Gelecek Radyo Dalgalarında mı?

0
sefalet
GNU Radyo daha önce fazlamesai.net haberlerinde duyurulmuştu. USRP (Universal Software Radio Peripheral) ise GNU Radyo ile çalışarak, radyo yazılımı kurmanızı ve geliştirmenizi sağlıyor.Amaç en az donanımla sizi radyo sinyallerinin heyecan verici dünyasına sokmak. GNU Radyo ile analog radyo sinyalleri sayısal ortama aktarılmakta ve böylece sayısal ortamda radyo dalgalarının işlenmesi daha esnek hale gelmekteydi. USRP yazılımı ve kartları ile USB 2 portu olan her makinada radyo hayatınıza başlamanız mümkün. Tüm USRP tasarımı açık kaynak olarak lisanslanmış durumda.
İşin heyecan verici kısmı, yeni gelişmekte olan bu alanın çok ilginç ve türlü çeşitli olanaklar ile dolu olması. Televizyon, radyo, cep telefonu gibi merkezi denetime tabi olan araçlar ihtiyaçlarımızı karşılasalar da içlerindeki sınırsız olanakları kullanmamız merkeziyetçi denetim yüzünden mümkün değildi.Tek yönlü veya yönetici denetimli bu sistemler, araçları gerçek anlamda kullanabilme imkanlarını elimizden alıyordu. Oysa radyo sinyallerinin küçük dizüstümüzde oynanabilir hale gelmesi demek, alt yapısı en gelişmiş ve çeşitlenmiş bir alanın zengin olanakları ile tanışmamız anlamına geliyor.

Örnek vermek gerekirse; Toby Oliver'ın firması İngiltere'deki alışveriş merkezlerinde USRP ve GNU Radyo'yu kullanarak sinyal avcılığı yapmakta. Cep telefonlarının yaydığı sinyalleri toplayıp işleyerek sinyallerin alışveriş merkezindeki konumlarını tespit edebiliyorlar. Bir çeşit yerel GPS sistemi yaratarak hangi vitrinler daha çok insanın ilgisini çekmiş vs. gibi firmalar için oldukça önemli bilgileri elde edebiliyorlar.

Fikir babaları ve geliştiricileri olan Eric Blossom ve Matt Ettus, sistemleri daha da geliştirmek için çalışıyorlar. Blossom'ın üzerinde geliştirmeye çalıştığı yeni özellik ise FM istasyonları ve cep telefonu baz istasyonlarının sinyallerini kullanarak bulunan çevrenin bir haritasını çıkarmak. Dizüstünü kullanarak yaklaşık 50-60 kilometrik bir alandaki uçan cisimleri görmeyi hedefliyor.

Olanaklar insanın yaratıcılığı ile sınırlı, yazılımcılara www dışında heyecan verici bir alan daha doğuyor demek çok yanlış olmaz. Özellikle genel ağ alt yapısının kablo üzerinden gelişimi ve bu gelişimin merkeziyetçi olması için hükümet ve büyük şirketlerin girişimlerine karşı başka bir seçenek daha ortaya çıkıyor gibi.Son yıllarda kablosuz ağların gelişimi oldukça artmış olsa da kablo alt yapısına bağımlı bir sistem olarak gelişimine devam etmekte. Oysa Radyo sinyallerinin dünyasında küçük dizüstünüz yalnızca bir alıcı verici istasyon olmak ile kalmıyor, zaten var olan ve beyin dalgalarımızdan güneş ışınlarına, televizyondan mikrodalgaya kadar zengin dalga boylarının hizmetinize girmesi mümkün hale geliyor.

Gelecek, dalgaların arasından geliyor.

Haber kaynağı - USPR resmi sitesi - GNU Radyo

Görüşler

0
sefalet
Haber hakkında düşünürken insanın aklına olası gelişmelere dair fikirler geliyor.Tüm medeniyetimizin çeşitli dalga boyları ile kaplı olduğunu düşünürsek, bundan yararlanmanın bir çok yolu olabilir.

Örneğin, belli merkezlerde ve geniş çaplı bir alanda, radyo dalgalarının özellilkle deprem hareketlerinde meydana gelen düşük titreşimlerin saptanmasında, sayısal ortamda incelenebilen titreşim aralıklarının tespit edilmesi yararlı olabilir.Depremin yaydığı düşük titreşimin yer kabuğu üzerinde mevcut yapay radyo dalgalarına etkisi ya da iletişim araçlarının geniş bir alana etki eden dalgalarının yer kabuğunda olası hareketlere gösterdiği tepkilerin saptanması ile depreme dair öngörülerin oluşturulmasına katkıda bulunmak belki mümkün olur.

Bir başka aklıma gelen fikir; hava tahminlerinde radyo dalgalarından yararlanmak.Örneğin bugün uydu görüntüleri ve birbiriyle irtibatlı merkezlerin basınç, sıcaklık ve rüzgar ölçümleri gibi farklı verilerin toplamından oldukça tutarlı hava tahminleri yapılmakta.Bir bölge için şu gün yağışlı olacak dendiğinde aslında bir olasılıktan bahsedilmektedir.O gün yağmur yağma ihtimali yüksek olsa da, yağış olmayabilir.Yağmadığı zaman, bu durum diğer bölgelerin hava tahminlerini etkileyecektir ve genelde hava tahminlerinde yanılma da bu gibi gelişmeler yüzünden olmaktadır.Böyle durumlarda radyo dalgalarını kullanarak havanın belli bir bölgede yağışlı, karlı ya da kuru olduğunu saptamak ve bu verileri diğer bölgelere iletmek, hava tahmin ölçümlerinin tutarlılığını arttırmaya yardımcı olabilir.

Konu açıkcası çok zengin ve türlü çeşitli fikirler oluşturulabilir.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bakü, matematik, sihirli kareler, algoritmalar ve bilgisayarlar...

FZ

Bakü´deki uluslararası bir konferanstan birkaç saat önce döndüm ve orada karşılaştığım bir bilimadamı ile ilgili deneyimimi paylaşmak istedim.

Azeri kökenli ve şu anda Gaziantep Üniversitesi´nde çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Asker Ali Abiyev ile tanışma ve söyleşme imkânı bulduk, profesörün epey heyecanla bahsettiği bir sihirli kareler konusu vardı. Hani şu içine tamsayıları yerleştirdiğimiz ve yatayda, dikeyde ve çaprazda toplam alındığında sabit bir sayı veren kare matrisler.

Prof. Abiyev söz konusu karelerle ilgili olarak genel bir formül bulduğunu, keyfi büyüklükte bir sihirli kare oluşturmak için bir algoritma geliştirdiğini ve bu karelerle ilgili özelliklerden yola çıkılarak fiziksel birtakım yasalara da erişilebileceğini iddia ediyordu. Bir başka uygulama alanı olarak da bunların şifrebilim (kriptoloji) alanında kullanılabileceğinden bahsediyordu. Söz konusu algoritmayı canlı olarak çalışır halde izlemek isteyenler şu adrese bakabilir: http://www1.gantep.edu.tr/~bingul/php/magic/tr-index.php

Renk Körlüğü

fsniper

Bir arkadaşımın girdiği renk körlüğü testlerinde Kırmızı-Yeşil problemi yaşaması sonrasında -kendisi bu problemi kabul etmiyordu :) - ona bazı renk körlüğü testleri bulmaya karar verdim. Genel olarak bizim bildiğimiz renk körlüğü tabaka testlerine Ishihara "Renk Körlüğü Problemi Testi" dendiğini de bu sayede öğrendim. Sizler de kendinize bu testleri uygulayarak probleminiz olup olmadığını öğrenmek isterseniz aşağıdaki bağlantılardan bu tür testlere ulaşabilirsiniz. Ama dikkat edin aralarında sürprizler de bulunabilir.

http://colorvisiontesting.com/online%20test.htm
http://colorvisiontesting.com/ishihara.htm
http://www.redcarlifeboat.org.uk/Pages/Misc/Ishihara%20Test%20for%20Color%20Blindness.htm
http://www.exploratorium.edu/exhibit_services/exhibits/c/color_blindness.html
http://i.madblast.com/funflash/swf/ColorBlind2.swf

Ayrıca eğer renk körü değilim ama renk körleri webi ya da web sayfamı nasıl görüyorlar merak ediyorum diyorsanız bu bağlantıdaki filtre size cevap olabilir.

Filtre : http://colorfilter.wickline.org

Bermuda şeytan üçgeninde yeni canlılar

melitical

Bermuda'da bilimadamları denizin 5 km altında topladıkları örneklerden elde edilen 100 kadar canlının çoğunun daha önce bilinmeyen türler olduğunu açıkladı: ntvmsnbc

Giyilebilir LCD

Soulblighter

Mitsubishi Electric, giyilebilir LCD'yi önümüzdeki yıl piyasaya sürmeyi düşünüyor. SCOPO isimli cihaz aynı anda bir çok işi yapmak zorunda kalan insanlar için tasarlanmış. Ürün takıldığında, LCD göz hizasının altında kalarak normal görüşü engellemeyecek şekilde duruyor. SCOPO, hücresel telefonlar, laptop, PDA gibi ccihazlara entegre edilebiliyor.

Ürünün fiyatı ise $400 civarında olacak.
Kaynak: PhysOrg

Cumhurbaşkanı Bir Matematik Sorusuna Takılırsa...

FZ

Piref. H. Ökkeş'in Cumhuriyet Bilim Teknik ekinin 8 Ocak 2005 tarihli yazısından:

Çok garip: Matematik Dünyası adlı derginin 2004-III sayısı da çıkmış. Nasıl oluyor da halen çıkabiliyor bu dergi, anlamak mümkün değil. Üstelik satışı 10 bin dolayında (Bir önceki sayı 9 bin satmış). Ben batar derken, dergi sürekli yükselen bir grafik çiziyor. Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sarsılması gerek bu başarı karşısında.

Dergiyi çıkaranların aklı fikri başka çalışıyor. Ne üniversite piyango sınavlarını, ne lise müfredatını, ne okullardaki kötü eğitimi umursuyorlar. Ne manken ne de şarkıcı resmi var dergide. Umut satmıyorlar, falcılık yapmıyorlar. Kimseyi de korkutmuyorlar. Dergiyi çıkaranlar matematiğe su katmadan, sulandırmadan yapıyorlar, yapacaklarını. Yazarlar farkında değiller ama dergiyi sulandıran tek bir köşe var: O da bana ait, son sayfadaki "Konik" köşe! Herhalde okurlar o sayfaya bir türlü gelemiyorlar. Çünkü oku oku bitmiyor dergi. Matematik Dünyası'nı 6 ay sonra da açıp okuyabilir insan, 60 yıl sonra da. Kızlar artık çeyizlerine koyuyorlarmış bu dergiyi. Erkekler ceplerinde dergiyle dolaşınca şansları açılıyormuş.

Şimdi herkesi daha da şaşırtacak bir olaydan söz etmek istiyorum.