bu yukarıda anlattığınız "video podcasting" olayı benim soruma yanıt değil!. yani eğer yanıt olduğunu düşünüyorsanız, yaptığınız işlemlerin gücünü işlemcinin fps birimi cinsinden bizimle paylaşın. (tera flop filan çıkıyomuş mesela ;D gerçekten yetersiz olduğuna kanaat getirirsek o zaman eyvallah der başımızın üstüne koyarım. (tabi sonunda video işlemleri için 64-bit işlemcileri de öneririm, altında kalmam o sonucun :)
ikinci örneğiniz inanın ilkinden azcık daha mantıklı geliyor kulağa. Sıkıştırılmış 1.4 GB'lık bir dosyanın tekrar açılması, diğer deyişle RAR algoritmasının tersiniri. Bize lütfen bu işlemin sizin makinanızda aldığı zamanı en basit ve yanıltıcı olacak bir yöntemle kronometre ile hesaplayıp gönderin. 2 dakika diye --sizin tabirinizle atmadan--, şu kadar saniye şu kadar salise vs gibi bizimle paylaşın lütfen. Basitçe bir kol saati hesabı.
Bunu neden bilmek isterim, çünkü ikinci örnekte işlemci hızından ziyade çalışan algoritmanın kalitesi ve asimtotik değeri(ya da hızı diyelim) beni ilgilendirir.
Yazdıklarımdan 5 Ghz'lik işlemciyi hor ve gereksiz gördüğüm anlamı çıkmasın. Benim vurgulamak istediğim işlemci gücümüzü nelere harcıyoruz ki bir 5 Ghz'lik işlemciye şimdi acilen ihtiyaç olsun.
Benim bilgisayarlarla tanışmam çok eski değil bu arada :) en fazla on yıl oldu ilk açma düğmesine basalı. (haklısınız 64k bir commodore'du) Ama burada verdiğiniz örnek de biraz yanlış geldi bana. Şimdiki cep telefonlarının J2ME uygulamaları mesela kaç Kilobyte'lık sanal bellekler üzerinde çalışıyor sizce??? O telefonların işlemcileri kaç Hz? Yakın gelecek dediğiniz şey mobil çağ değil mi :)
selamlar...
Bu arada gerçekten çok merak ettim, bilgisayarınızla ne işlemler yapıyorsunuz da zorlanıyor? Bilimsel hesaplar mı ne bileyim yorucu matrix hesapları mı zorlu simulasyonlar mı? Bunu öyle hodri meydan diyenler gibi değil tüm samimiyetimle soruyorum :-)
XP ve Mac OS X karşılaştırmasına girmeyeceğim. O konuda sözüm yok çünkü :D
selamlar
Şimdi Ethem Bey, siz bence biraz Mac konusunu kendinize mal ediyorsunuz. Blog'unuza da baktım, manifestolarla dolu :-) Emin olun Mac'i sizin kadar iyi biliyorum. Bunu ispatlamam için illa ki blog açmama gerek yok. Siz bir kere kendinizi sorgulamalısınız. Daha ilk mesajınızda Apple'ın Intel'e geçmesindeki stratejik planlamayı ve vizyonunu bilemediğinizi kendiniz söylediniz.Yani sorgulamayan asıl kendiniz :-) Bu biraz çelişkili. Kalkıp da buna karşı olmanın ne alemi var FM okuyucularına hala açıklamadınız. Dahası açıklamayın, merak edenler araştırsın çünkü yanlış bir "thread" içerisindeyiz. Bence bu konuyu fazla da uzatmayın, bunun yeri burası değil.
IBM dünyanın en büyük "üniversitelerinden" biri bana göre. Çalışanlarının yayınladığı makaleler, yaptıkları farklı disiplinlerdeki araştırmalarla "bence" en iyisi. Ürettikleri işlemcinin önünde de saygıyla eğilirim. Ama şimdi Apple'ın "vah tüh IBM 5 GHz işlemci üretti, keşke geçmeseydik Intel'e!" diye serzenişte bulunduğunu söylersek yanlış bir tespitte bulunuruz.
Microsoft'u örnek gösterip G5 işlemcilerini öne çıkartmanızı anlamış değililm. Microsoft elbette ki aptal değil, o nedenle Windows'u üretmişler(!).
Benchmark testlerine tekrar göz atın lütfen. Tamsayı işlemlerinde 2 ve kayan ayrımlı sayılarda 4 kat hızdan söz ediliyor. (4-5 kat diye birşey ben duymamıştım)
Steve Jobs ile olan muhabbetiniz de bana tebessüm ettirdi :-) (Steve, Steve Efendi filan) Yanlış anlamayın, kendisinin "fan"ı filan değilim ama iddialısınız. Neyse blog'unuzu okurum artık.
selamlar
Bu tip sunucu haberleri bana tebessüm ettriyor ve de çok sevindiriyor. Tebessüm ettiren tarafı şu: aklıma eskiden iki tane güzel dizi vardı McGayver(doğru yazdım umarım) ve A-Takımı diye. Bu iki dizide özellikle McGayver'da, adam zor durumda kalınca bir çıkış yolu bulmak zorundadır ve ortamda o an ne kullanabilirse onu kullanarak süper bir icat yapar.
Bu patatesle beslenen(!) devre de nerden çıktı diye düşünmeden edemiyor insan şimdi :-)
Selamlar...Bu bir "bug" olarak rapor edilmiş anladığım kadarıyla.
http://ide.netbeans.org/servlets/ReadMsg?listName=issues&msgNo=10083 adresinde aradığınıza uygun bir konu başlığı var.
Bir de Netbeans organizasyonundan bir Turk arifi{at} netbeans.org e-posta adresi verilmiş. Belki bir yama filan yayınlanmıştır. Kendi konfigürasyonum winXp home-Türkçe bu arada.
selamlar...
F-Secure firması bir açıklama yapmış ve bu virüsün en çok etkilediği üç ülke olarak Türkiye, Hindistan ve Peru'yu göstermiş. Bu nedenle biraz dikkatli olmakta fayda var. Özellikle benim gibi windows kullananlar(*) anti-virüs yazılımlarını bir update edecekler, bu şart.
İlginç bir nokta da virüsün bulaşma şekli! Virüs e-posta yoluyla gelen uygunsuz içerikli eklerden bulaşıyormuş. Düşündürücü...
Selamlar...
(*)Debian ortamımı çok özledim...Ama Cisco LEAP güvenlikli bir kablosuz ortamda Intel PRO 2200 b/g kartım için hiç bir ümit yoktu :-)
Belgeyi inceledim ancak bu bir giriş belgesi gibi gelmedi bana. Daha çok adım adım NetBeans ve Mobility Pack kurulumu tarzında birşey ve sonunda bir "HelloWorld" gösterimi var.
Belgenin sonlarında, J2ME yazılımı yapabilmek için ön gereksinimin Java dili olmadığı, hiç bilmeyenlerin bile işe buradan başlayabileceği söyleniyor. Burası ilginç geldi bana. Bence doğruluğu tartışılır bu söylemin çünkü J2ME profillerine uyarlanan Java sınıflarıyla JVM için kullanılan sınıflar arasında farklar var. Bunu forumlarda tartışabiliriz.
Belgeyi açtığımda beklentim şuydu: java.sun.com/j2me adresinde bölük pörçük verilen tutorial'ları bir derleyip Türkçeleştirmekti. Bence böylesi bir iş gerekli ve yeterlidir. Zaten J2SE bilgisine sahip biri için J2ME'de yabancı olabileceği konular çok fazla değil. Farklılığı yaratan tek şey, mobil aygıtların getirdiği profil farklılıkları ve sonucunda ortaya sunulan JSR tanımları.
Yazarın sitesinde, konuyla ilgili bir kitabının çıkacağını gördüm. Okumak için sabırsızlanıyorum. Takdir etmek gerek, zaman ayırıp Türkçe bir J2ME kitabı yazmak herkesin göze alabileceği bir iş değil. Ancak bu yazısını tabiri caizse biraz ayaküstü ya da bir arkadaşımın deyimiyle "çala-klavye" buldum.
Selamlar...Sunum herkesin katılımına açık. Giriş ücreti yok. Tamamen gönüllü olarak, IT uzmanlarının verdiği bir sunum dizisi bu. Herhangi bir kurum ya da şirketin himayesinde gerçekleşmiyor. İkizlerde girişin sol tarafında bir sunum ve toplantı salonu var, orada yapılıyor sunumlar.
Söz konusu sunumu veren Cenk Çivici uzun bir süre ABD'de ThoughtWorks şirketinde çalışmış bir uzman. Halen Ankarada KoçSistemde yazılım mimarı olarak çalışıyor. Blog sayfasının adresi haberde verilmiş zaten. Oradan da kendisini takip edebilirsiniz.
Cenk Çivici'nin daha önceki sunumlarından tecrübelerimle şunu söyleyebilirim, gerçekten konu hakkında öğrenebileceğimizin en fazlasını öğreneceğiz :-)
Bire bir uygulamayı görmek adına kaçırılmaması gerekli bir sunum diye düşünüyorum.
Selamlar...
Bantgenişliği yüksek bir ortamda Steve Jobs'un tanıtımını izleme imkanı buldum nihayetinde.
MacBook hakkında konuşmamız gerekiyorsa, yoğunlaşmamız gereken konu rakamlar olacaktır tabi ki. Tamsayı işlemlerde 2x, Kayan ayrımlı sayıların işletiminde 3x lık bir hızlandırma sağlanmış. Test sonuçları öyle diyor. Bunu en bariz şekilde resim ve video işleme yazılımlarında gösteriyorlar.
Ama aslında Apple'ın yazılım ve donanım konusunda benimsediği temel prensipler herşeyden önce geliyor: kolay kullanım, güvenlik, insan anlayışına yatkınlık. Bu maddeler birleştiğinde ortaya bir iPod, bir MacBook çıkıyor.
Imkanı olan herkesin zaman ayırıp bu videoyu izlemesini tavsiye ederim. Apple gerçekten çok verimli çalışmış ve birçok gücü etrafına toplamış.
Son olarak, en beğendiğim yeni iLife yazılımını söyleyeyim: iWeb. İnanılmaz derecede kolay ve hızlı. Mükemmel web sayfaları hazırlatıyor.
Selamlar...
IBM son sürat, 5 Ghz ! ( 24)
selamlar