Sağlık Bakanlığı Sitesi Ele Geçirildi

0
murat09
M$ teknolojisi ve güvenliği (!) ile donatılmış T.C. Sağlık Bakanlığı sitesi 28 Aralık 2003 günü Brezilya'lı olduğu sanılan bir grupça bir süreliğine ele geçirildi. Site halen kapalı, değiştirilmiş haline ise buradan bakabilirsiniz.

Editörün notu: Site şu anda normal görüntüsüne ve işleyişine kavuşmuş durumda.

İlgili Yazılar

Neden Xnuke Sistemleri?

korhan

Beni uzun zamandan beridir rahatsız eden ve şu son zamanlarda daha bir gözüme batan bir durum var. Bu Xnuke sistemler çok fazla kullanılıyor, o site senin bu site benim (surf) yapalım diyorsun, ya da bir arama motoruna girmişsin sana liste vermiş aramaya derinlemesine dalmışsın ve açılan bir pencere "şu sayfayı görmeniz yasak üyelik için tıklayın", site içinde bir yerlere gitmeye çalışıyorsunuz, "hooop kardeşim," diyor, "buraya girmek için üye olman gerekli"...

Neden bu kadar fazla hazır betik kullanılarak siteler yapılıyor? Yoksa site yapmak çok mu zor, birkaç satır HTML ile yapılımıyor da illa Xnuke sistemlerden biri kuruluyor?

Anne Bana Bilgisayar Alsana

FZ

Bir etrafınıza bakın, bir de bana. Belki gücünüz yetmeyecektir ama umarım beni anlayışla karşılarsınız. Nasıl desem tanıdığım bazı arkadaşlarda, daha doğrusu yüzde seksen beşinde var bilgisayar (...) Sizlere söz veriyorum eğer bir bilgisayarım olursa ailemi, şehrimi, tüm Türk milletini, tüm dünyayı yani tüm insanları daha iyi tanıyıp kaynaşacağım. (S.Ö /Gaziantep)

Keşke bir bilgisayarım olsaydı. Fen ve matematik çalışırdım. Anneme yeni yemek tarifleri bakardım. Babamın iş çalışma programını hazırlardım. Bilgisayar dersime çalışırdım. Oyunlar oynardım. Erol abimin bilgisayarı açmaması için şifre koyardım. FİFA 2002, Kantır (Counter Strike demek istiyor) oynardım. Harçlığımın yarısıyla CD kiralardım (...) Kral TV'yi hiç açmazdım. Bilgisayarımın ekranına Galatasaray bayrağı yapardım. Galatasaray marşını dinlerdim (E.U. / İzmir)

Vatandaşını Unutan Bilişim Sektörü

FZ

Radikal´in bilişim yazarı Serdar Kuzuloğlu Türkiye´deki bilişim sektörüne ateş püskürmeye devam ediyor:

``Bu köşeden yaklaşık bir yıldır, Technology Channel ekranındaki Technosohbet programında da haftalardır soruyorum (aslında sorguluyoruz): Türkiye'deki bilişim sektörü temsilcileri topumuzu aldatıyor olabilir mi? Dünyanın en büyük işlemci üreticisi ülkenin en büyük yerel bilgisayar markalarından biriyle bir olup bilgisayarlaşma oranına katkıda bulunmak için bir kampanya yapıp 5 (yazıyla beş) bilgisayar verebliyorsa, TÜBİSAD adıyla bilinen Türkiye Bilişim Hizmetleri Derneği'nin yönetim kurulunun çoğunluğu yabancı (Onlar da Amerikan. Uluslararası diyemiyorum bile) bilişim şirketlerinden oluşuyorsa aklıma ister istemez bunlar geliyor. Sizin gelmiyor mu?´´...

``Bilişim odaklı sivil toplum kuruluşlarının yaptıklarını burada uzun uzun anlatmak isterdim, orada da tökezliyor elim kolum. Bilgisayar okur yazarlığını geliştirme adı altındaki girişimler ücretsiz Microsoft kursuna dönüyor. Kimileri öte yanda kuraldı, kanundu, düzenlemeydi kaptırmış gidiyor. Şu anda derdi bilişim olan sivil toplum kuruluşlarının bu ülkeye ait bütün hayalleri gerçekleşse biz sıradan vatandaşların eline ne geçecek biliyor musunuz? HİÇ!´´...

Feza Gürsey´i ve Cavit Erginsoy´u Tanır Mısınız?

oeylem

Kendileri hem Türk hem fizikçi hem de dünyaca tanınmış sıfatlarını bir arada taşıyan ender şahsiyetlerdendir. Her ikisi de hakkın rahmetine kavuşmuş ve umarım gittikleri yerde mutludurlar. Bu kişilere ait aşağıda ki iki yazıya dikkatinizi çekmek isterim.her iki yazı da kendi başlarına çok güzel yazılar olmakla birlikte ayrıca 30 senede kat edilen mesafeyi gösteriyorlar Cavit Erginsoy'unki 1962 Feza Gürsey'inki ise 1992'de yazılmış. her iki yazıda Tübitak Bilim Teknik Dergisi'nden alıntıdır. Feza Gürsey'in yazısı parçaçık fiziği üzerinedir ama orada ki parçaçık fiziği kısımlarını temel bilim olarak okusanız da bir şey değişmez.

AB Gerçekten de Yazılım Patentlerini Reddeti Mi?

FZ

AB reddetti demiştik ama son yazılanlara bakılacak olursa durum o kadar net ve belirgin değil:

Yazılımlar gerçekten de patentlenemez mi? Patent kanununda her ne kadar aksi yönde hüküm bulunuyormuş gibi görünse de Türkiye’nin imza attığı Avrupa Patent Sözleşmesi kapsamında alınan Avrupa patentleri incelendiğinde fiili durumun hiç te yazılıp çizildiği gibi olmadığını rahatlıkla görebilirsiniz.