Almanya gerçeği ve düşündürdükleri

0
anonim
Almanya Saarland Eyaletinin Sulzbach kentinde geçen Cuma, 17.08.02 tarihinde 19 yaşındaki Ahmet Sarlak, 25 yaşındaki ırkçı Carlos N. tarafından aldığı bıçak yaraları ile hayatını yitirdi. Hafta sonu Sulzbach´ta 3000 kişinin katıldığı "Irkçıları kınama yürüyüşü" gerçekleştirildi. Yürüyüşe Saarland Eyaleti´nin CDU`lu İçişleri Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer´in yanı sıra çok sayıda siyasetçi ve Mainz Baskonsolosu Dr. Menter Sahinler de katıldı. Sulzbach Belediye Başkanı Hans-Werner Yimmer ise "Bu yürüyüş imdat çagrısı gibi" diye konuştu.

Ahmet Sarlak´ı bıçaklayan Carlos N. daha önce de ırkçı faaliyetleri yüzünden tanınıyordu. Olaydan sonra polis tarafından evi taranan dazlağın, çok sayıda silah ve aşırı ırkçı semboller bulundurduğu ortaya çıktı. Polisin yıllardır izlediği dazlak, şiddette yatkın olduğu ve daha önce ırkçı faaliyetler yüzünden 18 ay hapis cezası aldığı belirtildi.

Mölln ve Solingen´le hatırlanan Neo-Nazilerin saldırılarına bir yenisi daha böylece eklenmiş oldu. Avrupa´nın göbeğinde kendini lider gösteren bir ülkede Nazizmin tekrar tırmanışa geçmesi ve böyle bir cinayete tanık kalınmasi akıl almaz birşey. Bu haber Alman medyasında fazla ilgi görmedi. Basın olayın ırkçı bir cinayet olup olmadığını sorgulamakla meşgul.

İlk haberim böyle olmayacaktı. Internet Erişimi: DialUp - ADSL - Kablo - Superonline Skyrunner vs. ? konusu ile ilgili Almanya yı kapsayan bir yazı düşünürken vicdanım bu haberi es geçemedi. Ve sizlerle paylaşmak istedim. Türkiye´de bu konu hakkında bir şeyler yazılıp çizildi mi bilmiyorum. Yoksa hala eski politikalara devam mı ediliyor. Almanya da yaşayanları para olarak görme, onların haklarını savunmama vs... Almanya her sene kalifiye 50.000 yabancı işgücünün getirmeyi planlıyor. Göçmenlik yasası üzerine yapılan politikaların sonucu ırkçılık tırmanabiliyor. Yukarıda bir örneğini gördüğümüz gibi.

Artık kalifiye adamıda korurlar heralde canım, ya da?

İlgili Yazılar

Bilinen En Büyük Asal Sayı

mascix

newscientist.com'un haberine göre; 26 yaşında, Amerika'da okuyan bir öğrenci, en büyük asal sayıyı bularak, matematik literatürüne geçti. Yeni sayımız 6,320,430 basamaklı bir sayı.
Editör'ün Notu: Teknik sorunlardan dolayı haberi mascix adına yollayan YuXeL'e teşekkürler.

Sendo - Micros~1 anlaşmazlığının iç yüzü.

conan

Sendo ve Microsoft arasında halen süregelmekte olan dava ve olayların iç yüzünü anlatan bu yazıya bugün /.'da rastladım. Gerçi geçenlerde çok tartıştığımız o habere yorum olarak attım, ama bu ikinci bir haber yazılası kadar önemli bir köşeyazısı bence.

Yazi kısaca M$`un ortağına verdiği sözleri nasıl tutmadığını, StingerOS isimli cep telefonu işletim sistemini geciktirerek ortağının batmasını nasıl hazırladığını güzelce gösteriyor. Artı, şirketin board'unda bir yonetim hakkı olması ve şirketin 12 milyon dolarlık hissesine sahip olmasına rağmen şirketi ugradıgı zarardan bilinçli bir şekilde kurtarmaması, iki şirket arasında yapılan anlaşmadaki ilginç maddeler gibi yan fikirleri de aynı yazıdan okuyup öğrenebilirsiniz.

Çağrı: Kodla.net

Onur_Yerlikaya

Türkiyede programlama dillerine ait bir çok oluşumun yer aldığı noktada bir düzensizlik ve bir düzen olması gerektiğini farkederek kar amacı gütmeyen kodla.net adında bir projeye başladık. Bu proje içerisinde PHP, Python, Ruby, .NET ve benzeri dillerdeki geliştiricileri, programcıları gerek yazar olarak gerek kodla.net'in geliştirilmesi için davet ediyoruz.
Projenin amacı programcıları ve geliştiricilerin bulunduğu sıcak bir ortam oluşturmak.

Projenin geliştirilmesi konusunda düşünceleriniz ve katılımlarınız için : onur@php.net ve ismail@codesigndev.com adreslerini kullanabilirsiniz.

Turing Ödülünü İlk Kez Bir Kadın Kazandı

FZ

IBM'in ilk kadın üyesi olan eski matematik öğretmeni Frances E. Allen bu hafta bilgi işlem dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan A. M. Turing Ödülünü aldı. Allen bu ödülü alan ilk kadın. Kendisi ile bir çiftlikte büyümenin nasıl bir şey olduğu, kadınların teknolojideki rolü ve ödül parasını nasıl kullanacağı hakkında Deborah Perelman'ın yaptığı 1 Mart 2007 tarihli eWeek.com röportajının Türkçe çevirisini yazının devamında okuyabilirsiniz.

Kültür kılığında dolaşan cehalet...

bm

Bugünkü Radikal'den başyazı. Başlık: "Tanrı'nın varlığı bir teoremdir", bitiş cümleleri: "Oysa, bilimsel metodoloji açısından Tanrı bir teoremdir; ileri sürülmüş ama kanıtlanmamış bir iddia. Bunu söyleyince hemen karşı çıkanlar olacaktır: 'Peki yokluğunu kanıtlayabilir misiniz?' Bu bir totolojidir; Tanrı'nın yokluğunu kanıtlamaya gerek yok. Varlığını kanıtlamak ya da kanıtlayamamak aynı kapıya çıkar."

Tanrı'nın varlığı ve yokluğu yerine önce XXX koyun ve okuyun. Bu yazı "ben mantık bilmiyorum, mantık bilmediğimi de bilmiyorum, hatta bilmenin ne olduğunu da bilmediğim için neyi bildiğimi neyi bilmediğimi de çıkartamıyorum üç beş terimini duyduğum konuları anladım sanıyorum" demiyor mu sizce?