Teknoloji Seçerken

0
malkocoglu_2
Bu yazıyı Java bilgi işlem teknolojilerinden biri olan Entity Bean'lerin erken ölümü üzerine yazdık. Zamanında büyük şaşa ile ortaya çıkan bu teknoloji niye böyle erken tedavülden kalktı? Ayrıca bu tecrübeden ders çıkarmak bağlamında, ileride bu tür geleceği olmayan ve külfetli teknolojilerin kokusunu nasıl alabiliriz? Bu yazı bilgi işleme daha çok hitap eden bir yazıdır çünkü 3-4 senede bir yeni bir dehşet teknolojiyle çalkantılar yaratan grup bu olmaktadır. Bu dinamizm tabii ki iyidir fakat bilgi işlem müdürleri ve proje yöneticileri için bu teknoloji enflasyonunda bir seçici turnusol testi lazımdır. Aksi halde sonuç InfoWeek Dergisi Pazartesi Günü Sendromudur; (Masasındaki Infoweek dergisinin yeni sayısını pazartesi günü okuyan yönetici) "XML diye bir şey cıkmış bütün dertlere devaymış! Hemen kullanalım!" . [Proje teknik lideri burada somurtur].

http://www.bilgidata.com/yazi.jsp?dosya=a_ejb_postmortem.xml

Görüşler

0
bio
Tebrik ederim. Yazinin tamaminin altina imzami atarim. EJB 1.0 zamaninda entity bean'lerin calismasini anlatan bir egitmene "saka gibi bu" deyip gecmistim. Ama onsezimi bu yazidaki gibi "pattern" haline getiremezdim herhalde.
0
FZ
Ben de tebrik ve teşekkür ederim. Uzun zamandır okuduğum en ilginç ve özgün BT (Bilgi Teknolojileri) makalelerinden biri idi.

Her ne kadar ``Enterprise´´ ölçekte Java nedir ne değildir pek bilmesem de uğraşmasam da makalede anlatılanları üç beş gözümün önünde canlandırabildim.

Başarı öykülerinin yanısıra bu tür teknolojik başarısızlık ve hüsran analizlerinin de çok önemli olduğunu ve dersler çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Bununla birlikte maalesef Sun, IBM, Oracle vs. gibi firmalar bir konuya el attıklarında devasa kampanyalar ve büyük rüzgârlar söz konusu oluyor ve hangi rüzgârın doğru olduğunu bilmek de iş işten geçmeden önce kolay yapılabilecek bir iş değil. Post-mortem analizde analizi yapan kişinin çok büyük bir avantajı var, geçmişe doğru yorumlamak!

Hazır teknolojik projelerin analizi demişken son zamanlarda bu konuda okuduğum en enteresan kitaplardan biri olan Aramis´ten de bahsetmeden geçemeyeceğim:

http://ileriseviye.org/blog/index.php?p=95
0
bm
Malkocoglu eline saglik. Firsattan istifade tam uymasa bile ben de bir alinti ve link sokusturayim: http://www.paulgraham.com/avg.html [www.paulgraham.com]

Yazida bu konuya bagli olan ana fikir: kucuk sirketler zaten calissa bile buyuk sirketlerin secimlerini taklit etmeseler iyi olur. Fortune-500'un bilgisayarcilarina ile yepyeni fikirlerle tasarlanmis birseymis gibi pazarlanan ('enterprise' ya!) seye zaten ta basindan derin supheyle yaklasmak lazim. "J2EE" bilmenin nasil anlasilirsa anlasilsin marifet haline gelmesi bu tip birsey. Musterinin sistemleri oyleyse zaten yapacak birsey yok, ama J2EE en iyisiymis abi diye kendi islerini boyle yapanlar icin iyi olmamistir tabi. En azindan Graham'in iddiasini boyle bir hikaye ile buraya sokusturmak kabil.


Herneyse, Graham diyor ki:

The average big company grows at about ten percent a year. So if you're running a big company and you do everything the way the average big company does it, you can expect to do as well as the average big company-- that is, to grow about ten percent a year.

The same thing will happen if you're running a startup, of course. If you do everything the way the average startup does it, you should expect average performance. The problem here is, average performance means that you'll go out of business. The survival rate for startups is way less than fifty percent. So if you're running a startup, you had better be doing something odd. If not, you're in trouble.

0
bm
Elinden kacti yaziyi kontrol etmeden yolladim kusura bakmayin. lInk soyle olacak: http://www.paulgraham.com/avg.html [www.paulgraham.com].
0
FZ
Mükemmel bir makale!
0
malkocoglu_2
bio, FZ, bm: Yaziyi begendiginize cok sevindim. Bu yazilari yazarken zaten tek istegimiz yararli olmalari ve begenilmeleridir. Iyi calismalar.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bilişsel Bilimler Kılavuzu - II

FZ

Bilgisayarlar düşünebilir mi?: İnsan yanlısı, bilgisayar yanlısı, canlı yanlısı, robot yanlısı, bilişsel bilimciler derneği başkanı, Budacı bilge ve bekçi arasında bir söyleşme.

Giriş

Bu soru, kimilerine çok ilginç gelebilir; bilim-kurgu yapıtlarıyla dolup taşmışlar için ise yine o bildik sorudur. Ancak, burada yer alması, bu iki bakışın da bundan daha temel bir soruyu gözden kaçırmalarından kaynaklanıyor: İnsanlar düşünebilir mi?

İnsanların düşünebiliyor olduğuna eminizdir. Kendimizden biliriz. İçimizdeki seslerin dansı gibidir düşünmek. Dışavurmadan sürdürdüğümüz bir yarım tümcecikler silsilesi. Bizden tanımlanması istendiğinde, "hani var ya! Bunu herkes kendi içinde yaşar" deriz. Peki ama düşündüğümüze emin miyiz?

Yeni nesil versiyonlama sistemleri - Subversion

anonim

Büyük olsun küçük olsun tüm şirketlerde, şirket içerisindeki dökümanların akışının ve arşivlenmesinin kontrolü için kullanılan bir sistem vardır. Subversion bu sistemlerden biridir.

Bu amaçla kullanılan bilgisayar programlarına en çok yazılım şirketlerinde rastalanmaktadır. Çünkü yazılımcılar gün içinde sürekli kodlarda ufak değişiklikler yapmaktadırlar. Gerektiğinde dosyaları eski tarihteki versiyonlarına geri döndürmektedirler. Bunları yaparken diğer yazılımcıların etkilenmemesi gerekmektedir. İşte bu anda devreye giren bu programlar bir dosya üzerinde farklı kullanıcılar tarafından aynı anda yapılan değişikliklerin birbirini yok etmesini engeller.

Makalenin tamanını http://www.riskturk.com/obje7/yayin_subversion_1.php adresinden okuyabilirsiniz.

Linux´da Bellek Yönetimi Başlangıcı

FZ

Bora Şahin arkadaşımızın Linux'da Bellek Yönetimi Başlangıcı başlıklı detaylı ve özgün makalesi "kernel hacking" ve genel olarak sistem programlama ile ilgilenen okuyucularımızın hizmetine sunulmuştur.

Yazılımbilim - 1. Bölüm

malkocoglu

Teorik yazılımbilim, günümüzdeki bilgisayarların soyut temelini oluştuyor. Bu alanda isimleri tanıdık gelen Turing, Church gibi kimseler olduğu gibi, diğer alanlardan bilim adamları mevcuttur, mesela Kurt Gödel. Tarihçesi belki de ünlü matematikçi Hilbert'in 1900 yılında bir beyan ettiği "açık problemler"'den 10'cusuna kadar giden yazılımbilim, bir problemin çözülebilirliğini ispat etmek için algoritmanın ne olduğundan başlayarak, bazı algoritmaların çözülemeyeceğini bulmak ile devam etti, ve nihai olarak günümuz donanımının altyapısını hazırlayarak önemli bir alan olarak kendini ispat etti.

Her Nesil Kendi Filozofunu Yaratır

barbaros

Richard Stallman'ın kitabı için Stanford Hukuk Fakültesi Hukuk Profesörü Lawrence Lessig tarafından yazılan giriş bölümü...

Her nesil kendi filozofunu yaratır-bir yazar, ya da zamanın görüntüsünü yakalayan bir sanatçı. Kimi zaman bu filozoflar böyle tanımlanır; çoğu zaman bu tespitin doğrulanması nesiller alan bir zamanda gerçekleşir. Tanımlansın ya da tanımlanmasın, tarih ideallerini konuşan insanlar tarafından şekillenir. Belki bir şiirin fısıltısında, belki de politik bir hareketin haykırışlarında.

Bizim neslimizin de bir filozofu var. O bir sanatçı ya da profesyonel bir yazar değil. O, bir programcı.