Bilgisayar Atıklarından Sanat Eseri

0
FZ
Kullanılmış disketler, bilgisayar kasaları, vs. sanat eseri oldu. Sanatçı ROŞ'un (Rukiye Onurel Şimşek) bilgisayar atıklarından yararlanarak yaptığı eserler, 11 Kasım'a kadar İTÜ Taşkışla'daki Deneme Bilim Merkezi'nde sergilenmeye devam edecek.
Sergiyi organize eden Geri Kazanım e-Çaba Platformu Yöneticisi Melik Çelik yaptığı açıklamada, geçmişten bu yana üretilen, kullanılan ama teknolojinin hızına yetişemeyip atık sınıfına giren bilgisayarların beri kazanımının sağlanmas çalışmaları kapsamında sanattan da yararlanmayı düşündüklerini söyledi. Sanatçı ROŞ'un bilgisayar atıklarından sanat eseri ortaya çıkardığını belirten Çelik, ROŞ'un eserlerinden oluşan bu sergi ile geri kazanım konusuna dikkati çekmeyi amaçladıklarını söyledi.

1991 yılında İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya bölümünden mezun olan sanatçı ROŞ, halen Yusuf Taktak yönetimindeki Atölye Üçgende çalışmalarını sürdürüyor. Birçok karma sergiye katılan sanatçının beş kişisel sergisi bulunuyor.

Kaynak: Finansal Forum, 20 Ekim 2002

İlgili Yazılar

Blogcu Söyle Bana Kimsin Sen?

FZ

Araştırmaya göre Türkiye'deki blog yazarlarının büyük çoğunluğu 20 ile 30 yaş arasında, erkek ve bu işi para için yapmıyor. Araştırma blog'cuların önemli bir kısmının üniversite mezunu, yarıya yakının full-time iş sahibi olduklarını da ortaya çıkardı...

Polisin Aranan Takibine Teknolojik Destek (ya da vatan sağolsun, vatandaş değil)

FZ

Murat Büke'nin turk.internet.com'daki yazısına göre:
"Bu hafta Ankara'da İstanbul'lu bir firmanın düzenlediği bir toplantıya katıldım. Toplantı sırasında öğrendiğim ilginç bir ayrıntı, İstanbul'dan Ankara'ya gelen firma elemanlarından birisinin, askerlik işlemlerindeki sorun nedeniyle gece otelinden alınarak emniyete götürülmesiydi.

Bunun nasıl olduğunu araştırdım. Öncelikle artık belli başlı otellere giriş esnasında alınan müşteri kaydı sırasında mutlaka TC kimlik numarasının da istendiğini öğrendim. İşte otellerle, emniyet arasında kurulan ilişki sayesinde bundan böyle arananlara kaçma şansı yok.
Yazar, epey etkilendiğini anladığımız sistemle ilgili şu şekilde devam ediyor:
Söz konusu sistem, yazılım ve donanımla birlikte toplam 270 bin dolara mal olmuş. Türkiye’de 8 aydır aralarında Ankara, Malatya, Gaziantep, Kayseri gibi illerin bulunduğu 15 ilde pilot olarak uygulandığı belirtiliyor. Sorgulama sistemi, 10 Ocak tarihinden sonra tüm Türkiye’de uygulanmaya başlayacak. Projeyi gerçekleştiren Softeb Yazılım şirketi yetkilisi Bedirhan Deniz, projenin sağlıklı işlediğini belirtti.

Ve yazar müthiş bir paragrafla yazısını bitiriyor:

Becer Şu İşi!

FZ

Vahşi BT (Bilişim Teknolojileri) sektöründe iş arayanların karşılaşabileceği abuk sabuk durumları gözler önüne sermek isteyen güzide bir arkadaşımızın yaptığı Becer Şu İşi! isimli web sitesi bir yandan güldürürken bir yandan da düşündürüyor :-P

Cevahir Migros'ta Küfürbaz Kiosk!

FZ

http://tannu-tuva.blogspot.com/ adresinde belgesi ile mevcut! ;-)

Uzaktan bakınca her şey sıradan görünüyor:

CD'sinin mi? CDsinin mi? Yoksa sidisinin mi?

sundance

Bir önceki haberde haberi yazan arkadaşımızın "Ben sidisinin yazmıştım, CDsinin diye yanlış olarak değiştirilmiş" demesi bayağıdır yapmayı düşündüğüm bir araştırmayı tetikledi. Zira genel kullanım "CD'sinin" olmasına rağmen, "CDsinin" ve hatta "CD sinin" yazanlar bile var (sidisinin lafını ilk kez duydum ama) Bunun üzerine, bu konuyu biraz araştırdım.

Bulabildiğim en iyi kaynak, Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN 'ın Yabancı Kökenli Bilişim Terimlerinin Yazılışları makalesi. Bu makalede halihazırda yabancı dildeki kısaltmaların sonuna Türkçe ek geldiğinde bu ekin nasıl yazılacağı ile ilgili net bir kural bulunmadığı, fakat en yakın kullanımın CD'sinin şeklinde, yabancı dildeki isimlere Türkçe ekler gelmesindeki (Nice'li, Bordeaux'lu gibi) kullanım olduğu belirtiliyor. Yazıda bu konudaki birçok karmaşaya da açıklık getirilmiş.