3. Nesil Windows Media

0
elrond
Microsoft, multimedia içeriklerine yeni bir boyut getirdiği yeni Windows Media teknolojisi "Corona" yı duyurdu.
Bu sefer olaya biraz server tarafından bakalım. (DivX' de son kullanıcı tarafından bakmıştık)

Windows 2000 server'da olan "Windows Media Services" daha gelişmiş olarak Windows.NET Server Beta 3 ya da Build 3604'te de mevcut bulunuyor. Beta sürümü için oldukça stabil bile sayılabilir. Tabiki BBC Live Windows.NET üzerine taşınmadı ve onbinlerce bağlantı denenmedi. O yüzden gerçekten stabil mi bilemem.
Ancak Corona ile birlikte sanırım ilk olarak .Net RC1'de uygun olacak servisler ile Streaming Media'da Microsoft tarafından önemli gelişmeler bekleniyor.
Bunların en enterasanı "Fast Stream". Microsoft bunu "instant-on" olarak lanse etti. Buradaki en heyecan verici nokta ise şu: "No Buffering"
Tabi ki bu servis evinden T1-T3 ile bağlı sevgili Amerikalılar'a hitap ediyor. Bizim gibi gariban ülkelerin Broadband bağlantılara ulaşması için önünde teknoloji dışında bir çok engel var. Ama bu konumuz değil.
Bunun dışında yeni Audio Video CODEC sayesinde WEB üzerinde Amerikalı arkadaşlarımız Dolby Digital (Full Spectrum 24 bit/96kHz) ses ve DVD kalitesinde görüntüye ulaşabilcekler. Görüntüde artan kaliteye rağman gerekli band genişliği sadece %20 azalmış durumda.
Server tarafındaki diğer bir yenilik ise "Server Side Playlist" desteği. Bir nevi VideoOnDeman olayı. Playlistten gidip istediğin şeyi seyredip dinleyebileceksin. Ne güsel değil mi(!)
Corona SDK ise eski Windows Media SDK'ya göre oldukça geliştirilmiş. (bu tarafından pek anlamam ama) State-of-the-art Plug-In model adlı yeni bir plug-in development teknlojisi geliştirilmiş.
Benden bu kadar WhitePaper ya da daha detaylı bilgiler için:
3rd Gen. Windows Media Technolgies

İlgili Yazılar

Başarılı bir açık kod programcısının maddi durumu

FZ

"I didn't have the money to buy a new laptop"
Yukarıdaki cümle genç bir çocuğa ait değil. Yukarıdaki cümle genç bir üniversite öğrencisine de ait değil. Yukarıdaki cümle sıradan bir programcıya ait değil. Yukarıdaki cümle başarısız ya da meşhur olmayan bir programcıya da ait değil.

Cümle, yaklaşık 15 yıl önce Perl programlama dilini yaratan karizmatik programcı ve dilbilimci Larry Wall´a ait. Bu programcının geliştirdiği Perl programlama dili sözlük hazırlama esnasında yine bu programlama dilinden faydalanan Oxford resmi İngilizce sözlüğe girdi. Onbinlerce sistem yönetim yazılımında kullanıldı. Yüzbinlerce web sitesi Perl kullanarak iş güç yaptı ve yapmaya devam ediyor. Perl son zamanlarda moleküler biyoloji alanında veri işleme için de kullanılıyor. Söz konusu adam işte bu dili geliştirmiş ve Linus Torvalds henüz lisede okurken insanlık kültürüne armağan etmiş olan adam. Bu adam şimdi yeni bir efsaneye, Perl 6´ya imza atmaya çalışıyor. Geliştirdiği Perl açık kodlu, karşılığında 5 kuruş istenmiyor ve aklınıza gelen hemen her işletim sisteminde çalışıyor. Böyle bir adamdan bahsediyoruz yani.

Bu adam, yeni bir dizüstü bilgisayar alacak kadar parası olmadığını söylüyor.

Şaşırdım mı? Evet. Şaşırdım mı? Hayır.

Larry Wall, efsanevi State of The Onion sunularının sonuncusunda, 4. sayfada bu yazının açılış cümlesini sarf ediyor.

Ne dersiniz? Sizce bu adam zor durumda mı? ;-)

Hani gündemdeki popüler konulardandır, "ya hoca biz şimdi bu kodları açarsak aç kalmaz mıyız yaa?" falan denir. Bunu diyenler muhtemelen Larry Wall kadar çok ve kaliteli kod üretmemişlerdir. Acaba diyorum şimdi Larry Wall gerçekten de acınası durumda mı? Başka bir perspektif: Daha çok kazanmak varken neden daha az kazanalım? Sahi, Larry Wall, bir dönem NASA için çalışmak dururken acaba daha bol paralı bir işe mi girseydi? Aklıma Once Upon A Time In China filmindeki bir sahne geliyor. Yağmurlu bir ortamda canını dişine takarak gösteri yapan ve sonra yere atılan paraları toplayan bir kung-fu, demir gömlek ustası. Bir süre sonra aynı usta çetin bir kavgada kılıçlı bir adamı silah kullanmadan yendikten sonra bir genç yanına gelip "usta bana da öğret, zor durumdayım, bana saldırıyorlar, artık para bile kazanamıyorum," der. Usta önce biraz ilerideki lokantadaki lezzetli yemeklere yutkunarak bakar, acı acı gülümseyip cevap verir: "Kung-fu ustası olsan ne olur ki, ben de pek para kazanamıyorum".

Sanırım en temel kavramların yeniden düşünülmeye ve irdelenmeye ihtiyacı var; sanırım felsefeye keyfi yerinde, sadece entelektüel olarak huzursuz olan insanların değil asıl ciddi anlamda zor durumda olan insanların ve belki de en çok gençlerin ihtiyacı var. Sanırım büyük adamlar küçük adamların bazı temel kavramları yeniden düşünmelerini istemiyor. Sanırım bu isteklerini gerçekleştirmeleri sahip oldukları muhteşem güce rağmen yine de kolay olmayacak. Ne dersiniz? Şimdi biz bu kodları kapayıp da mı saklasak yoksa açıp da mı saklasak? ;-)

Fazlamesai`de kısa bir servis kesintisi

larweda

Hosting şirketimizin sessiz sedasız yaptığı bir server upgrade'inden dolayı fazlamesai.net'in bazı bölümleri birkaç gündür çalışamıyordu. (yeni kullanıcıların e-posta adreslerine gönderilen şifreleri ve şifresini unuttuğu için yeni şifre isteyen kullanıcıların adreslerine gönderilen yeni şifreleri maalesef geçersiz oluyordu!), sorunun varlığını farkettikten ve epey bir mesai fazlası debugging işleminden sonra daha önce kodu geliştirirken gözden kaçırdığımız bir hatayı bulup düzelttik. Artık şifre almakta sorun yaşayan kullanıcılar, tekrar yeni şifre isteyip aldıkları şifrelerle hayatlarına devam edebilirler.

Oluşan geçici rahatsızlık için özür dileriz.

FM International: Hello World!

FZ

Yaklaşık 5 yıl önce bugünlerde mütevazı bir şekilde yayın hayatına başlamıştık. Pek çok haber, yorum, görüntü değişikliğinin ardından içeriği televizyona taşıdık, altyapımızı yeniledik, galaksimizi ziyaret etmeye başladık ancak eksik olan bir şey vardı: Dünyadan geribesleme almak!

Matematik Köyünde Bilgisayar Bilimleri

butch

20-26 Ağustos'da Şirince'deki Matematik Köyünde Bilgisayar Bilimleri ile ilgili 2 ders verilecek.

Her iki ders Türkçe verilecek.

Ayrıntlılı bilgi: http://matematikkoyu.org/etkinlikler/2012-tmd-lisans-lisansustu/

Fazlamesai.net'e soralım: Hala mı Napoleon Bonaparte söylemleri?

cbc

Google. Günümüzün ya da asrımızın devi, big brother, herşeyi gören göz.

Google, maddi gücü yüksek olduğundan firmaların yetenekli çalışanlarını toplayıp duruyor. En kötü olasılık sözleşme şartlarında geçen maddi değeri ödemek olacağından, gerekirse onu da ödeyip, mesela 2 kat maaş ile bünyesine herkesi topluyor ya da toplayabilir. Peki ya sizin çalıştığınız yere tek bağınız para mı? Bildiğiniz ve sevdiğiniz bir ortamı bilmediğiniz ve sevmeme olasılığınız olacak bir ortam ve maddiyat için terketmek ne kadar doğru?