Geliştirici dünyası iki kampa ayrılmıştır. Bir kampta dil üstadları vardır, bu yazılımcılar yüksek seviyeli programlamadan -- birinci-sınıf fonksiyonlar, aşamalı programlama, AOP, MOP, kendi kendini sorgulama -- bahsederler. Araç ustaları ise tümleşik geliştirme ve hata ayıklama araçlarında ustadırlar, kod tamamlama, "refactoring", vs. Dil üstadları Emacs ya da VIM kullanır, bu tür editörler yeni dilleri denemek için daha uygundur. Araç ustaları ise Visual Studio, Eclipse, IntelliJ gibi IDE'leri kullanırlar.
Laszlo ve Groovy gibi yeni diller ya da AOP (Aspect Oriented Programming) gibi dil uzantıları genellikle öncelikli olarak metin-editörü tabanlı yazılım geliştirme ortamlarında ortaya çıkarlar ve ancak ondan bir süre sonra IDE dünyası bu tür desteklere kavuşur. Eğer dil ya da uzantı gerçekten başarılı ise araçlar da bunu desteklemeye başlar. Bu ayrımın tek sebebi araç geliştirmenin dil geliştirmekten zor olması değildir. Asıl mesele bir dile hakim olmak ile bir araç setine hakim olmanın çok farklı iki mantalite olmasıdır, belli bir ölçüye dek bunlar birbirlerini dışlayan alternatiflerdir. Acaba neden? İşte sebepleri...
Oliver Steele'nin The IDE Divide başlıklı makalesini tüm yazılım geliştiricilerin okumasında fayda var. (Not: Şöyle sağlam bir FM üyesi çıksa da bahsi geçen makaleyi Türk diline kazandırsa... hani yani küçük bir olasılık olsa da, belki diyorum, belki biri üstlenir, FM'ye bir katkıda bulunur...)
Laszlo ve Groovy gibi yeni diller ya da AOP (Aspect Oriented Programming) gibi dil uzantıları genellikle öncelikli olarak metin-editörü tabanlı yazılım geliştirme ortamlarında ortaya çıkarlar ve ancak ondan bir süre sonra IDE dünyası bu tür desteklere kavuşur. Eğer dil ya da uzantı gerçekten başarılı ise araçlar da bunu desteklemeye başlar. Bu ayrımın tek sebebi araç geliştirmenin dil geliştirmekten zor olması değildir. Asıl mesele bir dile hakim olmak ile bir araç setine hakim olmanın çok farklı iki mantalite olmasıdır, belli bir ölçüye dek bunlar birbirlerini dışlayan alternatiflerdir. Acaba neden? İşte sebepleri...
Oliver Steele'nin The IDE Divide başlıklı makalesini tüm yazılım geliştiricilerin okumasında fayda var. (Not: Şöyle sağlam bir FM üyesi çıksa da bahsi geçen makaleyi Türk diline kazandırsa... hani yani küçük bir olasılık olsa da, belki diyorum, belki biri üstlenir, FM'ye bir katkıda bulunur...)
Benim goruslerim tabii ki "once dil" tarafini destekliyor. Ama dilin ne oldugunu iyiiiiice bir genisletmek istiyorum.
Mesela, Java dilinin icinde, Hibernate kalicilik araci, JMS, EJB, vs.. gibi araclarin arayuzleri de birer DILDIRLER. Yani her ek kutuphane bir dildir. Mesela Hibernate icin belli XML dosyalari (konfigurasyon amacli) belli yerlere, belli sozdizim kurallarina gore yazilip konmaktadir, ve sonucta bu bir dilin tanimidir. Once xx() cagir, sonra yy() cagir, vs.. Aynen turkce dilinin kurallari gibi, edat, zamir, fiil, vs..vs.. Hepsinin yerleri var.
Yani, "dillerin icinde yeni diller" surekli dogmaktadir.
Once dil diyen arkadaslar, bu yeni dillere bakacak, temizlik acisindan tartacak, Occam Usturasi desturuna uymayanlari *iktir edecektir. Ote yandan tool bazli arkadaslarin trene gec atlamasi cok muhtemeldir. Teknolojilerin ve onlarin alt teknolojilerinin ne kadar hizli gelistigini ve hatta öldügünü dusunursek, once dil diyen arkadaslar icin bu esneklik bir avantajdir.
Bir de:: Cok teknoloji ustasi olmayan, tool bazli arkadaslar trene atlayinca, sadece tool'un yaptiklarina hapis oluyorlar. HICBIR TOOL, TUM SECENEKLERI GOZONUNE ALAMAZ. Yoksa, Microsoft su anda kurumsal yazilimlarda (servis tarafi) kral olurdu. Degil. Herseyi "kolaylastirmaya" ugrasmiyorlar mi?
Bir de:: (Daha kotusu), tool bazli arkadaslarin bir teknolojiyi "tool destegi var diye" secmesidir. Sirf bu yuzden simdi coktan gebermis olan Entity Bean teknolojisini secmis olanlari gordum. 4 senedir "dilinin sade olmamasi sebebiyle" bu teknolojinin kullanilmamasini girebildigim her net kanalinda soylemeye ugrasiyorum. Fakat IDE'ler bir sekilde alttaki garabeti gizlemisler, teknolojinin dogal olumune erismesini engellemislerdir.
Temiz dil, temiz kod gonderme (deployment) demektir. Daha rahat hata bulma (troubleshooting) demektir. Oyle ya da boyle, %1 sartlarda ortaya cikan o kimsenin dusunmemis oldugu sart ile alakali hatayi ayiklamaya ugrasirken, temiz bir dile bakmanin rahatligini daha iyi anlasilacaktir.
Gorsel arac yazmak zor istir (servis tarafcilar tarafindan pek de sevilmez); teknoloji ureten once dil uretecektir. O yuzden "ikinci elden" bilgili bir araci kullanmak yerine, birinci elden esnek dili kullanmayi tercih ederim.
Tabii yanlis anlasilmasin; Emacs'te Java destegi mukemmel. Ustelik bazi yapacagim hareketleri kimsenin IDE'sini yapamaz, her yerde gezinen sahsim icin bunlar cok onemli. Teknik lider her platformada gezinir. FTP basinda beklesen teknik liderler, azicik betikleme bilse (rsync, ssh, scp), deployment isleri rahatlardi. "Deployment plug-in isteruk!". Bekleyin.
Ama tabii, boyle araclar da olacak. Sadece o araci kullanlar ayptiklarini birincil, ve daha abartilisi kral zannetmesin. Baslangic, orta seviyedeki programcilardan olusan bir takimim olsa, araci kullanin derim. Ama yeni teknolojiyi, gittigim her yerde once dil diyen arkadaslar getirmistir. Liderlik baglaminda projemizde Eclipse... Eclipse sayiklayan arkadasin plug-inleri yeni platforma gecince "calismadi", ve JBoss sitesinden "ornek kodlara" dayanarak gecisi ben yaptim. Kullanilan eski teknolojiyi rafa kaldirik, plug-in var diye kullaniyorlardi. CVS plug-inleri var ama, nasil binary dosya ekleyeceklerini bilmiyorlar. Bu da tum gelistirme ortamini etkiliyor. cvswrapper dosyasina gireceksin YAVVRUUUMMM... :) Bu kadar Akdenizlilik yapayim bari.. :) Bu konu hakkinda bayagi gerilmistim. :)