Dosyalar, kaynak kodları yetmez... İşlem gücümüzüde paylaşalım

0
tongucyumruk
Bu fikir daha önce başkasının aklına geldi mi veya uygulanıyormu bilmiyorum ama dün aklımda belirdi ve bana oldukça çekici geldi doğrusu. Tabii az sonra anlatacaklarımı yapmaya benim teknik bilgim yetmeyeceğinden FM ile de paylaşmak istedim.

İnternetin ortaya çıkışından beri insanlar sürekli birşeyleri paylaşma eğilimi içindeydiler. Önceleri bu sadece düz metinden oluşan bilgiydi (kaynak kodu, şarkı sözü, bilimsel araştırma sonuçları vs). Daha sonra sıkıştırma algoritmaları gelişip bant genişlikleri arttıkça insanlar önce resimleri daha sonraları ise önce müziği ve videolarını paylaşmaya başladılar. Ve bence şimdi bunu sadece veri paylaşımının ötesine geçirmenin vakti geldi...
Distributed Computing her ne kadar isim olarak uzay yolundan çıkma gibi görünse de aslında artık çoğu ev kullanıcısının bile ucundan kıyısından örneklerini gördüğü duyduğu bir kavram. Yapılacak olan büyük hesaplamalar için internetteki birçok maiknenin boş işlemci güçlerinin kullanılması yeni bir fikir değil. Seti@Home vb. birçok proje büyük veri yığınlarının işlenmesi için internetin köşesine bucağına yayılmış evlerimizdeki PC'leri kullanıyor. Buradan ulaşacağımız en önemli sonuç teker teker pek güçlü sayılamayacak bilgisayarlarımızın (Bir DivX'i 15 dakikada encode etmeden hızlı demem bu alete [tamam abarttım]) biraraya gelip voltranı oluşturdukları zaman inanılmaz bir işlem kapasitesine sahip olduğudur.

Tamam buraya kadar hepimizin bildiği şeylerdi. Şimdi asıl konuya geliyoruz. Elimizin altında bu kadar dev bir işlem gücü yatıyorsa biz niçin bu gücü kullanmaktan mahrum kalalım? İnternetteki makinaların işlem gücünü kendi makinalarımızı oldukça kasan DivX encoding, Video ve 3D Rendering gibi işlerde kullanabilsek hoş olmazmıydı? Bu konuda aklıma ilk gelen çözüm şu oldu: İşlem gücünü paylaşan her makinada bir client yüklü olur ancak bu client normal koşullarda hiçbir işlem yapmaz. Ne yapacağı ona bu protokolü destekleyen ve yüksek işlem gücüne ihtiyaç duyan program tarafından internet üzerinden bildirilir. Örneğin a ve b diye iki değişken yollanıp al bunları topla sonrada sonucu şu makinaya bildir denilir. Client o işlemi yapıp sonucu yollar, veriyi alan makina işine devam eder...

Tabii bu şekilde ham verince birçok sorun göze çarpsada zaman içerisinde üstesinden gelinebileceğine inanıyorum... En önemli ve ilk bakışta göze batan problem bant genişliği gibi gözüküyor. Sonuçta bilgisayarımızın içindeki veriyolları bize yetmezken internet hızıyla bu iş nasıl olacak? Ama sonuçta 3 yıl önce bu kalitede filmleri paylaşmakta imkansız gözüküyordu...

Evet kulağa oldukça fantastik geliyor. Siz ne dersiniz?

Görüşler

0
cartman
http://www.distributed.net/ :)
0
sundance
Himmm. Valla cartman`in yaptigi gibi yapmiycam, zira bu ortamlarin mudavimi tongucun, seti@home gibi, idle cpu gucunu uzaydan gelen sinyalleri desifre etmek icin kullanan, ya da kansere aids`e cozum bulmak icin ayni mantikta calisan clientlardan haberi vardir saniyorum ;)

Sozkonusu programlar, kucucuk bir payload yukleyip makinaya, hesaplama tamamlandiktan sonra da sonucu yolluyorlar. O yuzden network de problem olmuyor, cunku yapilacak hesaplama, neyin hesaplanacagina gore coooooook buyuk bir sey.
0
tongucyumruk
Tabiiki haberim var... (ama açıkçası daha önce distributed.net'i ziyaret etmemiştim) Zaten bu önerdiğim sistemle Seti@Home vb... sistemlerin farkı bu noktada. Seti@Home türü sistemlerde işlediğiniz veri kilobytelar boyutunda. Öte yandan bu ufacık verinin didik didik incelenmesi gerekiyor ve bu yüzden benim emektar 200mmx'te bu iş aşağı yukarı 2-4 gün arasında sürüyor. Dahası benim düşüncem bu tip bir sistemi bilimsel araştırmalar vb. durumlar için değil ev kullanıcılarının işleri için kullanmak.

Genelde ev kullanıcıları bu kadar ufak verilerle çalışmıyorlar daha doğrusu veri üzerinde bu kadar ayrıntılı çalışmıyorlar. Ev kullanıcılarının yaptıkları genelde daha büyük veriler üzerinde daha kaba hesaplamalar yapmak. Örneğin birkaç GB boyutundaki DVD'yi DivX yapmak gibi... Eğer o veri bir Seti@Home inceliğinde işlenirse herhalde ortaya izlediğiniz en yüksek kalitedeki DivX film çıkar ama o filmi ancak (en iyi ihtimalle) torunlarınız izleyebilir. Hesaplamaların kabalığına rağmen verinin büyük miktarlarda olması işleri yavaşlatıyor. Eh bu büyük miktarlarda veriyi işlemek için de yüksek bant genişliğine ihtiyaç duyuyoruz.

Eminimki bu konuda bant genişliğinden başka daha büyük, önemli problemlerde vardır ama bir kere çalışmaya başlandıktan sonra en geç 3 yılda makul bir hal alacağını düşünüyorum.
0
izler
Işlem gücümüzü meydan okuyan sorunlar için kullandirmak iyi de ya bu sitelerin arkasindakiler islem gücümüzü bize söylemedikleri amaçlar için kullaniyorlar ise...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Google´den email servisi

sametc

‘Gmail’ adını taşıyacak olan yeni email hizmetinin içinde, gönderilen ve gelen email metinlerini tarayacak bir arama motoru bulunacak. Gmail kullanıcılara 1 gigabyte ücretsiz alan sağlayacak. Bu rakam yaklaşık 500 bin email sayfasını tutabiliyor.
Google, Gmail servisinin finansmanını alışılmadık bir şekilde sağlayacak. Google arama motoru, email metinlerinde geçen konulara ilişkin reklem linklerini emaillere iliştirecek. Örneğin, iletişim kuran iki kullanıcının gitmeyi planladıkları bir konserin bilet satışına dair internet linki email ile beraber gelecek. Google ilk etapta imtiyazlı kullanıcılara açılacak olan deneme servisinin ardından, Gmail’i bir kaç hafta içerisinde internete taşıyacak.
devamı: www.ntvmsnbc.com

Güzel Siteler - 3: Shockhaber.com

sundance

Açıkcası ATV`de yayınlanan Şok programını pek sevmiyordum. Hani `ulan ne milletiz nelere nelere inanıyoruz` şeklinde olması bir yana, çok gelir geçer, havada buluyordum programı.

Fakat yeni açılan Shockhaber.com (bildiğim kadarıyla ATV ile pek bir alakası yok, yalnızca o programda çalışmış elemanların serbest oluşumu bu) bence TV programından çok daha güzel hazırlanmış ve gerçekten bir şeyler söyleyen bir site.

Önyargılarıma rağmen dolaştım ve hoşuma gitti. Umarım başarılı olurlar.

Digg'sizin hakkından 180° gelir!

sundance

"Web 2.0 herşeyi değiştiriyor" derken, 2005 yılının en önde gelen 2005'in önde gelen Web 2.0 uygulamalarından Digg'e sonunda sağlam bir rakip çıktı!

Slashdot'ı, hızı ve dinamizmi ile geri plana iten Digg'e rakip olan 180° News RSS feedlerden otomatik olarak topladığı haberlerin Digg'deki gibi önemli-önemli değil diye sınıflandırılmasını sağlıyor.

Ne diyelim, We are of BORG. All your bases belong to us!

Hukuk ve Kantarın Topuzu

sefalet

Son günlerde gelişen olaylar çerçevesinde kamuoyunda çocuk istismarına yönelik suçlara karşı bir duyarlılık ve eyleme geçme isteği artmıştır. Fakat konu genelağ ve onun kullanımı olunca yerel hukuk yeterli olamamakta ve uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. Yeni T.C. Kanunu ile "Bilişim Suçları" (bilişim alanındaki suçlar demek daha doğru görünüyor) bir tanım içine sokulmaya çalışıldı. Bu sayede, ülkeler bazında, en sert tedbirlerin alındığı ceza ve usül kanunlarına sahip olduk. Öyle ki, aşıldığı zannedilen "fişleme", "takip", "gözetleme" gibi pek çok bakımdan eleştirilecek uygulamalar geri gelmiş görünüyor.Özellikle çocuk istismarı ile mücadele etmek gayreti ile bilinçli ve bilinçsiz ve en önemlisi kamuoyunun görüşüne sunulmadan çeşitli uygulamalara geçilip, kanun maddeleri hayata geçirilmiştir.

Çalıntı laptoplara sınır (ya da biri bizi gözetliyor)

mentat

ÇALINTI ve kayıt dışı cep telefonlarını kullanıma kapatarak, hırsızlıkların önüne geçen hükümet, şimdi de son dönemde yaygınlaşan dizüstü bilgisayar (laptop) çalınmasına karşı yeni bir uygulamayı devreye sokmaya hazırlanıyor. Cep telefonlarını denetime alan yasanın mimarı olan AKP Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu'nun hazırladığı yasa tasarısında çalıntı ve kayıt dışı dizüstü bilgisayarlar kara listeye alınacak, MAC numarasından takip edilecek ve internet kullanımına kapatılacak. İnternet servisi sağlayan firmalar, yeni yasa ile bunları takiple yükümlendirilecek. Haberin devamı hurriyet.com.tr'de.

Yorum: Haberi okur okumaz tüylerim diken diken oldu. 1984'e dönüyoruz yavaş yavaş..