İsveç: Yani IKEA'nın, Volvo'nun, Ericsson'un, Spotify'ın, batmayan güneşin, karanlık kışların, sarışın insanların, Nobel ödülünün, PewDiePie'ın vikinglerin, komik şapkalar takan bir kralın1, sıradışı yemeklerin, ve tabi ki İsveç Bikini Takımı'nın2 ülkesi.
Her geçen gün daha fazla insanın "Nasıl yurtdışına yerleşirim" diye düşünmeye başladığını görünce durumdan vazife çıkartıp bu güzide kuzey ülkesine yerleşmeyi düşünen Fazlamesaiciler için bir rehber yazmaya karar verdim. Günümüzde Fazlamesai üyelerinin dünyanın dört bir yanına yerleşmiş olduğunu düşününce umuyorum ki bu rehber bir seri yazının ilki olsun.
İsveç nedir, yenir mi?
İsveç, İskandinav yarımadası üzerinde yer alan, ikibuçuk tarafı denizlerle çevrili bir kuzey ülkesi. Yüzölçümü 450 295 km², nüfusu yaklaşık 10 milyon, yönetim sistemi parlementer monarşi, kralı Kral XVI Carl Gustaf, başbakanı Stefan Lofven, başkenti Stockholm. Ama sanıyorum sizin ilgilendiğiniz bilgiler bunlar değil.
İsveç yaşam kalitesi konusunda dünya çapında ilk 10'dan hiçbir zaman çıkmayan, demokrasi ve şeffaflık endekslerinde genellikle ilk üç içinde yer alan, güçlü bir ekonomiye sahip, gün geçtikçe bilişim dünyası üzerinde daha geniş bir etkiye kavuşan bir refah ülkesi. Evet, bu biraz daha beklentileri karşılamıştır diye umuyorum.
Tarih
İsveç tarihi oldukça eskilere dayanan bir ülke. Tarih boyunca özellikle Danimarka ile bolca savaşmış ve bu savaşlar sonucunda sınırları oldukça değişmiş olsa da belki de İskandinav ülkeleri ile ilgili ilk alışmanız gereken şeylerden biri ile en baştan karşılaşıyorsunuz: Tarih boyunca başta İsveç, Norveç ve Danimarka olmak üzere bu topraklarda yaşayan çeşitli kültürler farklı zamanlarda farklı bölgelerde hakimiyet kurmuştur. Bu yüzden İsveç'in güneyinde Dan, kuzey doğusunda Fin, kuzey batısında Norveç etkileri görmek her daim mümkün olur. Daha da önemlisi, bu insanların mizah kültürüne de işlediği için bu gibi referansları günlük hayatta görmeye alışmanızda fayda var.
Yüzyıllar boyunca gerek savaşlar, gerekse doğa koşulları nedeniyle genellikle dünya sahnesinde pek görünmeyen İsveç'in kaderi bundan 250 yıl kadar önce savaşmayı bırakması ve önce endüstri devrimini, sonra refah devleti modelini yakalayarak kendini geliştirmesi sayesinde değişmiş ve günümüzde bildiğimiz İsveç tanımına ulaşmıştır.
Günlük Hayat
Herşeyden önce İsveç'te yaşamanın sizin için uygun olup olmadığınıza karar vererek başlamanız en iyisi olacaktır. Bu sebeple buradan İsveç'te günlük hayat hakkında biraz bilgi vererek karar vermenize yardımcı olmaya çalışacağım.
Sosyal İlişkiler
Okumaya devam etmeden önce biraz mola verip 2013 Eurovision yarışmasında yayınlanan bu videoyu izlemek size İsveç'te sosyal hayatı benim anlatabileceğimden çok daha iyi bir şekilde anlatacaktır.
Jantelagen
İsveç insanının en önemli karakteristiğini bir kelimeyle ifade etmem gerekse (ki gerekmesin böyle şeyler, bir kelime neye yeter) seçeceğim kelime eşitlik olurdu. İsveç kültürünün en önemli parçalarından biri Jantelagen olarak bilinen bir sosyal kurallar silsilesidir (10 Emir desem başım ağrımaz). Türkçe'ye en basit haliyle "ukalalık etme" olarak çevirilebilecek bu kurallar İsveçli bireylere doğdukları günden itibaren aşılanır. Bunun sonucu olarak İsveç toplumu hiyerarşik değil düz yapılar kurmaya yönelmiştir. Haliyle gerek işyerinde gerek evde gerek sokakta insanların davranışları daima bu kurallar çerçevesinde şekillenir.
Genel olarak günlük hayatta konuşacağınız insanlarda bu mütevazılığın etkisini kolayca görebilirsiniz. Herhangi bir konuda konuşurken konuştuğunuz insanın sizden üstünlüğünü ispatlama gibi bir çabası olmayacağı gibi sizin böyle bir çabaya girmeniz halinde de durumu anlamayıp tuhaf karşılayacaktır.
Kişisel Alan
İsveç insanı için en önemli şeylerden biri "kişisel alan" kavramı. Bu alan hem kişinin etrafındaki fiziksel alanı, hem de mental olarak kendine odaklanabileceği etraftan kendini soyutlayabileceği mental alanı ifade ediyor. Basitçe ifade etmek gerekirse: Bir İsveçli ile konuşurken eğer şartlar aksini gerektirmiyorsa aranızdan en az 50cm civarında bir mesafe bırakın, eğer toplu taşıma durağında bekliyorsanız en az 1m çevrenizde başka bir insan olmamasına özen gösterin, eğer toplu taşıma aracında boş koltuk varsa asla bir başkasının yanına oturmayın. Ve en önemlisi, en kritiği: Eğer toplu taşıma aracında başka yer yoksa ve mecburen bir başkasının yanına oturmak zorundaysanız asla, ama asla, yanınızdaki insanla konuşmayın.
Fika
İsveç, diğer kuzey ülkeleri ile birlikte, dünyanın en çok kahve tüketilen ülkelerinden biri. Hal böyleyken kahve molası için İsveççe dilinde özel bir kelime olmaması tuhaf olurdu. "Fika" İsveççe'de kabaca "kahve molası" olarak çevirebileceğimiz bir kelime, ancak çevirinin ötesine baktığınız zaman fika'nın İsveç kültüründe kapladığı yerin önemini kolayca görebiliyorsunuz.
Fika ile en çok karşılaşacağınız yerlerden biri işyeriniz. Ofiste tüm çalışanların mutfakta toplanıp 15 dakikalık bir ara vermesi sıkça rastlanan bir durum. Bu molalar size bir dinlenme fırsatı verdiği gibi ofis içindeki iletişim açısından sağladığı faydanın pek çok İsveç şirketinin başarısında anahtar bir rol oynadığı düşünülüyor. Özellikle İsveç şirketlerinin hiyerarşisiden oldukça uzak olduğunu hesaba kattığınızda bunu bir "gayrıresmi brainstorming ortamı" gibi düşünmek de mümkün. Her ofisin kendi geleneği olsa da haftada bir iki fikadan günde iki fikaya kadar çeşitli uygulamalara rastlamanız mümkün. Fika olmayan bir ofis ise oldukça sıradışı olarak görülüyor.
Tabi ki iş ortamının dışında arkadaşlar ile bir araya gelinen fikalar da mümkün. Genellikle bu tip buluşmalar için ev ortamı yerine şehir merkezindeki kafeler tercih ediliyor. Bu fikalar tabi ki 15 dakikadan daha uzun sürdüğü için üç şeyi aklınızda tutmanızda fayda var:
- Pek çok kafede ilk kahveden sonra sınırsız yeniden doldurma hakkınız oluyor. Çoğu yerde kahve makinası açıkta durduğu için kendi kendinize doldurabilirsiniz. Kahvenin açıkta olmadığı yerlerde ise bardağınızı barıştaya götürmeniz yetecektir.
- Tuvaletler genelde şifre korumalıdır ve şifre fişinizde yazar. O kadar kahveyi içtikten sonra bu bilginin kıymetini daha iyi anlıyor insan.
- Muhabbetiniz sona erdiğinde kalkmadan önce masanızı toplayıp bardaklarınızı/tabaklarınızı/tepsilerinizi kaldırmak sizin sorumluluğunuzdur, lütfen ihmal etmeyin.
Gece Hayatı
Hayatta görebileceğiniz en güzel değişimlerden biri mesafeli, rasyonel bir İsveçlinin kanına alkol karıştıktan sonra hızla bir sıcak kanlı Akdeniz insanına dönüşümüdür.
Özellikle uzun geceleri sebebiyle İsveç gayet renkli bir gece hayatına sahiptir. Eğlence anlayışınız ister gidip bir Jazz konserinde şarap yudumlamak, ister elektronik müzik eşliğinde dans etmek, isterseniz de aradaki spektrumda herhangi bir noktada olsun zevkinize uygun bir yer bulabileceğinizden emin olabilirsiniz. İsveç hayatının geri kalanı gibi gece hayatı da özgürlük ve eşitlik prensipleri üzerine kurulmuş olduğu için gireceğiniz her türlü mekanda çeşitlilikle karşılaşmanız neredeyse garantidir.
İsveç gece hayatının en önemli noktalarından biri ise alkol üzerindeki sıkı devlet denetimi sebebiyle yer yer biraz pahalı olabilmesidir. Bu nedenle Danimarka'ya yakın yaşayan insanların Øresund köprüsünü geçerek Danimarka'ya eğlenmeye gitmesi, yaşamayanların ise akşam dışarı çıkmadan önce çok daha ucuza evde alkol alarak sonra eğlenmeye çıkması sık rastlanan durumlardır.
İsveç sosyal hayatı konusunda daha çok bilgi almak isterseniz Jülien S. Bourrelle'ın The Social Guidebook to Sweden kitabını kesinlikle tavsiye ederim.
Dil
İsveç dünyada anadili İngilizce olmayan ülkeler arasında en iyi İngilizce konuşan ülke. Özellikle şehirde ve 50 yaş altı insanlar arasında İngilizce iletişim kuramayacağınız birini bulmak zor. Bu hem bir avantaj hem de bir dezavantaj. Neden mi? Çünkü bu durum İsveççe öğrenmenizi oldukça zorlaştırıyor. Günlük hayatta pek çok konuyu İngilizce çözebildiğiniz için İsveççe öğrenmek gözünüze ölü bir yatırım olarak gözükebiliyor.
"Peki o zaman neden İsveççe öğreneyim ki?" sorusu aklınızdan geçmiş olabilir. Bunun çok basit birkaç sebebi var:
- Eğer doğrudan insanlarla etkileşim içinde olmanız gereken bir işiniz (örneğin satış, danışmanlık vs...) varsa "müşteri her zaman haklıdır" ilkesi gereği müşterinin anadilinde konuşmanız iş imkanlarınızı ciddi şekilde etkiliyor.
- Görece karmaşık bir mevzu hakkında konuşmak gerektiğinde, örneğin sigorta şirketine birşey danışırken veya banka ile ev kredisi faiz oranlarını tartışırken, konuştuğunuz insanlar konuya İsveççe hakim oldukları için onların dilinde konuştuğunuz zaman size çok daha iyi yardımcı olabiliyorlar.
- İsveçliler her ne kadar çok iyi İngilizce konuşuyor olsalar da kendi aralarında tabi ki anadillerinde konuşmayı tercih ediyorlar. Bu da sosyal ortamlarda, özellikle çok İsveçli ağırlıklı ise muhabbetin biraz dişinda kalmanız anlamına gelebiliyor.
Peki İsveççe'yi nasıl öğreneceksiniz? En kolay yol devlet tarafından ücretsiz olarak sunulan Göçmenler için İsveççe (Svenska for Invandrare - SFI) kurslarına kaydolmak. Biraz yavaş bir şekilde işlese de kursu başarıyla tamamladığınızda günlük hayatta temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz gibi dilerseniz İkinci Dil Olarak İsveççe (Svenska som Andraspråk - SAS) kurslarına devam ederek gayet iyi bir İsveççe seviyesine ulaşabilirsiniz.
Eğer daha hızlandırılmış bir programı tercih ederseniz ücreti karşılığında çeşitli kurumlardan hızlandırılmış dersler almanız da tabi ki mümkün.
Para
İsveç'in en önemli niteliklerinden biri nakitsiz bir toplum hayaline çok yakın yaşıyor olmaları. Toplamda ekonomide nakit kullanımı %20'nın altında ve azalmaya devam ediyor. Restoranlardan tramvaylara, gazeteciden umumi tuvaletlere her yerde banka kartınız ile ödeme yapmanız mümkün. Bunun yanında yakın zamanda bazı kafe ve restoranlar nakit kullanımını tamamen bırakarak sadece dijital ödeme yöntemlerini kabul etmeye başladı. Peki ödeme yöntemleri neler?
- Banka kartı: Kredi kartı kavramı İsveç'te de mevcut olsa da Türkiye ile kıyaslandığında popülaritesi oldukça düşük. Genellikle insanlar kartla ödemelerde doğrudan banka hesaplarından para çeken banka kartını kullanmayı tercih ediyorlar.
- Swish: Telefon numarası üzerinden anında bankalar arası para aktarımı sağlayan bir sistem. Özellikle gençler arasında yaygın olduğu gibi doğrudan nakit yerine kolayca kullanılabildiği için küçük işletmeler tarafından da sıkça tercih ediliyor.
- BankGiro/PlusGiro: Banka hesapları arasında transfer sağlayan bu sistem kişiler arasında da kullanılabilse de en yaygın kullanım alanı fatura ödemeleri.
Böylece İsveç'te hayatın önemli yönleri hakkında fikir sahibi olduğunuzu umuyorum. Sıradaki yazımızda en çok kafanızı kurcalayan soruyu yanıtlamayı umuyorum: Peki ama bu ülkeye nasıl giderim?
Kapak resmi: /r/sweden
Extended cut:
Yemek kültürü
Patates ve Balık