Makalede en dikkat çekici bölüm, bir iddia değil, daha ziyade bir kaygı içeriyor: eğitim tasarımcısının değerinin bilinemeyeceği kaygısı; hem diğer uzmanlar tarafından hem de bizzat tasatımcısının kendisi tarafından. Özellikle bizler için oldukça yerinde bir kaygı. Yazar, bu bağlamda eğitim tasarımcısının değerini gösterenmeye çalışmış, bununla da yetinmeyip bulunduğumuz dönemde değerini daha da artırmak için ne yapması gerektiğini irdelemiş. Gerçi, eğitim tasarımcısının ne olduğu, ne iş yaptığı, yetki ve sorumlulukları konularının zaten herkes tarafından net bir şekilde farkında olunduğunu varsaydığı için, iddiaları bizim için biraz zayıf kalmış. Buna rağmen ipuçlarını takip ederek konu hakkında hatırı sayılır bir izlenim edinmenin mümkün olduğu söylenebilir.
Eğitim tasarımcının sahip olup da yazarlar, öğretmenler, programcılar, vbnin sahip olmadığı yetenek, öğrenme içeriğini sistemli bir şekilde parçalara bölme becerisidir ki böylece öğrencilere ve onların öğrenme tarzlarına uygulanabilsin. Bu yetenek, eğitim tasarımcısının gerçek değerini vurguluyor Tozmana göre, yazma yeteneği, ergonomik tatbik becerisi, vs. değil. Bunları yapacak teknik elemanlar, grafik arayüz uzmanları, vs. zaten vardır..."
E-öğrenme ve yazılım geliştirme uzmanı Memduh Er'in yazısının devamı buradan okunabilir.