Gelelim etkinliğin diğer bir dış mihraklı konuşmacısına. Kendisi tüm zamanların en acayip Internet şirketi Google'ın bir çalışanı ve tüm zamanların en acayip web tarayıcısını geliştirmekten sorumlu ekibin yöneticilerinden biri. Conradt sağolsun bizi kırmadı ve MIT'deki oyuncak tren kulübü hakkında detaylı bir teknik konuşma yapmayı, bununla ilgili soruları yanıtlamayı kabul etti. Tabii hızını alamayıp Google Chrome'dan, Chromium'dan, Olivium'dan ve Lego'nun Google'ın stratejisine nasıl yardımcı olduğundan da bahsetti. Türkiye'deki bazı devlet sitelerinin W3C uyumlu olmamasına ve IE gerçeğine üzüldüğünü belli etse de bu konuda yapacağı bir şey olmadığını ve Google'ın sahip olduğu savaş uçağının da bu yüce amaçlar için kullanılamayacağının altını çizdi. İnanmayanlar için gerekli odyovizyüel materyal aşağıda, arz ediyoruz fütursuzca:
Etkinliğin olmazsa olmazı, Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri bölüm başkanı Chris Stephenson'ın her zamanki doğaçlama yeteneğini konuşturduğu 'Özgür Yazılım ve Çalışma Kültürü' sunumuydu. Ucuz bir fotoğraf makinası, LaTeX ve Beamer ile nasıl şov yapılacağının dersini veren Stephenson bir İngiliz olarak sunumu Türkçe yaptı ve Türk seyircilerden biri kendisine İngilizce soru yöneltti. Hali ile o esnada salonun en arkasındaki kabinde bulunan simultane çevirmenin kafası karıştı. Fakat belki de asıl kafa karıştırması gereken şey 21. yüzyıla gelmiş Türkiye'nin Internet'ten ödev indirme, kopyacılık ve şirket kültürü üzerine geldiği noktanın göz yaşartıcı olması idi. Ağlanacak halimize gülerken Stephenson'ı alkışladık ve yazılım işinin neden bu kadar zor olduğunu, 40 yıldır aslında gerçekten neyin değiştiğini ve eski problemlerin çözülüp çözülmediğini düşündük, derin bir tefekküre daldık aşağıda gördüğünüz gibi:
HD videoları kaydedip sonra da Ubuntu GNU/Linux ortamındaki muhtelif araçlarla kırpıp biçen, düzenleyen Boran "butch" Puhaloğlu'na teşekkürü bir borç biliriz (ya siz?)
Bir etkinlik daha bitti. Daha doğrusu iki etkinlik bitti. İstanbul Bilgi Üniversitesi olarak 2003 yılında başlattığımız ve bir gelenek haline getirdiğimiz, yurtiçinden ve yurtdışından özgür yazılımla ilgili değerli konukları ağırladığımız Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri 2009 ve 8. Linux Şenliği etkinliklerinin ardından görsel ve işitsel materyal desteği ile kısa kısa notlar geçelim, "video isteriz!" diye haykıran, ilim irfan ateşi ile bağrı yanan heveslileri de bir nebze tatmin edelim istedik. Sürç-ü lisan eylersek yahut Hay Definişın (Yüksek Tanım) videoların Flashlanmış, aklanmış paklanmış ele avuca gelir haliyle bir rahatsızlık yaratırsak affola...
Etkinliğin esaslı konuklarından Douglas Crockford ile başlayalım, aşağıda da göreceğiniz gibi kendisi gayet güzel İngilizce konuşmanın ötesinde harikulade JavaScript kodu yazan, bu becerisini şimdilik Yahoo'nun hizmetine sunan hacker bir şahsiyet. Web tarayıcısı olarak Firefox kullanıyor, NoScript extension'ı ile kendi yazdığı haricinde hiçbir JS kodunu çalıştırmıyor, jslint gibi araçlarla kalbinizi kırmayı seviyor. Ayrıca şu kritik soruyu sorduğunu duyduğum tek insan: "Tamam JavaScript en sevdiğiniz dil olmayabilir ama Document Object Model gibi bir şey ile uğraşırken acaba favori diliniz size ne kadar yardımcı olacaktı?"
Etkinliğin esaslı konuklarından Douglas Crockford ile başlayalım, aşağıda da göreceğiniz gibi kendisi gayet güzel İngilizce konuşmanın ötesinde harikulade JavaScript kodu yazan, bu becerisini şimdilik Yahoo'nun hizmetine sunan hacker bir şahsiyet. Web tarayıcısı olarak Firefox kullanıyor, NoScript extension'ı ile kendi yazdığı haricinde hiçbir JS kodunu çalıştırmıyor, jslint gibi araçlarla kalbinizi kırmayı seviyor. Ayrıca şu kritik soruyu sorduğunu duyduğum tek insan: "Tamam JavaScript en sevdiğiniz dil olmayabilir ama Document Object Model gibi bir şey ile uğraşırken acaba favori diliniz size ne kadar yardımcı olacaktı?"