Intel Centrino İddialı

0
anonim
Intel’in geliştirdiği ilk bütünleşik mobil işlemci platformu olan Intel Centrino ile bireylerin ve toplumların ‘mobilleşme’ sürecinde 80’li yıllarda Walkman’in yarattığı ölçüde dramatik bir değişim bekleniyor.
Dizüstü bilgisayarların pil ömrünü ilk kez 5 saate çıkaran Intel Centrino, halen en güçlü mobil işlemcilere oranla %15 daha yüksek performans sunuyor. Intel Centrino’nun göze çarpan en önemli özelliği ise dizüstü bilgisayarları başka hiçbir cihaza gerek duymadan kablosuz ağlara bağlayabilmesi. Platform, bir adet yeni mobil mikroişlemci, ilgili chipset ve 802.11 kablosuz ağ birimlerini içeriyor.

Bu arada kablosuz ağ donanımları üzerinden internet omurgasına ulaşmayı sağlayan Hotspot’lar da dünya çapında hızla yayılıyor. Pazar araştırma şirketi IDC’ye göre, 2005 yılında dünya çapında 118 binden fazla hotspot olacak. Intel, dünya çapında kamuya açık hotspot sayılarını artırmak ve mobil teknolojiler için bilinç yaratmak amacıyla önde gelen kablosuz ağ servis sağlayıcıları, hoteller, havaalanları, perakende mağaza zincirleriyle çalışmalar yürütüyor. şirket yıl sonunda hotspot’ların sayısının 10 bine ulaşmasını bekliyor.

Editörün Notu: Söz konusu işlemcinin GNU/Linux işletim sistemi ile uyumsuz olduğu ve Microsoft'tan çekinen INTEL'in bu konuda ikiyüzlü davrandığı iddiaları ayyuka çıkmış durumda: http://www.theregister.co.uk/content/4/29840.html

Görüşler

0
anonim
Onlar varsın MS ile kendilerini kısıtlasınlar, Linux ve diğer özgür yazılımlar çalışacak platformu illaki bulacaklardır. Software bağımlı hardware'ler geçmişte de çıkmış, hüsrana uğramışlardır. Sorarım size, hangi admin satın alma talep formlarında bu malzeme sadece M$ uyumlu olacak diyebilir? Hadi diyelim ki dedi, acaba bu ihale ve satın alım aslında dürüstçemidir? Centrino mentrino. E, yarın M$ kapandı diyelim, hani olmaz ya, borsa çöktü hisseler göçtü bilmem ne, ne yapacaksınız sayın M$'çular? Aklıma titreyin ve kendinize dönün geldi nedense..
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Game Boy Advance üzerinde UNIX

anonim

Köşedeki bakkaldan bir zaman makinası satın alıp 1970'lere bir yolculuk yaptığınızı düşünün. Orada üzerinde UNIX R5 çalşan 20mhz, 32bit işlemcili, 240x160 çözünürlükte renkli LCD ekrana sahip bilgisayarınızdan bahsettiğinizde büyük olasılıkla hiçkimse size inanmayacaktır, ne de olsa hiç kimse o kadar zengin olamaz. Fakat sanıyorum en büyük şoku bu bilgisayarı cebinizden çıkarttığınızda yaşayacaklardır.

Küresel Bilgisayar

tongucyumruk

Masaüstünüzde Slicker kullanmaya başladınız, peki sizce bu o bilim-kurgu filmlerindeki ortamı yakalamak için yeterli mi? PC'lerimiz için 4B tanımı (Big Boring Beige Boxes) geçerli olduğu sürece yeterince çekici olamayacağı kesin. Bu sorunu kısa yoldan bir Yeni iMac alarak halletmeniz mümkün tabiiki. Ancak Biz PC'cileri düşünen uzak doğulu arkadaşlar bu sorunun çözümünü bulmuşlar. (Sayfa Türkçe ya da İngilizce değil, ama resimler var)Arada bir masadan yuvarlanmasını saymazsak bence oldukça hoş bir icat.

Sony Bilgisayarları PlayStation 3 Yongasını Kullanmaya Başlıyor

spiderman

Sony firması PlayStation 3 (PS3) konsolunda kullandığı yonganın (çip) aynısını kullanarak işlem yapabilen bir "prototip" bilgisayar geliştirdiğini açıkladı. IBM, Sony, Sony Computer Entertainment (SCEI) ve Toshiba işbirliğiyle üretilen yonga, her biri birbirinden ayrı dört adet yongadan oluşuyor ve saniye başına 230Gflops (floating point operations per second) büyüklüğünde işlemi gerçekleştirebiliyor.

Guns, Lots of Guns (ama nereye kadar?)

parsifal

Teknolojiyi takip etmenin en üzücü özelliklerinden biride devamlı yenisinin çıkması ve elinizdekinin bir şekilde demode olmasıdır. TV alırsınız, hedelisi çıkar. Fotoğraf makinesi alırsınız hödölüsü çıkar.

Günümüzde ise bunu en çok çep telefonlarında yaşıyoruz. O kadar çok marka ve o kadar çok çeşit çıkar ki almaya kalktığınızda karşılaştıracak onlarca model ile karşı karşıya kalırsınız. Kamera, flaş, bluetooth, java, vs vs... Üstüne az biraz daha ekleseniz kolaylıkla dizüstü bilgisayar alacak kadar pahalıya satılan pek çok model.

Her yüzeyden ses almak

tongucyumruk

Gittiğimiz heryede hoparlör olmayabilir. Bu yüzden genelde birileriyle aynı anda şarkı dinleyeceğimizde kulaklıkları paylaşma yöntemini uygularız. Peki bu işin diğer alternatifi nedir? Gittiğimiz heryere yanımızda bir hoparlör taşıyarak antiergonomik şekillerde dinleme durumundan kurtulabiliriz ama buda bayağı bir hamallık gerektirir sanırım.

Olympia adlı teknoloji firması bu derdimizi duymuş olacakki Soundbug adlı mouse boyutunda bir ürün geliştirmiş ve CeBIT'te bunun ilk demosunu yapmış. Ürünü herhangi bir düz yüzeye yerleştiriyorsunuz ve yerleştirdiğiniz düz yüzey bir anda hoparlör gibi ses çıkartmaya başlıyor. Aleti inceleyen ZDNet'teki amcalar ses kalitesini oldukça etkileyici bulmuşlar.

Konuyla ilgili ZDNet'te çıkan haber