Türkiye bilgi teknolojisinde sınıfta kaldı

0
anonim
Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) yayımladığı Küresel Bilgi Teknolojileri Raporu 2008-2009'a göre Türkiye bilgi teknolojileri (BT) alanında diğer ülkelerle rekabet edebilirlikte geriledi. Bir önceki yıl yayımlanan raporda 127 ülke içinde 55'inci sırada yer alan Türkiye, bu yıl 134 ülke içinde 61'inci sıraya düştü. Türkiye, bu sıralamayı etkileyen faktörlerin birçoğunda ortalamayı yakalarken "hükümetin hazır olma durumu" başlığında ise düşük puan aldı. Böylece genel sıralaması da düştü. Raporda Türkiye'nin BT'ye erişim, eğitim kalitesi, hükümet vizyonu konularında gelişime ihtiyacı olduğu vurgulandı. WEF'nin dünyanın önde gelen işletme okulu ve araştırma merkezlerinden biri olan INSEAD ile birlikte hazırladığı raporda, Türkiye'nin BT alanına bakışı gözler önüne serildi. Raporda, BT sektörünü ilgilendiren birçok etken üzerinden puanlama yapıldı. Bu çerçevede hükümetin BT'ye bakışı da puanlandırıldı ve Türkiye 87'nci sırada yer aldı. Raporda, bu sıralama düşük olarak nitelendirildi.
Vizyon eksikliği var Hükümetin bilgi teknolojilerini önceliklendirmesinde 101'inci sırada yer alan Türkiye, hükümetin gelecek vizyonu içinde BT'nin önemi başlığında ise 85'inci sırada yer buldu. Raporda hükümetin BT'ye yönelik vizyonunun gelişmesi gerektiği vurgulandı. BT'nin tanıtımı konusunda hükümetin başarı sıralaması da 84 çıktı. Ancak kamu hizmetlerine online erişimde 50'nci sırada yer alan Türkiye, bilgi teknolojilerinin kamuda kullanımı sıralamasında 66'ncı basamakta yer aldı. Pazar ortamı sıralamasında ise Türkiye 66'ncı sırada. Bu sıralama yapılırken birçok alt başlıkta incelenen Türkiye; basın özgürlüğü, vergi sistemi, risk sermayesi kullanılabilirliği gibi konularda son sıraları aldı. Buna göre finansal pazarın sofistike oluşu başlığı altında 39'uncu sırada yer alan Türkiye, vergi sisteminin etkinliği ve kapsamı sıralamasında ise 123'üncü yani son sıralarda bulunuyor. Pazar ortamını etkileyen bir diğer faktör olan basın özgürlüğü konusunda da Türkiye sınıfı geçemedi ve 106'ncı sırada yer aldı. Bu etkenlerin her biri Türkiye'nin diğer ülkelerle BT alanında rekabet edebilirliğini doğrudan etkiledi. Rekabet edebilirlik sıralamasında ilk 10 sırayı ise sırasıyla Danimarka, İsveç, ABD, Singapur, İsviçre, Finlandiya, İzlanda, Norveç, Hollanda ve Kanada paylaştı.

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=123122&KOS_KOD=11

İlgili Yazılar

Bir Dâhinin Trajedisi - Alan Turing

FZ

Tiyatro Stüdyosu, dâhi matematikçi ve bilgisayar bilimcisi Alan Turing'in yaşamını konu alan "Sonsuz Döngü" oyununu sahneliyor. Hugh Whitemore'un kaleme aldığı oyunu çeviren ve sahneye koyan Ahmet Levendoğlu.

\r \r Oyun, II. Dünya Savaşı sırasında Alman ordularının ENIGMA haberleşme şifresini kıran İngiliz ekibin beyni olan Alan Turing'in, eşcinsel kimliği yüzünden toplumun kendisine dayattığı zorluklar nedeniyle yaşadığı trajediyi konu alıyor.

\r \r "Sonsuz Döngü" Mayıs ayının sonuna dek her Pazartesi 19:30'da İş Sanat'ta.

\r \r Tel: 0 212 316 10 83

Kültür kılığında dolaşan cehalet...

bm

Bugünkü Radikal'den başyazı. Başlık: "Tanrı'nın varlığı bir teoremdir", bitiş cümleleri: "Oysa, bilimsel metodoloji açısından Tanrı bir teoremdir; ileri sürülmüş ama kanıtlanmamış bir iddia. Bunu söyleyince hemen karşı çıkanlar olacaktır: 'Peki yokluğunu kanıtlayabilir misiniz?' Bu bir totolojidir; Tanrı'nın yokluğunu kanıtlamaya gerek yok. Varlığını kanıtlamak ya da kanıtlayamamak aynı kapıya çıkar."

Tanrı'nın varlığı ve yokluğu yerine önce XXX koyun ve okuyun. Bu yazı "ben mantık bilmiyorum, mantık bilmediğimi de bilmiyorum, hatta bilmenin ne olduğunu da bilmediğim için neyi bildiğimi neyi bilmediğimi de çıkartamıyorum üç beş terimini duyduğum konuları anladım sanıyorum" demiyor mu sizce?

Yapay Zeka, Matematik ve İnsan Aklı - 2. Raund

malkocoglu

Sir Roger Penrose adlı uygulamalı matematikçi kendini en çok Stephen Hawking ile olan kozmoloji araştırmaları ile bahsettirmiştir. Bir de Güçlü Yapay Zekâ (Strong AI) denen, insan zihninin birebir kopyalanmasını düşleyen bilim dalına yaptığı eleştiriler ile...

Hurriyet kampanya yapiyor

bm

Hurriyet web sitesinin ana sayfasindan linkli iyi niyetli ama potansiyel olarak fevkalade zararli bir kampanya var: http://www.hurriyetim.com.tr/dosya/harflerimiz/.

Uc sIk isaretlenebiliyor, ucu de develete yasak koydurmaya yonelik. Ustelik ISO standartlari varken 'Devlet standart koysun, yazilimlarda buna uyma zorunlulugu getirsin' diye bir ifade de var! Bunu yapanlar bir devlet kurulusu olan TSE'nin neleri yapip neleri yapmadigini bize haber vermekle gorevli basinimiz, dikkatinizi cekeyim. Yani mankenlere ve hakemelere standart getirecegiz deyip, "ithal mallarini test edecegiz vakfimiza bagis mukabili" tarziyla aldiginiz her malin maliyetini sisiren, IKI defa (ISO 8859-1 ve 8859-15) Izlanda karakterlerinin Turkce karakterlerin yerini almasina engel olamayan (belki haberi bile olmayan) kurulus olan TSE'nin. Lutfen disariyla is yapmayi zorlastiracak, kucuk sirketler ve kisiler tarafindan yapilacak ithalatin zaman ve kirtasiye maliyetini yukseltecek bu girisime hayir deyin. Ben de memnun degilim Ingilizce alfabeyle Turkce yazmaktan ama artik 2004 senesinde internette basin gucuyle devlete teknolojik yasak koydurma kampanyasi yapilmasini cok daha uzucu buluyorum.

Sertifikasyonun Önemi

FZ

Avrupa ve ABD'de 32.000 BT çalışanı ve 1830 işveren arasında yapılan bir araştırmaya göre bilgi teknolojileri konusunda sertifikasyonun önemi artmış durumda. Sertifikasyonun avantajının en çok hissedildiği alanlar ise proje yönetimi ve bilgi teknolojileri güvenliği.