Bir tanıdık ölmüş gibi

0
sundance
Bazı tek yönlü ilişkiler vardır. Birinin yıllar önce yazdığı bir hatıra defterini bulursunuz ve dünyaya bakışınız değişir. Ya da hiç tanımadığınız dedenizin hırkasını yıllarca kullanırsınız.

Benzer şeyler program yazarları için de geçerli, mesela IrfanView'un yazarı (Irfan) ile tanışmak isterdim, o kadar programını kullanıyorum. Veya Linus Tornvalds.

Belki de bu yuzden meshur Ping programının yazarının öldüğünü duyunca irkildim...
Belki komik belki değil. Dediğim gibi, herne kadar tek yönlü olsa da arada bir bağ var. Bir makina networkde mi, açık mı öğrenmek için refleks olarak ilk yaptığım ping atmak ve amca bu programı ilk yazan kişi. Daha önce Pkzip'in yazarı öldüğünde`de garip hissetmiştim. Hem de amca alkolizm yüzünden 37 yaşında ölmüştü.

Aslında öyle uzun uzadıya yazabilecek fazla bir şey yok. Sadece eşyaya karşı bir bağlılık hisseden insanlar anlayabilir sanırım bu söylediklerimi. Hani rengi solmuş sweat-shirtünüzü her atmaya kalktığınızda eski güzel günler gelir ya aklınıza ve bir bağlılık hissedersiniz ya, işte bu bahsettiğim de benzer bir şey. Orada bir amca bir program yazıyor ve siz burada kullanıyorsunuz. Tek taraflı bir ilişki, ama adam orada sizin hayatınızı (bilgisayar başında geçiyor ya) etkiliyor. Mesela PKZIP olmasa (ve onun ardından gelen benzer sıkıştırma programları) bence bundan 5 sene önce disketleri bir tarafa koymuş olurduk.
Dediğim gibi garip işler bunlar, insan-insan, insan-makina, insan-program ilişkileri...

Çok alametler belirdi

Görüşler

0
FZ
Ne diyebilirim ki basimiz sagolsun...

Galiba biz de yaslaniyoruz. Ben sahsen yakinda kendimi Space Cowboys dizisindeki amcalar gibi hissetmeye baslayacagim.

Sevdigim gruplar 10-15 sene öncesine ait, tipki hatirladigim ve severek kullandigim teknolojiler gibi.

Yakinda TCP/IP'yi gelistiren muhteremlerin de öldügünü duyacagiz bekli ve onlarin ölümü belki de IPv6 protokolünün ciddi olarak kullanilmaya basladigi zamanlara denk gelecek.

Hakikaten garip duygular, daha detayli yazmak lazim.

Izlemede kalin.

Saygilar.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

PANEL: Yeni Medyada Nefret Söylemi

arkeles

Panelde Internet ortamındaki yayınlarda, ana akım medyanın haber portallarında, Facebook ve sosyal paylaşım ağlarında, Video Paylaşım Sitelerinde Nefret Söylemi incelenecektir. Ayrıca genel çerçeve ve Hukuki bouyutu da masaya yatırılacak ve son bölümde ise katılımcılar ile birlikte değerlendirme ve karşılıklı tartışma olacaktır.

Yeni medya'nın çalışanları, yazarları, çizerleri ve tabiki teknik yapıcıları bilişimci arkadaşları aramızda görmekten mutluluk duyarız.

http://www.alternatifbilisim.org
Panel Programı
Nasıl Giderim?

CV'niz böyleyse!

sundance

Digg'de yeralan bir iz, "Eğer CV'niz Goole kurucularından Sergey Brin'in 1996 yılındaki CV'si gibiyse dokuz yıl içinde 11 milyar dolarlık bir adam olabilirsiniz." diyor.

Bir göz atalım bakalım.

Adı : Bilgi Soyadı: Sayar !

FZ

Geyik, şaka falan değil, Alanya'da Özel Hamdullah Eminpaşa Lisesi öğrencisi 18 yaşında bir kız, Bilgi Sayar.

Üniversite sınavına hazırlanan Bilgi Sayar, "Biriyle tanışırken adımı söylüyorum ama karşımdaki şaka yaptığımı düşünüp bozuluyor. Gerçeği öğrendiğinde bu kez o şaka yapmaya başlıyor. 'Monitörün nerede?', 'Klavyen yok mu?', 'Yürüyen bilgisayar icat edildi' gibi espriler. Nüfus memuru bile babamın şaka yaptığını düşünmüş" diyor ;-)

Kaynak : Radikal Gazetesi, 12 Nisan 2002

Teşekkürler Elendil.......

mambo

Hani hep derler ya en iyi okul hayat okuludur diye sanırım bunu en yoğun ve en güzel yaşayanlardan biri de benim.

Elektronik Edep ve Edebiyat

FZ

Radikal Gazetesi yazarlarından ve Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Hasan Bülent Kahraman´ın son yazısı elektronik iletişimin ne kadar kalıcı olduğu ya da olabileceği üstüne:

... Artık telefonu bıraktık. Bir anlamda yazıya geri döndük. Herkes ötekiyle, yan yana iki odada bile olsalar, elektronik posta aracılığıyla haberleşiyor. Bu yazının geri dönüşü demek.Ama acaba öyle mi?

Bir kere bu yazının hiçbir kalıcılığı yok. Bugün artık hemen hiç kimse her haberleşmeyi kağıda dökmüyor. İkincisi, bu yazıların herhangi bir yazı değeri yok. Hiçbir yazı özenine sahip değiller. Ne imla, ne bir şey. Tamamen 'can kurtarma' amacıyla çırpıştırılmış şeyler. Bana öğrencilerden gelen mesajları anlamak bir sorun. Kısacası, elektronik yazışmanın 'edebi' oluşmadı, edebiyatı nasıl doğacak bilmiyorum.