İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü'nün seminerleri devam ediyor.
Bugün (Pazartesi) akşam 18:30'da, Kuştepe kampüsündeki akademik kurul odasında verilecek olan seminerin konusu : Bilgi Güvenliği. Seminer, Computer Associates Türkiye Genel Müdürü Hakan Turgut tarafından verilecek, ilgililere duyurulur.
Bilgisayar Bilimleri bölümünün ana sayfasına bakacak olan arkadaşlar Mayıs haftasının ilk haftasonunun Turing Haftasonu olarak ele alınarak konu ile ilgili yurtdışından gelecek olan araştırmacıların verecekleri seminerler dizisinin de haberini okuyabilirler. Süreç içinde konu ile ilgili gelişmelerden fazlamesai.net üyelerini haberdar edeceğim.
Bugün (Pazartesi) akşam 18:30'da, Kuştepe kampüsündeki akademik kurul odasında verilecek olan seminerin konusu : Bilgi Güvenliği. Seminer, Computer Associates Türkiye Genel Müdürü Hakan Turgut tarafından verilecek, ilgililere duyurulur.
Bilgisayar Bilimleri bölümünün ana sayfasına bakacak olan arkadaşlar Mayıs haftasının ilk haftasonunun Turing Haftasonu olarak ele alınarak konu ile ilgili yurtdışından gelecek olan araştırmacıların verecekleri seminerler dizisinin de haberini okuyabilirler. Süreç içinde konu ile ilgili gelişmelerden fazlamesai.net üyelerini haberdar edeceğim.
CA firmasının reklamını yapmaya gelmediğini belirten Hakan Bey, sözünde durdu ve somut ürün tanıtımları yapmak yerine Internet ve ağ güvenliğine yönelik genel bilgiler, kavramlar, tehditler üzerine yoğunlaştı. Son zamanlarda bilgisayara yönelik medyada, güvenlik bağlamında havada uçuşan firewall, DoS, intrusion detection system, trojan gibi terimleri net ve güzel örneklerle açıklayan Hakan Bey, benzerlikler ve farklar üzerinde durarak konu ile ilgili ve meraklı kişilerin kafasındaki soru işaretlerine açıklık getirmek için epey çaba sarf etti.
Kendisine soru sorulması konusunda herhangi bir kısıtlamaya gitmeyen konuşmacı, özellikle ağ güvenliği konusunda epey saha tecrübesi olan sundance arkadaşımızın UNIX/Linux güvenliği konusundaki önemli eleştirileri üzerinde de durmaktan ve konuyu irdelemekten çekinmedi.
Güvenlik konusunun bir ürün değil bir süreç olduğunun vurgulanması (vurgulayan sundance idi) üzerine yorum yapan Hakan Bey, bu düşünceye katıldığını ancak Türkiye'de maalesef bu düşüncenin çok yavaş ve dirençle karşılaşarak geliştiğini belirtti. Hiçbir zaman sadece bir ürünü satın alıp kurmanın yeterli olmadığı konusunda hemfikir olduğunu belirten konuşmacı, pek çok şirketin bir kere ürünü satın aldıktan sonra güvenlik konusuna kapanmış gözü ile baktığını ve personeli eğitmek için ya da düzenli olarak servis almak için para harcamaya istekli olmadığını söyledi.(Sürekli gelişen bir sektörün dinamizminin göz ardı edilmesinin yol açtığı sonuçlara şaşmamak gerek)
Bir dinleyicinin, neden tek bir üründe tüm güvenlik fonksiyonalitesi sunulmuyor, pazarlama taktiği mi ki bu acaba? sorusu üzerine böyle bir durumda tek bir noktada verilen güvenlik hizmetinin, tam da bu bakımdan ötürü problemli olacağı, yani bir nokta göçtüğünde tüm sistemin güvenliğinin zedeleneceği belirtildi.
Dinleyiciler arasında bulunan ve Bilgisiyar Bilimleri Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışan (ve bu yazıyı yazan ve okuyan pek çok kişi henüz bir cenin dahi değilken, bilgisayarla ilgili olarak bu yazıyı yazan ve okuyan pek çok kişiden daha çok şey bilen) Chris Stephenson''ın karmaşık şifreler ve bunların yol açtığı trajikomik durumlar üzerine aktardığı anekdotlar seminerin belki de en eğlenceli bölümü idi.
Sonuç itibari ile giriş seviyesinde net, açık ve aydınlatıcı bir seminer idi. Benim açımdan tek üzücü yan, güvenlikle ilgili hemen hemen her konuya değinildiği halde (biyometrik güvenlik sistemleri dahil), statik veri güvenliği yani şifreleme konusu üzerinde yeterince durulmaması ve PKI konusundan bahsederken şöyle bir üstünkörü değinilmesi idi. (Bu bağlamdaki eğlenceli durum ise bir dinleyicinin ''bu bahsettiğiniz sistem ENIGMA gibi bir şey mi oluyor acaba?'' şeklindeki sorusu idi, aynı dinleyici MS Windows 98 işletim sisteminin kendisinden habersiz bir sürü port açtığını öğrendiğinde bundan epey muzdarip olduğunu belirtmişti ;-)