İnsanda multi tasking ve zararları

0
sundance
Çok ünlü bir Zen atasözü vardır
`Yürürken yürü, yemek yerken yemek ye, uyurken uyu`

Çevremdeki insanlara (ve bir ayna vasıtasıyla kendime) bakıyorum da, sanırım tarih boyunca hiçbir zaman bu ilkeden bu kadar uzaklaşmış olamayız. Baksanıza tek bir işi bile düzgün beceremiyen (güya multitasking) Windows işletim sisteminde (gözünü sevdiğimin Amiga`sı), bir taraftan ICQ`dan yazışırken, bir taraftan Internet`de haber yazıyor, bir taraftan da sırtım dönük televizyondan bir film `dinliyorum`

Yürürken sadece bir angarya yapıyoruz, yemek yerken bilgisayarla uğraşıyoruz, uyurken televizyon seyrediyoruz. Yani hiçbir işi tam yapmıyoruz...

Görüşler

0
quarcy
insan, aynı anda çok işi yapabileceğini zanneden ama an da tek yerde olabileceğini unutan egoloman bir varlık olduğundan dolayıdır ki, çokluğun içine karıştığında bütün sahiciliklerden uzaklaşmayı başarmak için tüm gücüyle mücadele edercesine zihinsel etkinlikte bulunan bir varlık olmaya başlamıştır.

Hatta hiçbirşey hissetmeyen bir öküz olduğu için yer yer aşk zannettiği 'şeyi', monotonlukla karşılaştığında bırakabilen bir flortebiyendir.

Artık insan dünyayı yaşamamakta onunla flört etmektedir.

Vay halimize diyorum arkadaşlar...
0
anonim
Zen''''e karşılık Türk atasözü...

Ne Ekersen Onu Biçersin

Telefonları, bilgisayarları, hızlı iletişim ağlarını kurduk efenim hayatımız daha kolay ve de cennete bir nebze daha yakın olsun diye. Hala da her allahın günü bir ton ıvır zıvırla ortaya çıkıp sözde hayatımızı kolaylaştırıyoruz. İşin komiği listeye eklediğimiz her yenilik hayatımızı biraz daha karmaşıklaştırıyor ve ezelden beridir karasız insanoğlunun aklını biraz daha karıştırıyor.
Dünyayla flört etmemizin sebebi de zaten her haltın kolayına kaçmamızdan değil mi ki? Cennet meselesi de dinlere aynı şekilde girmedi mi efenim iyi olanlar ölünce cennete gidecek de orda iş yok zor hayat yok bir sürü huri var ye babam habire kirlettiğini temizlemene gerek yok çünkü kir yok.. Dert yok tasa yok..
Ayni şeyleri dünyaya uyarlamaya kalkınca onlarca televizyon kanalında seyredecek halt yok, olsa bile reklam seyrederek beyin yıkanması olarak ödemek zorundasın, aşk yok çünkü hayat monoton, hayat monoton çünkü eskiden değer verdiğimiz şeyler hızla tükenmekte ve hayatlarımızı paketinden çok güzel görünen ama açınca içinden değer verebileceğin hiç bir şey çıkmayan gereksiz ıvır zıvırlarla doldurmakla meşgulüz. Hayat artık hevesini doyurmaya çalışmakla geçiyor. Bunu kimse zorla yutturmadı bize, biz ettik biz buluyoruz.

İşin kötüsü bizim bulmamızla kalmıyor, çocuklarımız...
...onların çocukları...
...ve onların çocukları da bulacaklar, hatta şimdiki hayat onlara çok kolay gelecek çünkü elimizdeki sorunları çözmek yerine yakınıp yakınıp gereksizliklere boğulmakla meşgulüz. Biz boğuldukça daha da çok gereksizlik üretiliyor sonra da daha çok yakınıyoruz.
Geriye dönüş: YOK
Çözüm: BEN BİLMİYORUM

en azından şimdilik...


Önce sevgi, gerisi nasıl olsa gelir...
Jellym00n
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Gel Teskere

butch

Gel Teskere

fazlamesai.net'e soralım: Teknoparklar İşe Yarayacak Mı?

FZ

Önce bir alıntı:

Devletlerin bu konudaki en cüretkâr adımı teknopark diye adlandırdığımız özel teknoloji geliştirme bölgeleri. Teknoloji alanında yazılım, donanım ya da hizmet üretimi yapacak firmalar bu özel bölgelerde çeşitli vergi avantajları sayesinde rekabetçi bir yapıya bürünüyor. Bunun bizdeki yansıması ise genellikle sadece vergi avantajından faydalanmak için ortada teknopark mantığı içinde ürettiği hiçbir şey olmayan firmaların tüm operasyonunu bu alanlara kaydırması oluyor. Teknopark arazilerinin sahibi olarak metrekare başına aldıkları fahiş kira bedelleriyle üniversitelerin de keyfi yerinde... Sonucun ne olduğu sektörü takip edenlerin malumu. İnşallah 10 yıl sonra 'Teknopark modeli işe yaramıyor, uyguladık, olmadı' gibisinden şeyler duymayız.


Sonra bir soru: Sizce yazılım ve donanım alanında Türkiye kökenli şirketlerin dünya devleri ile rekabet edebilmeleri için Teknopark yapılanması anlamlı ve uzun vadede işe yarayacak bir oluşum mudur?

Google Çekleri

butch

Mozilla Dükkan Kuruyor

vst

Mozilla Vakfı şirket kurmaya karar verdi. MozillaZine'de de duyurulan haberin ardından, vakfın şirket kurma fikrinin sebepleri de ortaya çıktı:

Kitap yorumu: Dijital Kale

sundance

Ülkemizde özellikle Da Vinci Code, Melekler ve Şeytanlar isimli kitapları ile tanınan Dan Brown'ın, Digital Fortress (Dijital Kale) isimli kitabını geçenlerde okudum.
Uzun süredir kendisini bir ziyaret etmek istiyordum zaten, ama kısmet kızkardeşimin Tüyap Kitap Fuarı'nı yağmalamasınaymış.