Apollo 11`in (daha sonra Apollo 12`de de kullanılmış) "Luminary" adı verilen uçuş yöneticisi, yaklaşık 300 kişilik, o zamanın kriterlerine göre dev bir bilimadamı ordusu tarafından geliştirilmiş. (Programcı demiyorum, nedeni birazdan anlaşılacak) Bu 300 kişi, bu programı MAC denilen (MIT Algebraic Compiler), bilgisayar sektöründeki ilk yüksek seviye programlama dillerinden biriyle yazmış, daha sonra bunu elle (evet, bariz bir şekilde üşenmeden kağıt ve kalemle) makina diline derlemişler, (Kimbilir kaçyüzbin kere) ve sonra da programı silicon chip üzerine işlemişler. Zaten o zaman disket, CDROm filan da yokmuş, her şeyi delikli kartlar üzerinde saklarlarmış.
Kullandıkları donanım 36K 14-bitlik hafıza modülü (bugünün dilinde 63 kB yapıyor. Aşağı yukarı bizim hard disk dediğimiz şeye denk düşüyor, her ne kadar biz şööle temizinden bi 20 Gig olmazsa burun kıvırıyoruz ama!) Bunun 2K 14-bit'i (yaklaşık 3,5 kB) silinebilir-yazılabilir hafızaymış. (Bu da bugünün dilinde ram'e denk düşüyor, bunda da 64MB'den aşağısı kurtarmıyor biliyorsunuz!) Luminary'nin yaklaşık işlem hızı 43 kHz civarında. (Bu konuda karşılaştırma bile yapmıyorum.)
Adamlar 30 yıl önce bööle bi makinayla aya gitmişler, bugün o adamların programcı torunları 3 defa açılıp kapanınca çakılmayan bi işletim sistemi yazamıyolar. (Dayanamadım yaptım bu geyiği..)
Daha detaylı bilgi için, Luminary`nin geliştiricilerden biriyle yapılan bir makaleye göz atmak istersiniz, o da burada.
1969 yılında Apollo 11`i aya indiren de bir bilgisayardı. Aslında herkes Neil Armstrong`un "Bu benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım." sözünü bilir. Ama Apollo 11`in iniş rutinlerini hesaplayan bilgisayar da kontrol bilimi açısından çok küçük ama büyük bir adım niteliğinde.