17 Ağustos 2001: Deprem Rantı ve Depremzadeler

0
parsifal
Aradan iki yıl geçmiş. Hayatlarımızda pek çok şey değişti, değişmekte... 2 yıl sonra ilk defa 17 Ağustos gecesi evimdeyim. Koşturmacalar, yorgunluklar geride kalmış. Ama yaralar hala kapanmamış. İnsanlar hala evsiz, işsiz. Yaşam mücadelesi onlar için daha zor geçiyor. Bizler sadece onlara bir müddet yardım elimizi uzatabildik elimizden geldiğince...
Konutları hala bitmemiş, yardıma muhtaç binlerce insan varken biz birde kalkıp SOS 2001 diye fuar düzenliyoruz. Yüzlerce arama kurtarma ekibi kuruldu. Milyonlarca doları kurtarma malzemesine yatırıyorlar, yatırmaya devam edecekler... Fuarda gezip görecekler, siparişlerini verecekler. Tam teşekküllü ekipler olacaklar.

Dediği gibi: "Bana mı olacaklar???"

Görüşler

0
sundance
Kimse kusura bakmasın ama bu arama kurtarma ekiplerine yaklaşım bence Camel Trophy ruhu gibi bir şey oldu artık.


Senin sayende özellikle A.K.U.T.'un yapılanmasını yakından takip edebiliyoruz ve bir çok şeyin oldukça ciddi yapıldığının da farkındayız. Fakat söz konusu gevşeklik, 30`lu yaşlarının üstüne çıkmış, yükünü almaya başlamış bazı insanlarımızın hayatlarında eksikliğini hissettikleri almadan verme(A.K.A. fedakarlık) eylemine bir çıkış noktası teşkil etmekte. Hal böyle olunca, su geçirmez Ericsson telefonlar alınıyor, eski anahtarlıklar atılıp yerine dana gibi karabinalar kullanılmaya başlanıyor, photon light yandan ayrılmıyor, mümkünse kameraman yeleği ile dolaşılıyor vs. vs.



Yine de bir kızılderili sözü der ki `Birisi hakkında karar vermeden önce en az bir gün onun makosenleriyle yürü`.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Binbir Gece Mesaileri

butch

`Bilgisayar Bilimleri'nin Başarısı´ ya da `Kaplanın Çizgilerinin Oluşumu´

butch

Bilgisayar Bilimleri'nin aslında masamızdaki (ya da cebimizdeki) küçük makineyle sadece dolaylı bir bağı var. Temel ve geniş bir bilim alanı. 60 dakika içinde felsefeden cinsiyete, cinsellikten siyasete, sosyolojiden tarihe ve nihayet kaplanın çizgilerine varan bir yolculuk yapacağız. Sizi şaşırtacak en az bir şey öğreneceğinizin garantisini veriyoruz.

fazlamesai.net'e soralım: J2EE mi yoksa .NET mi?

FZ

MIT hocalarından Philip Greenspun tercihini .NET'ten yana kullanmış. Greenspun'ın 11 Nisan 2002 tarihli yorumlarından sonra en son 8 Mart 2005'te bir yorum gelmiş. Son 3 sene içinde gelen yorumlar ağırlıklı olarak .NET taraftarı yorumlar. Genel hava şu: Eğer bir sürü programcı çalıştırmak istiyorsanız, çok büyük şirketseniz, bol bol paranız varsa, vs. buyrun J2EE ile sistem geliştirin. Daha sıkı koşullar altında çalışıyorsanız şu anda .NET çok daha hızlı ve etkin sistem geliştirmeye ve programlamaya izin veriyor. Tabii buna itirazlar da var: EJB'den yola çıkarak J2EE'yi kötüleme hatasına düşmeyin! gibi. Bir başka yazılımcı ise "yahu bir satır kod değiştiriyoruz, application server'ı başlatmak 3 dakika sürüyor, el insaf" şeklinde şikayet ediyor.

IT sektörünün acar FM üyeleri bu konuda ne der? Acı dolu yazılım deneyimlerini bizimle paylaşmak isteyenler, hodri meydan, yanınızda rakamlarla gelin ve hangi platformu neden tercih ettiğinizi güçlü bir şekilde açıklayın.

Geleceğin Medyası

redogre

Geleceğin Medyası

fazlamesai.net´e soralım: Programcı Verimliliği, UML, DSM

FZ

Birden fazla programcının belli bir sektöre yönelik olarak geliştirdikleri ve pek çok farklı insan tarafından kullanılacak olan uygulama programlarını geliştirmek belli bir dilde ``kodlama´´ bilgisinden çok daha fazlasını getirir. Bu tür projelerin geliştirilmesi için yazılım mühendisliği disiplini bağlamında pek çok metodoloji, disiplin, vs. önerilmiş, denenmiştir. Bunlardan en önemlisi, en ciddi mantalite değişkliği belki de nesneye yönelik programlamadır.

Nesneye yönelik programlama kavramı tüm dünyayı etkilemiş ve başka kavramların, soyutlamaların, vs. ortaya atılmasına yol açmıştır. UML yani "Unified Modelling Language" son yıllarda epey popülerdir ve bunu geliştiren ekibin geliştirdiği RUP (Rational Unified Process) de yazılım mühendisliğini bir üst seviyeye taşıma iddiasındadır.