Cypherpunk Revolutionary: Assange

0
sundance
Wikileaks ve kurucusu Assange hakkında birçok makale yazıldı, bir çok yorum yapıldı.

Bunların belki de en iyisi çok kısa bir süre önce "The Monthly" dergisinde yayınlandı.

Çok kısa bir süre içinde gösterilen ilginin yoğunluğu yüzünden derginin sitesi yükü kaldıramadı Facebook'tan destek aldı; Bölüm 1 Bölüm 2 Bölüm 3

Oldukça uzun olan makale malesef İngilizce, Türkçe'ye çeviren olursa (tabi ki The Monthly'nin de iznini almak şartıyla) Fazlamesai'de de yayınlamak isteriz.
Makalenin benim en çok ilgimi çeken kısmı (ki daha tamamını okumadığımı itiraf edeyim) ikinci bölümün başı.

CypherPunk'lar, 1992 yılının sonlarına doğru San Fransisco Körfez Bölgesi'nde, bazı beyinlerin biraraya gelmesi sonucu ortaya çıktı. Kurucuları, Eric Hughes, parlak bir Berkeley matematikçisi; Timoty C. May; o zamandan zengin; Intel'deki bilim insanlarının şefi olarak görev yapmış ve otuzdört yaşında emekli olmuş biri; John Gilmore; bir başka -çoktan emekli ve zengin bilgisayar bilimcisi- ki bir zamanlar Sun Microsystems›ın beş numaralı adamı ve siberuzay özgürlük hareketi Electronic Frontier Foundation'ın kurcularından.

[Sundance Notu: Internet›in en eski 12. domaini olan Sun.com›un 1 Haziran tarihinde devre dışı kalacağını duymuş muydunuz? Belki birazdan duyarsınız :) ]

Bu kişiler, her ay Gilmore›un ofisinde toplanan küçük bir grup kurdular. İlk toplantılardan birinde Mondo 2000›in editörlerinden biri Jude Milhon, ekibe cypherpunk (şifreciserseriler), diyerek yüksek teknolojiye sahip, düşük yaşam formlarını (garibanları) tanımlayan cyberpunk akımına gönderme yaptı. Ve isim tuttu. Kısa sürede, aktif bir mail listesinin ismi halini aldı, 1994 yılında 700 üyeye sahip bu liste, 1997 yılına gelindiğinde yaklaşık 2000 üyesi ve günde birkaç yüz mesaj trafiği ile oldukça büyümüştü. Bir yandan da farklı bir altkültür gelişti - aslında cypherpunk romanlar çoktan piyasadaydı SnowCrash, Cryptonomicon, Indecent Communications hatta cypherpunk pronu, Cryptic Seductions bile vardı. Hatta kabaca belirlenmiş bir cypherpunk kıyafeti bile ortaya çıkmıştı; geniş siperlikli siyah şapkalar bu tarza işaret ediyordu. Daha da önemlisi; bu bir politik-ideolojik seferi tanımlıyordu.

İlgili Yazılar

Aradığınız şey ne kadar popüler?

FZ

Lisp'in ortalama arama miktarı 4.000.000 civarında seyrediyor. C/C++ programming ise 40.000.000'a yaklaşıyor. Perl'e gelince zaman zaman 80.000.000'a çıkmakla birlikte ortalaması 60.000.000'da seyrediyor. Java programlama dilinin aranma popülaritesi ise 200 ile 100 milyon arasında değişiyor son 1-2 haftadır.

Rebol: Bambaşka bir internet dili

sundance

Yaklaşık dört yıl kadar önce Rebol.com ile ilk karşılaştığımda, İmparatorluk güçlerinden kaçan bir grup Amiga Rebel`ın bir ütopya peşinde koştuğunu düşünmüştüm.

Bu gün bir bakayım ne yapmışlar dediğimde ise REBOL`un evrimleşerek yaklaşık 20 platformda çalışan inanılmaz üst düzey bir dilden Internet Operating System diye bir konsepte geçtiğini gördüm.

Sırf konseptin kendisi okumaya değer, öte yandan Rebol`un neler yapabildiği ise tamamen bambaşka bir konu...

Internet`in sonu veya Internet V2

sundance

Herşey önde gelen danışmanlık şirketlerinden birinin e-ticaret'i sorgulamasıyla başladı. "İyi güzel de ne zaman para kazanmaya başlayacağız ?" denildiğinin haftası Nasdaq hisselerinde %10 düşüş yaşandı.
Şimdi ise ICQ'da online insan bulamıyoruz ???

Internet'in sonu böyle mi geliyor acaba ?

Çalıntı laptoplara sınır (ya da biri bizi gözetliyor)

mentat

ÇALINTI ve kayıt dışı cep telefonlarını kullanıma kapatarak, hırsızlıkların önüne geçen hükümet, şimdi de son dönemde yaygınlaşan dizüstü bilgisayar (laptop) çalınmasına karşı yeni bir uygulamayı devreye sokmaya hazırlanıyor. Cep telefonlarını denetime alan yasanın mimarı olan AKP Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu'nun hazırladığı yasa tasarısında çalıntı ve kayıt dışı dizüstü bilgisayarlar kara listeye alınacak, MAC numarasından takip edilecek ve internet kullanımına kapatılacak. İnternet servisi sağlayan firmalar, yeni yasa ile bunları takiple yükümlendirilecek. Haberin devamı hurriyet.com.tr'de.

Yorum: Haberi okur okumaz tüylerim diken diken oldu. 1984'e dönüyoruz yavaş yavaş..

GreaseMonkey: Maymunun Gözü Açıldı

FZ

Bugüne kadar pek çok Firefox eklentisi ile, "plug-in"i ile karşılaşmıştım ancak hiçbiri beni GreaseMonkey kadar heyecanlandırmamıştı. Hiçbirini bu kadar güçlü bir araç olarak görmemiştim. Hiçbiri benim gibi bir programcıya çok fazla hitap etmemişti. Hiçbirinin bu kadar fark yaratacağını düşünmemiştim.