Yeryüzünün en 'kara' siyahı üretildi

0
ersin2k
Amerikalı biliminsanları Salı günü dünyanın en kara maddesini geliştirdiklerini açıkladılar. Işığın % 99.9 unu emen bu materyal Amerikan Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü testlerinde kullanılan örnekten neredeyse 30 kat daha kara.
Bu madde ışığın tüm renklerini emerek hiçbirini yansıtmıyor. Yansıtma indisi 0.045 olan madde dünyanın en kara maddesi olan Nikel-Fosfor dan 3 kat daha kara. Karşılaştırma yapmak gerekirse bildiğimiz basit siyah boyanın yansıtma indisi %5 ile %10 arasında.

Buluşun öncelikle güneş enerjisi dönüşümünde kullanılması bekleniyor.
Kaynak: Reuters

Görüşler

0
osx
Acaba bu gelişme fotoğraf makinelerine nasıl yansır?..
0
emrextreme1
Işığı yansıtmayan birşey görülebilir mi?
0
tolgacakiroglu
Isigi yansitmayan birsey kara gorunur.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Androidlere Bir Adım Daha: Silikon Retina ile Yapay Göz

FZ

Zaghloul ve Boahen'in Journal of Neural Engineering dergisinin Aralık 2006 sayısında yayınlanacak A silicon retina that reproduces signals in the optic nerve [PDF - Tam Metin] makalesine göre doğrudan göze yerleştirilip beynin görsel bilgi işleme korteksine gerekli sinyalleri gönderebilecek bir silikon yonga tasarlanmış durumda.

Sesiniz Sizi 30 Saniyede Ele Veriyor

FZ

İzlenimler yanıltıcı olabilir ama İsrailli araştırmacı Dr. Yoram Levanon bir kişiyi 30 saniye dinleyerek onun hakkında muazzam bilgiye sahip olabileceğini belirtiyor.

Ortağı Dr. Lan Lossos ile birlikte geliştirdikleri insan sesini analiz etme yöntemiyle 30 saniyelik ses kaydına bakarak konuşan kişinin temel kişiliğini, sevdiklerini, sevmediklerini ve gelişimsel bir bozukluğu olup olmadığını söylemenin mümkün olduğunu belirtiyorlar.

Dr. Güzeldere ile robotlar, yapay zekâ, bilişsel bilimler üstüne bir sohbet

FZ

Milliyet'ten Derya Sazak, Dr. Güven Güzeldere ile bir röportaj gerçekleştirmiş. Röportajda ele alınan konular arasında yapay zekâ, bilişsel bilimler, beyin ve zihin araştırmaları, Türkiye'deki akademik durumun dünyadaki yeri gibi konular var. Röportajdan birkaç çarpıcı kısmı alıntılamak gerekirse:

"Felsefi meseleleri ya da bilimle teknolojiyle ilgili şeyleri toplumdan, siyasetten bağımsız düşünmek imkânsız. Ama birinden ötekine giden yol uzun ve karmaşık olabiliyor. Duke Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi'ndeki değişim programı çerçevesinde bu yaz İstanbul'a gelerek bilişsel bilimler üstüne ders verdim. Dersimizin adı 'Tanrı üzerine düşünmek'ti. ABD'li ve Türk öğrencilerle zor ve karmaşık bir alanı, 'inanç dünyası konusunda nasıl düşünülebilir' sorusunu tartışmaya açtık. Eğer yolumuzu bulacaksak bazı varsayımlardan başlayıp sonuçlara ulaşacaksak, doğru düşünebilmeyi öğrenmemiz lazım. Bu bilimsel düşünmenin yöntemidir ama inanç dünyasına da uygulanabilir."

Fare beyninde insan nöronları...

anonim

Araştırmacılar, 14 günlük fare ceninlerinin beyinlerine yaklaşık 100 bin insan cenini kök hücresi yerleştirdi. Fareler, beyinlerinde binde bir oranında insan hücresiyle dünyaya geldi. İnsan kök hücreleri, nakil işleminden iki ay sonra beynin değişik bölgelerinde yerlerini aldı. Bu insan nöronlarının, nakil işleminin üzerinden 18 aygeçtikten sonra da normal elektriksel faaliyete sahip olduğu belirlendi.

Beynin Geleceği: Nobel Ödüllü Bilimadamları Anlatıyor

FZ

Aynı alanda çalışan 5 Nobel ödüllü bilimadamı her gün bir araya gelmez. 1 Aralık 2005 tarihinde, MIT Picower Enstitüsü açılış sempozyumunda bir araya gelen ve son gelişmelerle ilgili konuşmalar yapıp beyin araştırmalarının geleceği konusunda tahminlerini sıralayan 5'i Nobel sahibi 12 bilimadamının katıldığı etkinliği Internet üzerinden izlemek mümkün.

Söz konusu web yayını (webcast) gayet yüksek kalitede ve konuşmalarla tartışmaların tamamını kapsıyor. Geçen yüzyıl bir bakıma genlerin ve bilgisayarların yüzyılı idi. Görünen o ki 21. yüzyıl bir bakıma "zihnin ve beynin" yüzyılı olacak. Neye benzeyeceğine dair ipuçlarını şimdiden edinmek isteyenlere...

Kaynak: FZ Blogs