Barack Obama, iPod ve Pazarlamada Yem Etkisi - Decoy Effect

0
FZ
Başkanlık seçimleri, iPod pazarlama, ekonomi, bilişsel bilimler ve NUMB3RS dizisi aynı yazıda yer alabilir mi? Basit ve eğlenceli bir senaryo ile bu soruya cevap verelim:

MP3 pazarlamaya çalışıyorsunuz, potansiyel müşterileriniz genellikle yüksek depolama kapasitesi ve düşük fiyat özelliklerini olumlu özellikler olarak algılıyorlar ancak bazı müşteriler daha çok şarkı depolamayı isterken bazı müşteriler az para harcamayı istiyor. Müşterilerinize A ve B gibi iki MP3 çalar seçeneği sunuyorsunuz:
A B
fiyat 400YTL 300YTL
kapasite 30 GB 15 GB
Yukarıdaki pazarlama senaryosunda bazı müşteriler yüksek depolama kapasitesinden ötürü A'yı tercih ederken bazı müşteriler de ucuzluğundan ötürü B'yi tercih edecektir. Bunu tahmin edebilmek için Einstein olmaya gerek yok, bunun farkındayız.

Peki şimdi işleri biraz daha karmaşık hale getirsek ve müşterilerimizin karşısına üçüncü bir seçenek çıkarsak: C seçeneği. C hem A hem de B'den daha pahalı olsun. C'nin depolama kapasitesi ise B'den fazla ama A'dan az olsun, yani:
A B C
fiyat 400YTL 300YTL 450YTL
kapasite 30 GB 15 GB 25 GB
Müşterilerin teorik olarak tercih etmeyeceklerini düşündüğümüz C gibi bir seçeneğin eklenmesi (böyle düşünürüz çünkü neden daha az kapasiteli bir MP3 çalar için daha çok ödesinler), A seçeneğinin daha çok tercih edilmesine neden olur. C seçeneğinin ortaya sürülmesi A ile B arasındaki kıyaslama açısından müşteriyi yönlendirir ve A'nın ağır basmasına, başka bir deyişle A'nın dominant seçenek olmasına yol açar. A, hem kapasite hem de fiyat açısından C'den daha iyidir, B ise C'ye kıyasla sadece kısmen daha iyidir, bu yüzden daha çok sayıda müşteri A'yı tercih eder. C'nin bu etkisinden ötürü C'ye bir tür yem yahut tuzak gözü ile bakabiliriz. C'nin ortaya sürülmesinin tek amacı A'nın tercih edilme olasılığını artırmaktır.

Devamı: http://ileriseviye.org/blog/?p=1450

İlgili Yazılar

FM'ye soralım: Türkiye'de Startup, Nasıl?

lifesdkver0_1

Dünya genelinde internete dayalı iş girişimciliği rüzgarları, ilk patlamadan sonra, tekrar efil efil esmeye başladı. Büyüklü küçüklü bir çok firma, bir çok kişi; yarattıkları servis veya ürünü bir gün Google'ın, Yahoo'nun satın alacağı hayalleri ile harıl harıl çalışıyor. Bu hayal yerine, derdi "fark yaratmak" olanlar aradan sıyrılıp, yine Google, Yahoo tarafından satın alınıyor.

Peki girişimciliği yerel pazara yöneltmek, Türkiye'de startup olarak başlayıp iyi paralar kazanmak, "fark yaratmak" ne kadar mümkün?

Bad Boys; What You Gonna Do When They Come For You ?

sundance

Yaklaşık 12 saat kadar sonra insan kaynaklarından bir arkadaş gelip, benle çalıştıkları 21 aylık süre içinde ne kadar memnun olduklarını fakat ekonomik zorluklar nedeniyle bulunduğum departmanın kapatılacağını söyleyecek...

Sanırım IT sektöründeki birçok insanın korkulu rüyası benim de başıma geliyor. Ama ben diyorum ki, boşverin hepsini, gelin hep beraber istifa edelim. Korkumuz onlarınki kadar büyük olamaz belki ama coşkumuz eminim daha büyük olacaktır. Ve eğer GNU`nun babası Richard Stallman hala hayattaysa, biz neden aç kalalım ki :))

Intel’den 50 Milyon Dolarlık Risk Sermayesi Fonu

FZ

Intel, Türkiye ve Orta Doğu bölgesinde yenilikçi donanım, yazılım ve servisler geliştiren teknoloji şirketlerine yatırım yapmak için 50 milyon dolarlık bir risk sermayesi fonu oluşturdu. Intel Yönetim Kurulu Başkanı Craig Barrett tarafından Cidde’de yapılan fon duyurusu, bölgeyi bu hafta ziyaret etmekte olan Barrett’ın duyurduğu Türkiye ve Orta Doğu’daki bir dizi Intel etkinliğin önemli bir parçasını oluşturuyor.

Teknolojide küresel kriz

FZ

Felaket tacirliği yapmak istemem ama hafta sonu okuduğum bir iki haber beni epey rahatsız etti:

1) Cisco şirketi yaklaşık %30 değer kaybetti.
2) Philips şirketi yaklaşık 7000 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
3) Ericcson 6000 kişiyi daha işten çıkarmayı planlıyor.
4) Aldığım bir emaile göre xxxcell müşteri destek bölümünde çalışan çalışanlarına insanlık dışı muamelelerde bulunuyor.

Galiba heyecanlı ve amatör bir şekilde bilgisayarla, bilgi teknolojileri ile uğraştığımız günler epey geride kaldı.

Dilbert´in maaş teoremi

omniheurist

Dilbert'in maaş teoremi hiçbir zaman mühendislerin ve bilim adamlarının yöneticiler ve satış elemanları kadar kazanamayacağını ifade eder.
Bu teorem artık şu iki postulata dayanan ispatla desteklenebilir:

Postulat 1: Bilgi güçtür.
Postulat 2: Zaman paradır. Diğer bir deyişle vakit nakittir.