İnsan zihni nasıl gelişir: Büyüme için önkoşullar

0
FZ
Takip ettiğim bilişsel bilim e-posta listelerinden birinde meşhur bilgisayar ve bilişsel bilimci, yapay zekâ alanının kurucularından Prof. Dr. Marvin Minsky'nin Society of Mind kitabından önemli bir bölümün çevirisi ile karşılaşınca bunu FM takipçileri ile paylaşmak istedim. Çeviri daha önce burada YTL ile ilgili bir psikolojik çalışmasının özetine yer verdiğimiz Ulaş Başar Gezgin tarafından gerçekleştirilmiş ve çağımızın önemli disiplinlerarası düşünürlerinden birinin görüşlerini, aklına takılan soruları yansıtıyor: Zihin nasıl gelişir, belirli evreleri var mıdır, bunlar arasındaki ilişkiler nelerdir, bizler bunu dışarıdan bakanlar olarak nasıl algılarız...
Büyüme İçin Önkoşullar*

Zihinsel büyümenin hızını belirleyen ne? Gelişimin kimi yanları, dış koşullara dayansa da ve diğer yanları, yalnızca şansa gerçekleşir görünse de; büyümemizin kimi yanları, neredeyse evreden evreye amansızca ilerler görünüyor; bu evreler, önceden belirlilermiş gibi. Bu, bizi, gelişimin neden evre evre ilerlediğini sormaya götürüyor bir kez daha.

Bir becerinin adım adım büyüyebiliyor olmasının nedenlerinden biri, "önkoşullar" gerektirmesidir. Bir evi, önce yukarıya damını çatarak yapamazsınız; önce birkaç duvar yapmalısınız. Bu, keyfi bir kural değildir; yapılan işin doğasında vardır. Bu, zihinsel beceriler için de böyledir; bazı süreçler, başka belli süreçler elde olmadıkça, öğrenilemezler. Piaget'nin kuramlarının çoğu, belli kavramların önkoşulları olduğu biçimindeki kuşkusuna dayanıyordu. Örneğin, bir çocuğun, niceliklerin aynı kalmasına ilişkin sağlam kavramlar büyütmeden önce, hangi yöneylemlerin tersine çevrilebilir olduğuna ilişkin düşüncelere sahip olması gerektiğini ileri sürdü. Bu türden denenceler, Piaget'yi, büyük deneyini yapmaya yöneltti. Ama o deneylerin, bin yıl öncesinde nasıl kolaylıkla yapılabileceğini düşünün: gereksindikleri tek gereç, çocuk, su ve çeşitli kavanozlar. Piaget'nin düşünceleri, bu deneyleri kavramak için önkoşul muydu?

İyi bir Çoklukların-Toplumu'nun oluşturulması için, çocuğun, Uzun, İnce, Yitim Yok ve Tersine-Çevrilebilir gibi alt öğeler elde olmadığı sürece, Görünüm ve Tarih gibi orta düzey öğeleri ortaya çıkarması işe yarar olmayacak. Bu evreden önce, bu yöneticilerin yapabileceği hiçbir şey olmayacak! Elbette, bu, tam olarak doğru değil, biri çıkıp, geçici bir iskele kullanarak ve evin yanlarını sonradan yaparak, damlı bir evi yapmaya başlayabileceği gibi. Bir becerinin önkoşullarının ne olduğunu konusunda asla kesinlikle emin olamayız ve bu, yansıbilimi hep karıştıracaktır.

Çocuklarının zihninin nasıl büyüdüğüne ilişkin çok az bilgimizin olmasının nedeni, sorumlu olan süreçleri gözlemleyemememizdir. Yeni bir öğeyi damıtmak çok yıllar alabilir ve bu sürede, çocuğun davranışı, diğer öğelerdeki başka süreçlerle bastırılabilir ki bunlar da, kendi başlarına, çakışık gelişim evreleri boyunca büyüyorlar. Yansıbilimci için ciddi bir sorun, belli türden zihinsel büyümelerin asla doğrudan gözlemlenememesidir. Bu, özellikle, yeni öğrenme yollarını tanımamızı sağlayan o tümden önemli "B-beyin" süreçleri için geçerlidir. Çocuğun gerçek davranışında, bunun yalnızca dolaylı ürünleri ortaya çıkar ve bunlar bile, yüksek düzey büyüme gerçekleştikten çok sonrasına dek, açıkça görülmezler. Belki de en zoru, bastırıcıları ve sansürcüleri ortaya çıkarmaktır. İnsanların neler yaptıklarını çözümlemek yeterince zordur; ama insanların hiç yapmadıklarını bulmak, neredeyse olanaksızdır.

Daha kötüsü var: gerçekten gözlemlediğimiz "gelişim evreleri"nin çoğu, aslında yok. Her anne-baba, çocuğunun ansızın değiştiği yanılsamasına sahiptir; bu, geçmişte, yalnızca birçok daha küçük ve gerçek değişimleri gözlemlememenin bir sonucu olduğu zaman bile. Böyle bir durumda, bir "büyüme evresi" varsa, bu, anne-babanın zihninin içindedir ve çocuğun içinde hiç mi hiç değildir.

İngilizce'den çeviren: Ulaş Başar Gezgin /17.12.2004

*: Minsky, M. (1986). The Society of Mind. New York: Simon & Schuster. (p. 179)

Ulas Basar Gezgin,
Uzman yansıbilimci (psikolog)
İnsanbilim (antropoloji) doktora adayı, University of Canterbury, Toplumbilim ve İnsanbilim Bölümü, Christchurch, Aotearoa (Yeni Zellanda).
ODTÜ, Enformatik Enstitüsü, Bilişsel Bilimler doktora adayı.
ulas at teori.org

İlgili Yazılar

Zipf Yasası, Dilbilim, Müzik

FZ

Arjantinli fizikçi Damian H. Zanette dilbilim bağlamında incelenmiş ”Zipf Yasası“nı müzik analizine uygulamış ve dil ile müzik arasında önemli ortak bir nokta bulduğunu iddia ettiği makalesini yayınlamış. Makalenin haberine buradan, orjinaline ise buradan erişebilirsiniz.

Zanette´nin analizi “bağlam” kavramını dil ile müzik arasında ortak bir kavram olarak ele alıyor ve böylece tonal müzikle atonal müzik arasındaki psikolojik (ve semantik) farkı açıklamaya çalışıyor.

Kaynaklar: FZ Blogs, slashdot

Bakü, matematik, sihirli kareler, algoritmalar ve bilgisayarlar...

FZ

Bakü´deki uluslararası bir konferanstan birkaç saat önce döndüm ve orada karşılaştığım bir bilimadamı ile ilgili deneyimimi paylaşmak istedim.

Azeri kökenli ve şu anda Gaziantep Üniversitesi´nde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Asker Ali Abiyev ile tanışma ve söyleşme imkânı bulduk, profesörün epey heyecanla bahsettiği bir sihirli kareler konusu vardı. Hani şu içine tamsayıları yerleştirdiğimiz ve yatayda, dikeyde ve çaprazda toplam alındığında sabit bir sayı veren kare matrisler.

Prof. Abiyev söz konusu karelerle ilgili olarak genel bir formül bulduğunu, keyfi büyüklükte bir sihirli kare oluşturmak için bir algoritma geliştirdiğini ve bu karelerle ilgili özelliklerden yola çıkılarak fiziksel birtakım yasalara da erişilebileceğini iddia ediyordu. Bir başka uygulama alanı olarak da bunların şifrebilim (kriptoloji) alanında kullanılabileceğinden bahsediyordu. Söz konusu algoritmayı canlı olarak çalışır halde izlemek isteyenler şu adrese bakabilir: http://www1.gantep.edu.tr/~bingul/php/magic/tr-index.php

Bilkent'te Nanoteknoloji Merkezi

melitical

Bir saç telinden 100 bin kat ince malzemelerin kullanılacağı Ulusal Nanoteknoloji Merkezi, Bilkent'te bir yılda faaliyete geçecek. Yüksek kar getirmesi beklenen projenin toplam 30 milyon YTL 'ye mal olması planlanıyor. Maliyetin 11 milyon YTL'si Devlet Planlama Teşkilatı tarafından karşılanacak.

Kaynak:Radikal

Zombi Köpekler...

conan

Resident Evil gerçek oldu: Amerikalı bilim adamları zombi köpekler yarattılar! İşlem sırasıyla şöyle gerçekleşiyor. Önce köpeklerin kanları 7°C tuzlu bir sıvı ile değiştirilmiş. Sonrasında köpeklerde hipotermiaya bağlı olarak beyin ölüme gerçekleşmiş. 3 saat sonra damarlarındaki sıvı kanla değiştirilip elektrik şokla hayata döndürülen köpeklerde hiç bir beyin sorununa rastlanmamış. Bu çalışma ile silahla ya da trafik kazalarında ağır yaralanan insanların hastaneye yetiştirilirken beyin ölümünü önlemeyi düşünüyorlarmış. İşte bu da ingilizce haber [news.com.au].

Bilgi Üniversitesi Turing Günleri Başlıyor

coskung

Bilgi Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümünün bu yıl beşincisini düzenlediği Turing Günü 2006 konferansının bu yıl seçilen teması "Randomness & Complexity". Organizasyon, çarşamba-perşembe-cuma günleri saat 17'de Prof. Calude'nin vereceği Algorithmic Information Theory dersleriyle başlayacak. Daha detaylı bilgi burada . Derslere ve konferansa katılım ücretsiz olup, ilgilenen herkese açıktır.