merhaba,

ben de bir süredir kafama takık olan ve bununla uzaktan alakalı bir konuya dikkat çekmek için yer arıyordum. umarım burası yararlı olur. wikiversity'nin nihayet türkçe'si beta sürüm olarak çıktı ve bunu öğrenince çok sevinmiştim, taa ki sitenin ana sayfasındaki türkçe'yi görene kadar... ben bir türk olarak oradaki yazıları anlamak için orijinal (ingilizce) sayfasına bakarak yardım aldım. o ne rezalet bir tasarım! ingilizce sayfasını babylon tarzı bir programa çevirtsem daha anlaşılır olurdu herhalde. resmen robot-vari birşey olmuş. sitenin de amacı insanlara eğitim vermek(!)


oradan alıntı:

"Not: Aşağıdakı bütün bağlantılar (birinci hariç) İngilizce sayfalara gidiyorlar.

Bu site bütün dil-spesifik Vikiversite projeleri ayarlamak bir önemli merkezdir. Bu birçok dilin koordinasyonu Vikiversitesinin görevin ve Vikiversite proje teklifin üstlerine kuruluyor. Bu site orijinal araştırmalar için Vikiversite politikayla ilgili tartışmalara sahiptir.

Vikiversite beta yine de daha ayrı projeler olmayan başka dillerde olan Vikiversitler için bir kuluçka. Şimdiye kadar, İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Fransızca Vikiversiteler ayrı projelerdir. Lütfen "ayrı projelerden haberler" sayfasına bakınız.

Eğer yeni bir Vikiversite kurmak isterseniz, o dil projeyle çalışmak isteyen on tane aktif katılımcı olması gerekiyor. Bu kadar katılımcı bulduğunuz zaman yeni bir domain kurulması için meta'dan arzu ediniz. Bu arada, lütfen projenizin ana sayfasını Template:Main page'e ekleyiniz.

Sıkça Sorulan Sorular sayfasından sorularınızın cevaplarını bulabilirsiniz."


http://beta.wikiversity.org/wiki/Main_Page
http://beta.wikiversity.org/wiki/Ana_Sayfa


(anlamadığım konu; makaleler yalnızca ingilizce olmak zorunda olup da, diğer dillere mi tercüme ediliyor, yoksa herbir dilde birbirinden bağımsız makaleler mi yayınlıyor? (gerçi bu sitede, türkçe kısmı için fikir yürütmem gerekirse bunların her ikisi de yok sanırım))

TTNET'i tebrik ediyorum, elestirenleri de saygiya davet ediyorum... gecenki indirimden SINIRSIZ kullanicilar faydalanamamisti, bu sefer de SINIRLI kullanicilar... bu kadar bencil olmayin! hersey sirayla ve herkes siraya!!!

haberi tercume eden arkadas biraz yaniltmis. Red Hat Enterprise Linux 4, SuSE Linux 10.0, Fedora 4, Debian GNU/Linux 3.1, ve Ubuntu 5.10 dagitimlari ve sonra sonraki surumleri seklinde ifade edebilirdi bence...

"Nero Linux 3 is fully compatible with numerous Linux distributions including the following and any later versions: Red Hat Enterprise Linux 4, SuSE Linux 10.0, Fedora 4, Debian GNU/Linux 3.1, and Ubuntu 5.10."

http://www.nero.com/eng/showpress.php?id=1252

tebrikler ;) ... genelde kullanıcılar, bilgisayarlarına 'bilgisayarcı'ları tarafından ne kurulursa o yazılımları kullandıklarından dolayı, zannedersem sekme olayıyla ilk defa vista (ie7) ile karşılaşacaklar ve "vay be micro$oft yapmış yine... bill abi çok zeki bir abimiz ve micro$oft harbiden baba firma..." nidalarını atacaklar. halbuki sekme olayı, mozilla'da ezelden beri vardı. zaten ie7'nin arayüzü, tamamen firefox taklidi... sadece tarayıcı konusunda değil, insanların aradıkları özellikler şu an başka yazılımlarda mevcut olmasına rağmen, insanlar o özellikler micro$oft tarafından yeninden icat edilene (ya da taklit edilene) kadar kendilerini beklemeye mahkum etmişler işte...

:) ya işte, amaç kapıştırmak değil ki. ben yalnızca gözlemlerime dayalı bir benzetme yaptım. fikirlerimi burada kanun haline getirmeye çalışmıyorum. küçücük bir resim+text örneğiydi, sen örnekte kaldın ;) opera'yı denediğim süreleri şu şekilde tarif edebilirim; opera ile internette yarım dolaştım. yani bir göz kör, veya bir ayak topal vs gibi... (mozilla) firefox kullandığım günden beri girdiğim hiçbir site bana başka bir tarayıcı önermedi veya tarayıcımın herhangi bir eksiğini yüzüme vuran bir mesaj almadım. bu bağlamda firefox, her yönüyle benim internet anlayışımla %100 örtüşen bir tarayıcı... ben tüm opera kullanıcılarına, internetin yarım yamalak bir yer olmadığına bizzat şahit olmaları açısından firefox'u da test etmelerini öneriyorum... şunu da tekrar söylüyorum. bu, benim şahsi görüşüm, kimseyi bağlamaz yani. olayı, fikir paylaşımından çıkarıp, muhalefet ortamı havasına sokulmaması gerektiğini düşünüyorum...

yani demek istedim ki, mesela benim gmail kullanırken ihtiyacım olan ajax desteğini tarayıcım vermiyorsa, benim için o tarayıcının anlamı kalmaz. durum böyleyken; mesela opera, gmail'de quick contact kısmını açamayacağı için orayı esgeçip, onu açmaya çalışacağı zamanda diğer kısımları açarak zaman kazanmış olacak. yani hız buysa, bırakın da firefox geç açsın ama tam açsın. resim örneğini de şu yüzden verdim; x tarayıcısı yalnızca metinleri gösterme desteği sunuyor, y tarayıcısı da hem resim hem de metin desteği sunuyor. y tarayıcısı resim ve metinlerle boğuşurken, x tarayıcısı resimleri esgeçip için bir anda metinleri önümüze sunacak. bence bu x'in hızlı olduğunu göstermez ;) durumların böyle olmasına rağmen, ben opera 9'un firefox 1.5.0.4'ten daha hızlı çalıştığını kesinlikle düşünmüyorum. bu arada yanlış anlaşılmasın, amacım polemik yapmak değil... yalnızca hoşuma giden bir yazılımın yeni sürümünün betasının çıktığına sevinip konuyla ilgili şahsi fikirlerimi sunmak ;) hoşçakalın...

dediğim gibi, standartları adam gibi desteklesinler de hızları o kadar da önemli değil. http://www.webdevout.net/browser_support_summary.php biraz uçuk bir örnek olacak ama, resim gösterme desteği olmayan bir browser, resim gösterme desteği olan bir browserdan daha hızlı çalışır ;)

senin için o olayı denedim. opera'yı yükledim. siteye girdim. sayfa yüklenirken kastettiğin bölgeyi takip ettim. ilk önce "applet loaded" yazdı, ardından da "applet crashed" yazıp kalakaldı. firefox'ta sorun yok ;) ayrıca önceki mesajımda kastettiğim sahtekarlığın nedenini de bulmuş oldum. adobe'nin flash player sayfasına girdim. bana önerdiği flash modeli "Mozilla and Mozilla compatible"... yani opera için zaten flash player yok anladığım kadarıyla...

görüşlerinizin büyük bir kısmına katılıyorum. yalnız, katılmadığım taraf, operanın performans olarak daha iyi olduğu... şöyle ki; opera'nın 9. sürümüne kadar olanlar, firefox'tan daha hızlı açılıyordu, belki sayfaları daha hızlı açıyordu filan ama ben bizzat yaptığım testimde, opera 9'un firefox 1.5.0.4 kadar performanslı çalışmadığı sonucuna vardım. tabi bu kendim testim ve kendi görüşüm. zaten hızlı açılıp açılmaması da o kadar önemli değil. mesela ben gmail'de soldaki hızlı kontaklarımı (yani bütünleştirilen google talk'ı) kullanamadıktan sonra (hatta göremedikten sonra), ve buna benzer bazı standartları kullanamadıktan sonra ışık hızında açsa ne olur. opera'nın, bazı bileşenleri açamadığı için direkt esgeçtiğinden midir nedir bu hızı ;) zaten, firefox'un plugin klasörünü kullanmaya yeltenmesi de bana bi sahtekarlık yapıldığı havası hissettiriyor. firefox'un extension olayı mükemmel. onu sınırsız bir tarayıcı kılıyor. bu konuda da hemfikiriz...

firefox, kaliteli bir web tarayıcı. halen kullanmadıysan, bil ki sen daha hiç internet kullanmadın ;) bence bir an önce dene. kurulum dosyası yaklaşık 5mb, kurulduktan sonra kapladığı alan da yaklaşık 25mb.

aslında söylediklerimin arasında e-posta'yı kısmen konu dışı bırakabiliriz. çünkü, posta transferi mail servisinin kullanıcıya verdiği genel anahtar aracılığıyla sağlandığı için eşzamanlı bir izleme söz konusu olamaz. yani alınan ve gönderilen bilgiler başkasının eline ulaşsa dahi kıyamete kadar bile çözemez. fakat dediğim gibi, hakkında bir tespit ya da biri tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yapıldığı taktirde mail kutundan on sene önce sildiğin postayı bile, devlet, mail servisinden isteyebiliyor. şifrelemeyi kendi anahtarlarınla yaptıysan da şifreni verene kadar tutukevinde kalıyorsun. bunun örneğini canlı canlı izlemiştim. seneler önce staj yaptığım bir fabrikada, birkaç mühendisin fabrikanın üretimiyle ilgili, işletme sırrı niteliğindeki bilgileri e-posta aracılığıyla bir yerlere gönderildiğinden şüphelenilmişti. mahkeme bu mühendislerin kullandığı mail servislerinden tüm postaları isteyerek gerçekten gönderildiğini ispatlamıştı. eminim ki, bu uygulama dünyanın bütün ülkelerinde yapılıyor. zaten betanews'te de ayda 3-4 kere karşılaştığım, müzik dosyaları paylaşımı yapan binlerce kişinin tutuklandığı ve cezalandırıldığı haberlerini okuyorum. çalınan bir notebook'un da, mac adresinden internete girişinin engellenmesi kadar hoş birşey olamaz zaten. umarım uygulama %100 sonuç verir ve mac adresinin rahatlıkla değiştirilebildiğine mutlu olanların notbook'ları çalınmaz.

"ya da biri bizi gözetliyor" değil, biri bizi ezelden beri gözetliyor zaten. Yazdığın tüm mailler, mesajlar, girdiğin tüm siteler, indirdiğin tüm dosya, müzik filan hepsinin kaydı Türk Telekom'da tutuluyor zaten. Mahkemelik olduğunda hepsi tüm ayrıntılarıyla önüne seriliyor. Güzel bir uygulama. Kanunsuz işler yapanın vay haline!

yakışır ;)