İTÜ Bilgisayar Mühendisliği bölümünden Gülşen Cebiroğlu Eryiğit, 24 Nisan Salı günü, saat 12:00'da, Boğaziçi Üniversitesi'nde ETA 16'da DDİ (Doğal Dil İşleme) ve Türkçe arakesitinde bir seminer verecek:
Bu seminerde, zengin bitişken bir biçimbirimsel yapıya sahip, tümce içi öğe dizilişleri serbest ve çoğunlukla sağa bağımlı türde olan Türkçe'nin bağlılık ayrıştırması konusunda yapılan araştırmalar anlatılacaktır. Yukarıda sıralanan özellikleri ile Türkçe, İngilizce'den ve ayrıştırma alanında üzerinde yoğun olarak çalışılmış birçok dilden farklılıklar göstermektedir. Bu niteliği ile benzer özellikler gösteren bir sınıf dilin temsilcisi olarak görülebilir. Tanıtılacak araştırmalarda, yakın geçmişte kullanıma sunulan Türkçe derlem (Odtü-Sabancı Türkçe ağaç yapılı derlemi) kullanılarak, veri güdümlü ayrıştırıcılarda farklı tasarım yöntemlerinin kullanılmasının etkileri incelenmiştir.
Bu seminerde, zengin bitişken bir biçimbirimsel yapıya sahip, tümce içi öğe dizilişleri serbest ve çoğunlukla sağa bağımlı türde olan Türkçe'nin bağlılık ayrıştırması konusunda yapılan araştırmalar anlatılacaktır. Yukarıda sıralanan özellikleri ile Türkçe, İngilizce'den ve ayrıştırma alanında üzerinde yoğun olarak çalışılmış birçok dilden farklılıklar göstermektedir. Bu niteliği ile benzer özellikler gösteren bir sınıf dilin temsilcisi olarak görülebilir. Tanıtılacak araştırmalarda, yakın geçmişte kullanıma sunulan Türkçe derlem (Odtü-Sabancı Türkçe ağaç yapılı derlemi) kullanılarak, veri güdümlü ayrıştırıcılarda farklı tasarım yöntemlerinin kullanılmasının etkileri incelenmiştir.
fm ye ilk üye olduğumda üyeler arasında bu tarz birbirine ders vermek gibi düşünceleri olan insanların olduğunu bilmiyordum. çünkü burası bir paylaşım yeri ve burada birbirimizi değilde konuları, olayları tartışmamız gerekli ve üyeler arasında birbirine aşağılamak veya küçük düşürmek tarzı bi yaklaşım var. asıl konum bu değildi ama bunuda söylemeden geçmiyeyim dedim.
bunları yazarken özellikle dil bilgisi veya yazım kurallarını umursamadım çünkü konular arasında bazı kişiler kendilerini çok bilmiş tarzı yaklaşımlarla birbirlerine dil bilgisi dersi vermek gibi sıradan işler yapmış ve burada bence kimse ders vermeye çalıştığı kişileri değilde kendilerini küçük düşürmüşler. bazıları tiren - tren gibi bir olayda kendi düşüncelerini türkçeye maal etmiş. hangimiz aslında "tren"'in türkçeye girdiğinde "teren" değilde "tiren" diye okunmasına karar verdikte bunun tartışmasını yapabilecek seviyedeyiz. ve hangimiz türkçeye tren kelimesini soktu?????
haddimizi aşabilecek mevzularda birbirimize sataşmak yerine neden kendinizi küçük düşürmekte gayret gösteriyorsunuz.?
sitemizin adı FAZLAMESAİ ve siz fazla mesai yaptığınız zamanlarda birbirinizin küçük düşürmek veya türkçesini alaya almak gibi işler mi yapıyorsunuz yoksa işleri kolaylaştırmak için biraz daha fazla çalışmayı mı tercih ediyorsunuz. eğer gerçekten türkçeye katkıda bulunmak isteyenleriniz varsa lütfen şu adrese gitsin ve ya oktay sinanoğlunun yazıları-kitaplarını takip etsin.
ve şu kelimeyi kullanan arkadaş ne kadar türkçe dersi vermeye çalışabilir; "dezenformasyon"
hemen hepimizin kullanış olduğu klavye Q klavye ve birbirimizin türkçesini eleştirmeye çalışıyoruz.
:) 'dinime küfreden müslüman olsa' gibi bi olay bu
bu siteyi sadece siz kullanmıyorsunuz buraya üye kaydı olmayan da birçok insan ziyarette bulunuyor.