paket yardımı sunmayacaklardır.
Okuyan da sanki MS ürünleriyle geliştirilmiş olan, örneğin WinNT desteği altında çalışan bir video konferans sistemindeki sorunlara destek verecekler sanır.
İkinci olarak, bazı dağıtıcılar destek vermek için bazı donanım gereksinimlerini karşilamanızı istemektedir. Red Hat buna bir örnektir. Uluslararası Teknik Destek Yönetmelikleri ve Tanımları belgesinde, X86-işlemcili bir hedef sistem için 8 MB belleğe sahip bir Intel Pentium II kartına sahip olmanız ve ana sisteme bağlantı için aşagidaki aygıtları kullanmanız gerektiği belirtilmektedir:
1) Ethernet kartı
2) Etherboot yazılımını sınamak ve kullanmak için disket sürücüsü
3) BIOS ayarları için video kartı
4) Ana işletim sisteminin klavyesini kullanabilmek için kablolar
5) Video monitörü ve mouse
6) Disket sürücüsünü hedefe bağlamak için serit kablo
7) Hedef sistemin BIOS ayarlarını başlatmak için klavye ve mouse gerekebilir. Red Hat bu gereksinimleri karşılamayan müşterilere destek hizmeti vermemektedir.
Oysa MS destek vermek için makınanızda video kartı, monitör klavye gibi çevre birimleri olmasını istemeyecektir. Destek vermek için onca masrafa girmenizi olsa olsa LINUX'cular ister!
Microsoft, çoğu Linux dağıtıcısı gibi, müşterilerine bir dizi seçenek sunmaktadır. Microsoft'un destek seçeneklerini Linux'un destek seçeneklerinden farklı kılan nokta Microsoft'un uzun yılları içinde geliştirdiği kapsamlı destek sürecidir. Microsoft kamuya açık bilgi tabanlarında ve diğer web sitelerinde çok sayıda yararlı bilgi sunmaktadır.
Oysa LINUX destek dökumanları"Kozmik Gizli" damgasıyla özel bunkerlerde saklanmakta, sadece yılda 80.000 dolar ücret ödeyenlere gösterilmektedir.
Microsoft'un müşterilerine sunduğu kapsamlı destek altyapısı bugün Linux ile sunulan tüm özelliklerden çok daha gelişmiş durumdadır.
Neden 3: Çok Sayıda Kurulum Sürümü OluşuHiç Microsoft destek hattını aradınız mı? Epeyce bir konuştuktan sonra reboot etmenizi, sorun kendiliğinden kaybolmazsa sistemi yeniden yüklemenizi öneriyorlar.
Peki, herhangi bir sorunuzu herhangi bir LINUX listesine atınız mı? Yanıt almanız 10 dakıkayı geçerse hattınızda bir sorun var demektir. Listelerde anlatılan bir hikaye vardır. Birisi geliştiricilerin kullandığı bir listeye "Elimde Centronics arabirimli bir klavye var, bunu LINUX makinama bağlayabilmem için sürücü bilen/duyan var mı?" diye sormuş. Birkaç dakika sonra bir yanıt gelmiş: "Fikir çok iyi. Yazmaya başladım, yarın listeye gönderirim!"
"188 Linux Distributions and Counting" başlığını taşıyan 1 Şubat 2001 tarihli TechWeb makalesini temel alırsak, şu anda 188 üzerinde Linux sürümü bulunmaktadır.
Bunun neresi kötü anlamadım.
Toplam 188 sürümün 28'i Red Hat Linux sürümüdür. Red Hat, Linux çekirdeğinden türetilmiştir ve diğer 28 sürüm ise Red Hat'ten elde edilmiştir. 188 sürümden dokuzu Debian sürümüdür. Bu gidiş nerede duracak? Sanki her şey geriye doğru gidiyor, perakendecilerin tek bir üreticinin yeniliklerine mahkum olduğu 1980'lere ve 1990'lara geri gidiyoruz.
Ohaaa.... Kusura bakmayın ama bu cümleyi başka türlü yanıtlayamazdım!
Sorulması gereken diğer mantıklı soru bir sürümde olusturulan Linux POS uygulamasının başka bir sürümde çalışıp çalışmayacağıdır.Neden 4: Mevcut Yazılım EksikliğiÇalışır, çalışır.. Merak etmeyin. Nasil ki Windows98 için geliştirilmiş tüm yazılımlar XP altında kusursuz bir şekilde çalışıyorsa, LINUX tabanlı POS makinanızda da istediğiniz dağıtımı kullanabilirsiniz.KDE kullanıcı arayüzüyle geliştirilen bir POS uygulamasının GNU arayüzüyle çalışması olasılığı düşüktür. Kararınızı değiştirir ve KDE yerine GNU kullanmak isterseniz, KDE arayüzü için uygulama geliştirmek uğruna harcadığınız tüm para boşa gider.Oysa Windows NT tabanlı bir POS makinası satın almış olsaydınız, POS yazılımını COMMAND Prompt penceresinde kullanabilirdiniz.Perakendeciler pek çok seçeneğe sahiptir. Bu kadar çok sürüm varken, hangisini seçmeli? Hafta içinde çıkan en yeni ve en iyi sürümü mü kullanmalı? En eski veya en popüler olanını mı kullanıyorsunuz? Sürümü seçtikten sonra hangi grafik kullanıcı arayüzü seçeceksiniz?E doğru tabii... Perakendeciler ve onlara yazılım geliştirenler salaktır; birden fazla seçenek sunarsanız kafaları karışır, hiçbir şey yapamazlar. Düşünsenize... IBM'den POS sistemi aldınız. İşiniz yoksa şimdi hangi dağıtımı kullanacağınıza karar verin bakalım. Hadi dağıtımı seçtiniz diyelim; ardından bir de GUI seçmesi var. Ufffffff. LINUX'da da hayat amma zormuş.Microsoft platformunu kullanırken sürüm ve grafik kullanıcı arayüzü seçimi konusunda kaygılanmaniza gerek yoktur.Yok tabii... Microsoft sizin yerinize yeteri kadar kaygılanmış ve seçimi yapmıştır zaten.
Araştırma yaparken Linux POS uygulamaları bulmayı deneyin. Şansınız açık olsun. Linux için kullanilabilen POS uygulamalarının sayısı bir elin parmaklarını geçmez.Haaa. Bakın bu doğru işte.Linux'un aksine Microsoft Windows platformu binlerce ürün destekleyerek kapsamlı bir uçtan uca çözüm sunmaktadır. Microsoft yazılımını veya binlerce üçüncü şahıs tarafindan üretilen yazılımı satın alarak Microsoft Windows işletim sistemi üzerinde çalıştırmak istediğiniz tüm uygulamalar için kullanabilirsiniz.Örnegin resepsiyondaki POS terminalinde otelinizin müşterilerine ofis yazılımı hizmeti sunabilirsiniz. POS yazılımında sorun mu var, hemen terminalde Word başlatıp müşterinizin faturasını basabilirsiniz.Microsoft kurumlar için farklı toplu lisans seçenekleri sunarak ürünleri maliyetini düşürmektedir.E bu da doğru. Örnegin ikinci, üçüncü vs. kullanıcılarınız için Office yazılım lisansı almak istediğinizde CD parası ödemediğiniz için bir seti 600 dolarken iki set aldığınızda sadece 1190 dolar ödüyorsunuz.Oysa Linux beraberinde sınırlı yazılım ve sınırlı entegrasyondan kaynaklanın ek maliyetleri getirmektedir. Yazılımı ya kendiniz geliştirecekseniz ya da başkalarının geliştirmesini bekleyeceksiniz.Ne diyim şimdi ben buna? Nutkum tutuldu valla...
Neden 5: Perakende Sektöründe Sinanmamis Alanlar
LINUX'un ücretsiz olmadigini mi kanitliyoruz yoksa LINUX'un perakende sektöründe ücretsiz olmadigini mi kanitliyoruz, orasini pek anlayamadim ya; neyse...
Taninmis baska bir POS üreticisi tüm ek gelistirme ve destek maliyetinin satilacak Linux POS aygitlarina bölüstürüldügünü ifade etmektedir. Bu maliyet her müsteri veya POS sistemi için yazilimin veya çözümün fiyatina eklenmektedir.Tamam o zaman. Demek ki LINUX tabanli POS sistemlerinin satis fiyati yüksek. Bunlari üretenler mallarini satabilirler veya satamazlar, bu onlarin problemi. LINUX tabanli POS sistemlerinin satis fiyati yüksek diye "LINUX pahalidir" denir mi?Perakende kurulusunuz Microsoft platformuna yatirim yaparsa, atesi yeniden kesfetmek için ek ücret ödemenize gerek kalmayacaktir.E tabi. Binlerce yildir denenmis at arabasi varken otomobil almaya ne gerek var. MS ürünlerine platform yatirimi yapan ilk yöneticiler atesi yeniden icat etmeye kalkistiklarina hala pismanlar mi acaba?
Neden 6: Formel Gelisim Çizelgesi, Arastirma ve Standart Eksikligi
Linux ortaminda gerçek anlamda bir gelisim süreci veya standardi yoktur. Su anda bu görevi Linux'un yaraticisi ve koruyucusu Linus Torvalds tek basina gerçeklestirmektedir.Oysa Bill Gates Windows yazilimlarinin gelisim sürecini Larry Wall (Oracle), Bill Joy (SUN), Scott McNeally(SUN), Steve Jobs (Apple'in kurucusu), Sam Palmisao (IBM), Jacques Nasser (Ford), Prens Charles, Madonna gibi önemli insanlarla birlikte planlamaktadir.RedHat'in SEC'e sundugu belgedeki ifadelerden söz ederek basliyor ve "Yazilimlarini etkili bir sekilde test edemeyeceklerini ve birlestiremeyeceklerini, Linux'un üçüncü sahislarca olusturuldugunu ve bu sahislar üzerinde denetim sahibi olmadiklarini kabul ediyorlar. Söz konusu üçüncü sahislar Torvalds'in da denetleyemedigi üçüncü sahislardir. Bu sahislardan gelen kodlarin güvenilir olmamasi durumunda, Linux yazilimlarinin hatali çalisacagini da kabul ediyorlar. Dünyanin en büyük Linux dagiticisi bile bu gibi sorunlardan söz ediyorsa, Linux açik kaynak is modelinin tasidigi riskler çok açik demektir. " diye devam ediyor.
Oysa MS ürünlerinin paketlerinde, ürünlerin dünya disi varliklar tarafindan gelistirilmis oldugu için kurursuz olduklari ve bu nedenle bu ürünleri kullanmanizdan kaynaklanabilecek tüm zararlarin Microsoft firmasi tarafindan tazmin edilecegi yaziyor.
Dolayisiyla, Red Hat kurulusunun Linux sürümü hatali çalisirsa, bu ürünü satin alanlar ne yapacaktir?Valla herhalde en iyisi islerini o noktada tasfiye etmeleri olacaktir. Tasfiye edecek bir isi olmayanlar intihar etmeyi düsünebilir. Olmaz ya; gene de farzedin ki bir MS ürünü hatali çalisti... Hemen bir MS bürosuna kosup hesabini sorabilirsiniz. Ilgili ürünün gelistirme grubunun basindaki sahis ve ekibi derhal büronuza gelip sorununuzu çözecektir.... Diger Linux yöneticileri is modelinde sorun oldugunu kabul etmektedir. Yukarida sözü edilen SuSE makalesinde, SuSEnin ABD baskani Volker Wiegand Linux'un bir is modeli olarak ise yaramadigini ifade etmekte ve bu ürünü tesvik edici, irrasyonel beklentilerin kurbani olarak görmektedir. Linux'u "düskün bir melege" benzeten Wiegand bu melegin aslinda yukari dogru kat ettigi yoldan daha fazlasini asagi dogru gitmek zorunda kaldigini söylemisti. Wiegand yeni ekonomide "beklentiler fiilen sunulan ürünlerin ötesindeydi, oysa simdi beklentiler sifirin altinda" ifadesini kullanmaktadir. Söz konusu makalede bu ifadeleri ABD'deki SuSE çalisanlarini geçici olarak isten çikardiktan sonra söyledigi belirtilmektedir. Subat baslarinda yayinlanan diger makalelerde Linuxcare ve TurboLinux gibi Linux firmalarinda geçici olarak isten çikarmalarin sürdügü belirtilmektedir.Açikçasi "yukarida sözü edilen SuSe makalesini" bulamadim ama Wiegand'in söz konusu makalenin yayinlanmasindan bir gün sonra yaptigi açiklamayi buldum:Anlasilan biraz televolecilik yapilmisSuSE US president Volker Wiegand says he's been misrepresented by Linuxgram's "Fallen Angel" article. No, he doesn't think Linux businesses are inevitably doomed, and SuSE is sticking around to be profitable. And nor is SuSE pulling out of S/390 ZServer development, he says.
"I've laid off thirty of my best friends, said Wiegand. "That doesn't feel good. I was emotionally moved and this lady took advantage."
He says hypothetical discussions with Linuxgram about technology waves were "wilfully misinterpreted as comments about Linux and SuSE respectively. No, he believes in Linux - SuSE is a pure play Linux company and is focused on getting profitable. And no, he wasn't talking about SuSE being up for sale: it isn't.
Neden 7: Daha Az Güvenli
En keyifli bölüme geldik...Neden 8: Yüksek Isgücü Maliyetleri
Linux çekirdegine yeni güvenlik yamalari eklendiginde, ürünün açik yapisi nedeniyle, gelistiriciler bu yamayi görebilmektedir. Sistemlerin eksikliklerini kesfetmek için ugras veren çok sayida kisi oldugu bilinmektedir. Bu kisiler kaynak kodunu ele geçirdikleri takdirde, sisteme çok daha kolay bir sekilde sizabilmektedir.Oysa MS isletim sistemlerinde, sistemlere sizmak için ugras vermeye gerek yoktur. Microsoft programcilari çok sayida güvenlik gedigini zaten her yere yerlestirmislerdir.Sisteminiz güvenlik ihlali nedeniyle bozulursa, hizmet kesintisi süresince para kaybina ugrarsiniz. Sistemi ne kadar çabuk kurtarabileceginiz ise tamamen belirsizdir.Dogru söze ne denir?Bunun yani sira, en yeni güvenlik düzeltmeleriyle ilgili güvenlik kodlarinin yetkisiz gelistiricilerin eline geçmesi tehlikesi de yoktur; bu gibi kisiler söz konusu kodlari sadece yeni zayifliklar bulmak için kullanmaktadir. Kaynak kodunu koruyan ve müsterilerle yakin isbirligi içinde çalisarak üstün güvenlik saglayan Microsoft Linux'a oranla daha iyi güvenlik sunmaktadir.Gülmeyin lütfen. Ciddiyim. MS destek sitelerinde güvenlikle ilgili gigabyte'larca düzeltme var. Onca servis paketini görmemezlikten gelemezsiniz. Alt tarafi üç-bes haftada bir 300-400 MByte SP indireceksiniz... Sanki sirtinizda tasiyorsunuz. Gülmeyin lütfen. Ayiptir. Hem zaten POS sistemlerinden söz ediyoruz. Bu makinalara kolay kolay virüs bulasmaz ki. Net'e de bagli olmalari için de hiçbir neden yok. Deterjan firmalari da herhalde barkodlarin içine virüs koyacak degil. Müsteriye de makinalari elletmezsiniz olur biter. Anlastik mi?
Toplam sahip olma maliyeti hesaplanirken dikkate alinmasi gereken bir diger maliyet kalemi de isgücüdür. Çalisanlariniza yeni ve bilinmeyen bir özelligi tanitirken egitim vermeniz gereklidir. Bu yeni bir kavram degil. Linux söz konusu oldugunda, daha önce Unix kullanmamis olan çalisanlariniza Linux kullanimi konusunda egitim vermeniz gereklidir. Örnegin, perakende magazalariniza Linux tabanli bir POS sistemi kurduysaniz, magaza çalisanlarina Linux üzerinde kullanici arayüzünü kullanma konusunda egitim vermeniz gereklidir.Neden 9: Sinirli Gelistirici AraciPOS sistemlerden söz ediyorduk, degil mi? Simdi isin yoksa kasiyere dosya sistemlerini anlat, TCP/IP anlat, binlerce komut ögret. Aslinda benzeri problem Japon yazar kasalarinda da var. Üstelik bunlarin isletim sistemi açisindan durumlari daha da vahim, çünkü kasiyerlere garip isletim sistemleri yanisira bir de assembly ile programlama falan ögretmek gerekiyormus. Oysa MS POS makinalariyla çalisan magazalardaki kasiyerlerin çogunun evlerinde Windows bilgisayar oldugu için evde çalisip ögrenebilirler.Linux gelistiricilerinin egitim ve istihdam gideri Microsoft gelistiricilerinin ayni alandaki giderlerine göre daha yüksek olabilir.
Dogal degil mi? Ülkemizdeki LINUX gelistiricileri bosuna Jaguarlariyla, BMW 720'leriyle gezmiyorlar; tatillerinde kotralarina atlayip söööle bir Hint okyanusuna uzanmiyorlar. Oysa MS sertifika egitimleri ve sinavlari ne kadar ucuz.
Linux arayüzünü kolay ögrenemeyen magaza çalisanlari geçmiste olduklari ölçüde üretken olamayacaktir. Dolayisiyla, ayni verimi elde edebilmek için daha uzun süre çalismalari gerekecektir.
Müsteri
Su deterjanin kodunu bir okutabilir misiniz evladim. Etiketini göremedim de...
Kasiyer
Tabi okuturum teyzecim ama biraz uzun sürer. Programa yeniden bi "make" çekmem lazim da... Isterseniz siz yandaki kasaya geçin, ordaki arkadas GNOME masaüstü kullaniyor. Üstelik biraz önce de Gtk yüklemisti. O hemencecik halleder.
Linux için yazilim gelistirirken en yaygin olarak kullanilan diller muhtemelen C++ ve Java'dir. Linux için çok az sayida iyi GUI gelistirici araci vardir. Bu araçlarin çogunlugu C++ gibi GUI olmayan araçlardir.
E tabi. Mozilla, KDE, GNOME vs vs aslinda Visual Basic'le yazilmistir.Gelistirici araçlarin zor olmasi nedeniyle gelistirici veriminin düsmesine ek olarak, Linux gelistirme araçlarinin kendileri için de ek maliyetler söz konusudur. Daha iyi gelistirme araçlari ise ücretsiz degildir. Bu türü ürünler birkaç dolardan baslayip birkaç bin dolarak kadar uzanan genis bir fiyat yelpazesinde satilmaktadir. Gömülü gelistirici araçlari oldukça pahalidir. Gelistirme araçlarinin maliyeti toplam sahip olma maliyeti modeline dahil etmeniz gereken baska bir maliyet kalemidir.
UNIX dünyasinda açik kod yazilim gelistirip bedava dagitanlar aslinda Karun'un torunlaridir. Yazilim gelistirme araçlari için yüzbinlerce dolari kendilerine kalan mirastan ödeyip, ürettikleri yazilimlari sirf Microsoft'a inat olsun diye bedava dagitiyorlar.Linux için yazilim gelistirirken en yaygin olarak kullanilan diller muhtemelen C++ ve Java'dir.Oysa MS dünyasinda D++, E++, F++, G++, hatta harfler bittigi için C# denen programlama dilleri de bulunmaktadir.
Neden 10: Gelecekteki Is Yükü
Örnegin, Linux gelecekte magazadaki birden çok aygit arasinda baglanti sorununu nasil çözümleyecek? Linux diger sistemlerle entegrasyon sorununu nasil halledecek? Linux kurum içinde nasil ölçeklenecek? Linux için kurumsal ölçekli uçtan uca yazilim çözümleri gelistirilecek mi?Yerinde sorular... Örnegin LINUX'un LAN ve TCP/IP desteginin ne zaman saglanacagi belli degil. Simdi düsünün, Windows 2000'de formatlanmis bir disketiniz var. Bunu LINUX makinaya nasil okutacaksiniz? Her isletim sistemi MS-WinX gibi degil ki onlarca dosya sistemini desteklesin. Hele hele düsünün ki elinizdeki disket degil de NTFS kayitli bir disk... Yandiniz ki ne yandiniz. Isin yoksa otur kasiyerin NTFS dosya sistemi için sürücü gelistirmesini bekle; tabi RedHat izin verirse...Linux'u deneyip, sonra bu çözümün ise yaramadigini ögrenmek isletme açisindan daha da maliyetlidir.
Oysa MS tabanli bir POS sistemi kurdugunuzda ise yaramadigini düsünürseniz MS size hemen LINUX tabanli bir çözümü getirip kuracaktir.Microsoft ayni zamanda endüstrinin talepleri dogrultusunda hareket ederek Microsoft platformlari arasinda sorunsuz geçis olanagi sunmaktadir.
Dogru valla... Örnegin California Üniversitesi Santa Barbara kampusunda okuyor ve yurtta kaliyorsaniz güvenlik sorunlari nedeniyle Win2000 kullanilmasi yasaklandiginda WinXP ye geçmenize hiçbir engel yoktur. Hiçbir sorunla karsilasmadan tereyagindan kil çeker gibi sisteminize XP yükler, bir dahaki yasaklamaya kadar kütür kütür kullanirsiniz.