Bir etkinlik daha bitti. Daha doğrusu iki etkinlik bitti. İstanbul Bilgi Üniversitesi olarak 2003 yılında başlattığımız ve bir gelenek haline getirdiğimiz, yurtiçinden ve yurtdışından özgür yazılımla ilgili değerli konukları ağırladığımız
Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri 2009 ve 8. Linux Şenliği etkinliklerinin ardından görsel ve işitsel materyal desteği ile kısa kısa notlar geçelim, "video isteriz!" diye haykıran, ilim irfan ateşi ile bağrı yanan heveslileri de bir nebze tatmin edelim istedik. Sürç-ü lisan eylersek yahut Hay Definişın (Yüksek Tanım) videoların Flashlanmış, aklanmış paklanmış ele avuca gelir haliyle bir rahatsızlık yaratırsak affola...
Etkinliğin esaslı konuklarından Douglas Crockford ile başlayalım, aşağıda da göreceğiniz gibi kendisi gayet güzel İngilizce konuşmanın ötesinde harikulade JavaScript kodu yazan, bu becerisini şimdilik Yahoo'nun hizmetine sunan hacker bir şahsiyet. Web tarayıcısı olarak Firefox kullanıyor, NoScript extension'ı ile kendi yazdığı haricinde hiçbir JS kodunu çalıştırmıyor,
jslint gibi araçlarla kalbinizi kırmayı seviyor. Ayrıca şu kritik soruyu sorduğunu duyduğum tek insan: "Tamam JavaScript en sevdiğiniz dil olmayabilir ama Document Object Model gibi bir şey ile uğraşırken acaba favori diliniz size ne kadar yardımcı olacaktı?"
Öncelikle Doruk Hoca'ya, Devrim Hoca'ya, Köylü Hoca'ya ve her seminerde gördüğüm halde hala ismini öğrenememiş olduğum Hanımefendiye/* bu da bizim ayıbımız*/ teşekkürlerimiz sunarım. Yine uğraşıp didinmişler; salonu hazırlayıp, sistemleri kurup, kolaları bardaklara dizmişler/* ben kola sevmem, mideye zarar ama sevenide pek çok meretin*/ . Artık bu konuda ne söylesek boş. Sağolun, elinize, yüreğinize sağlık.
Serdar Usta "spam" anlattı, nasıl korunulacağını, bu meretin aslında ne olduğunu izah edince, anladım ki bu SPAm denen meret benim kaderim. Kurtuluş yolu yok gibi. Çeşitli variyasyonlar ile bu mereti bir miktar engellemek mümkün gözükmekle beraber, ticari kuruluşlarda bu işin önünü almak/*en azından bizim açımızdan*/ pek mümkün görünmemekte.
Ama artık içim rahat, hiç olmazsa bu SPAmleri engellemek için boş yere vakit harcamıyorum. Aman bu gerekli bir ilan, aman bu spam diye e-posta ayıklama işini de bıraktım. Hakketen, bu SPAmın ne olduğunu bilmek insana baya bi' vakit kazandırıyor. MAdem ki bizim açımızdan bu spamlar kaçınılmaz, biz de zevk almaya bakarız. Her şeyi de kendimize dert etmenin bir alemi yok ama di mi?
Saygılarımla,
YALÇIN KOLUKISA
spamleri ile mutlu ve mesut yaşamaya başlamış olan adam