Rixos Second Life'ta otel açıyor

0
fkoksal
Tüm dünyayı çığ gibi etkisi altına alan üç boyutlu sanal dünya Second Life'ta Türk otel zinciri Rixos da otel açıyor. Dünyada 6.7 milyon kişinin tıpkı günlük hayattaki gibi çalıştığı, alışveriş yaptığı, pansiyonlarda konakladığı, casinolara gittiği, evlendiği hatta kendi para birimi bile olan Second Life'taki otel yatırımı ile Rixos Almanya'dan ABD'ye kadar geniş bir kitle tarafından tanınmayı hedefliyor. Rixos'un açacağı otel Second Life'taki Amsterdam'ın ilk beş yıldızlı oteli olacak.

Rixos otelini, kullanıcıların en çok ziyaret ettiği yer olan Amsterdam'da açacak. Rixos Amsterdam adı altında faaliyet gösterecek otelin 200 odası olacak.

Grup şirketlerinden Sembol İnşaat'ın bu site için gerçek bir beş yıldızlı otel tasarladığını söyleyen Rixos Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, "Beş katlı ve 200 odalı olarak tasarlanan otelimizi önümüzdeki ay açacağız. Adı sanal olsa da gerçek bir otel gibi yönetilecek. Lobisinden kat servisine kadar tüm hizmetler verilecek, odalarda müşteriler kalacak. Ödemeler Second Life'ın para birimi linden dolarlarıyla yapılacak. Sitede pansiyonlar, küçük oteller vardı ama ilk beş yıldızlı oteli biz kurduk" dedi.

15 bin metrekare alan üzerine kurulan Rixos Amsterdam'da dört bar, üç farklı restoran, casino, gece kulübü, SPA, kapalı havuz, masaj odaları, Türk hamamı, balo salonları, toplantı salonları, iş merkezi gibi farklı üniteler bulunuyor.

kaynaklar:
kenthaber
slnn.com
hurriyet.com.tr

İlgili Yazılar

Eski dostlar Donkey Kong ve Mario Bros!

larweda

Belirli bir yaşın üzerindekiler bilir, eskiden (daha PC`lerden önceki Amiga`dan önceki Commodore 64`,den önceki Spectrum ZX`den önceki Amstrad`dan önceki Atari XL`den de önce) bilgisayar namına görebildiğimiz şeyler Nintendo`nun ve Casio`nun Game&Watch`ları (O zaman Türkiyeye sadece bu markalar geliyomuş demek ki, bi de Tomy vardı ama onu sadece annesi babası yurtdışına gidenlerin olurdu) idi. Bu bahsettiklerim, bugünün palm`ları vs`leri boyutunda sadece oyun için tasarlanmış, LCD ekranlı cebe sığan basit oyun makineleriydi. Bugün oynadığımız birçok Arcade, Shoot-em-up tarzı oyunların tamamının babaları da bu oyunlardı. Şimdi bu aletlerin PC için simülatörleri var, hem de ööle dandik simülasyonlar değil, bire bir aynı görüntüye sahip ufak programcıklar bunlar. Sesleri bile inanılmaz basit olmuş, inanılmaz nostalji oldum, hayatımın birkaç senesi birden buram buram gözümün önüne geldi, eğer neden bahsettiğim hakkında ufak da olsa bir fikriniz varsa, mutlaka ama mutlaka bi göz atın, hatta psikopata bağlayın: madrigal.retrogames.com
Ne günlerdi beee..

Jordan Mechner Günlükleri

parsifal

Bu çekimi izledikten sonra aklınıza ilk gelen şey nedir? Benim aklıma Prince of Persia'dan başka bir şey gelmedi. Oyunun yaratıcısı Jordan Mechner 23 yıllık geçikmeylede olsa günlüklerini yayınlamaya başladı. 3 yılını Apple II başında geçirerek efsane oyunun nasıl ortaya çıktığını, Karateka'nın hikayesini ve sahne arkasında gelişen olayları takip etmek heyecan verici...

Sonunda! Warcraft 3 çıktı!

gatotkacha

Sonunda oldu.... çoook uzun süredir beklenen Warcraft 3`ün piyasaya sürüldüğünü Blizzard bugün sitesinde açıkladı... oyunla beraber battle.net üzerinden oynamak için 1.01 patch`ini de sitesinde veren Blizzard`a 4 senelik (yoksa 5 miydi? :O) çabasından dolayı teşekkür ediyoruz....

Not: Oyunu 1 ay öncesinden indirip bitiren ben oyunu genel olarak sevmememe rağmen senaryolara bayıldım... oyunun movie`leri tartışılmaz derecede iyi zaten...bi de tüm senaryolar bittikden sonra credits kısmındaki orc-human futbol maçı çok komik...

96 Kbyte'lık tam sürüm FPS! (kodlama mucizesi)

anonim

Almanya'da 6 kişi tarafından hobi amaçlı üretilen beta demo iki gündür meraklıları için indirilebiliyor. İki günde milyonlarca kez indirilen oyun yapılabileceklerin sınırı hakkında müthiş bir örnek. Fikrin asıl çıkış noktası tabii ki 64 kbyte demolar. Sonradan bu moda 32 kbyte oyunlara dönüşmüş ve şimde 96 kbyte'a kadar genişletilmiş.

Darwinia: Gerçek oyun tadını özleyenler için

FZ

Daha hızlı grafik motorları, daha pahalı, en bir gelişmiş 3D hızlandırıcılı ekran kartları, daha fotogerçekçi görüntü, daha hip hop müzikler, 2 DVDye zar zor sığan şişko programlar. Saçma sapan efektler ve bunları optimize etmek için sabahlayan programcı ve tasarımcı ordusu.

Hayır, güzel bir oyun böyle bir şey değil. Bilgisayar deyince aklına Pentium IV, hyperthreading, on milyar megahertz gelen, oyun deyince Sony PlayStation 345345'i düşünen çocuklardan önce, yaratıcılığa, sadeliğe, ince esprilere, zeka pırıltılarına, oyun kültürüne ve raconuna önem veren programcılar ve oyun sevdalıları vardı. Günlerce kesintisiz oynayıp bu işin profesyoneli olmanın cılkını çıkarmış oyunculardan önce biraz daha ruhu olan hevesliler vardı.