Postmodern Müzik

0
FZ
Konsere gidiyorsunuz. Başlangıç saati diyelim 19:00 ama herkes 18:00'da orada. Neden? Hazırlık yapmanız gerekiyor. Önce bir kiosk'a başvurup cep telefonu ve koltuk numaralarınızı veriyorsunuz. Evet, bu işi web'den de yapabilirsiniz, o zaman erken gitmeniz gerekmez. Neyse, salonda yerinizi alıyorsunuz. Ve bilin bakalım neler oluyor?

Herkes oturduktan sonra sahnedeki müzisyenler bir takım düğmelere basıp,bütün seyircilerin cep telefonlarına melodiler yüklüyorlar. Sonra da numaraları arayarak sizi çalıyorlar. Ve dünya tarihinde ilk defa müzik aletleri yerine seyircinin (cep telefonlarının) çalındığı bir konser gerçekleştiriliyor. Şaşarsınız ama ortaya dinlenebilir şeyler çıkıyor. Sitede mp3'ler var: Dialtones: a telesymphony.

Görüşler

0
conan
Tabii ki o odadaki frekans karmasasi ve vucudun cesitli organlarina verebilecegi zarari da dusunmek bile istemiyorum heheh ;)
0
FZ
Sayın katılımcılar şimdi lütfen telefonlarınızı koltuklara bırakın ve 2 saatliğine salonu terk edin. Konserimiz bittiğinde içeri girebilirsiniz ya da biz size kaydı Internet üzerinden postalarız ;-)

Sonuç olarak demem odur ki: Yaratıcılık sınır tanımıyor. Ama tabii bu işe LeMan'dan Erkut Abi ve Erdener Abi ne der, bunu bilemem, bilmek de istemem :)
0
tongucyumruk
-Erdener abi cep melodisinden konser verdim abi
-Verme

-Erkut naaber cep melodisinden konser veriyom gelmek dinlemek istersen sana da bir koltuk ayarlarım...
-Tabii müzik ruhun gıdasıdır ama gel önce bir ayran içelim seninle
(sonraki kare)
-Alın bunu 10 yıl boyunca radyasyona maruz bırakın sonra Radyoloji üzerine doktora yapacak. Ardından müzikoloji üzerine 20 yıl eğitin ve afrika tamtamlarının melodik yapısı üzerine tez hazırlatın. Eğer hala uslanmamışsa Mozart'ın tüm eserlerini 30 yıl süreyle dinletin.
0
FZ
HIAARRGGHH Ulan Erkut, kabusun olacam senin olm! :)))
0
FZ
Sayın dinleyiciler, konser esnasında cep telefonlarının KAPATILMAMASI önemle rica olunur diye anons yapmışlar mıdır acaba? ;-)
0
anonim
TAKDİR TEBRİK BUNU AKIL EDEN AKLA ŞAPKACÇIKARILIR
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Müjde! Bilişimin arsa derdi çözülüyor...

bm

Biz burada Larry Wall'un davranışından felsefi manalar çıkartmaya, hem Malkoçoğlu rumuzu kullanıp hem beynelmilel seviyede kaliteli yazılar yazarak Türk'ün Türk kalarak sadece batılının sanılan oyunu oynabileceğini göstermeye ve bu nevi pek çok faydalı iş yapmaya çalışırken öbür taraftan birileri devletimizin aklına bilişimle ilgili birşeyler sokuyor. Buradaki habere göre Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun "Uygun yerde bedelsiz arsa tahsis etmeye ve Bakanlar Kurulu kararıyla enerji ve vergi muafiyeti gibi teşvikleri vermeye söz veriyoruz" demiş. Vergi muafiyetini anladım ama arsa ve enerji nereden çıktı? "Bilişim şirketlerinin toplanarak bir sanayi bölgesi kurmaları" teşvik edilecekmiş. Bana mı öyle geliyor yoksa "sanayi bölgeciliği" diye bir rant işi mi var Türkiye'de?

Internet yavaş, pahalı ve kesiliyor; ilginç donanım buraya getirilmiyor, iyi teknik kitap bulamıyoruz filan diye şikayet edildiğini duydum ama doğru dürüst iş yaptığını düşündüğüm bilişimcilerden "ah ah keşke bütün şirketler yanyana olsa" diye bir şey hiç duymadım. Pardon düzeltiyorum, hiçbir bilişimciden duymadım bunu. "Ne güzel ofis bilmemne maliyeti olmadan evimizden çalışabiliyoruz" yahut "net sağolsun bir sürü bilgili insanla dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar etkileşebiliyoruz" diyen çok bilişimci tanıyorum tabii. Bunun sebebi galiba benimle konuşan bilişimcilerle devletimizin aklına bu fikirleri sokan bilişimcilerin farklı olmaları.

Sizin aklınız eriyor mu "ithal veya yerli bilişim profesöründen gelir vergisi almayacağım", "telekom işini dehal halledeceğim", "bilişimde şirketleşmek artık 5 dakika", "Türk gençleri evde oturup annelerine çay yaptırıken ABD'nın yüksek katma değerli bilişim sektörününde yer almalı" gibi şeyler demek varken, "arsa tahsis edeceğim", "teşviği insana değil bölgeye vereceğim, siz bölgeye gelin", yani bir yerde efektif olarak "Türkler Türkler'le yakın durup hep Türkler'le konuşsunlar ki Türkiye dışında hiçbir yerde doğru olmayan doğrular üretelim" denmesine? Kimler bu insanların aklına bunları sokuyorlar Allah aşkına? Ben mi çok huysuz veya cahilim yoksa hakikaten ters bir perspektif mi bu?

Sertifikasyonun Önemi

FZ

Avrupa ve ABD'de 32.000 BT çalışanı ve 1830 işveren arasında yapılan bir araştırmaya göre bilgi teknolojileri konusunda sertifikasyonun önemi artmış durumda. Sertifikasyonun avantajının en çok hissedildiği alanlar ise proje yönetimi ve bilgi teknolojileri güvenliği.

Maddenin Altıncı Hali: Fermiyonik Yoğun Hal

FZ

Maddeyi hangi şekillerde bilirsiniz? Katı, sıvı, gaz... biraz daha zorlarsak plazma, birkaç yıl öncesini hatırlıyorsak ``Bose-Einstein yoğun´´ hali. Şimdi buna bir yenisi eklendi: Fermiyonik yoğun hal.

Fermiyonik yoğun hal denilen şey garip davranan soğuk potasyum atomlarından oluşan bir tür bulut.

Colorado Üniversitesi´ndeki ekibi ile çalışan Deborah Jin, maddeyi mutlak sıfıra çok yakın bir sıcaklıkta tuttuklarını ve süreç içinde bu uygulamadan yola çıkarak süperiletkenlik konusunda yardımcı olacak yöntemler geliştiribileceklerini düşünüyor.

Türkiyenin İlk 500 Bilişim Şirketi açıklandı

butch

İnterpromedya tarafından gerçekleştirilen İlk 500 Bilişim Şirketi araştırmasının sonuçları belli oldu.

Araştırmaya göre, ilk üç sırayı Türk Telekom,Turkcell ve Telsim (Vodafone) alırken, ilk 10a giren diğer şirketler sırasıyla KVK Teknoloji Ürünleri, Genpa, Avea, Netcell, İndeks Bilgisayar, A-Tel Pazarlama, Hewlett-Packard olarak ilan edildi.

OSEC Linux Eğitimleri : 18 Eylül

anonim

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Open Source Enterprise Centre tarafından gerçekleştirilen Linux eğitimleri yeni dönemi 18 Eylül'de başlayacak.


Eğitim programı hakkında detaylı bilgi için http://open.bilgi.edu.tr adresindeki programı mutlaka inceleyin. Bizimle iletişime geçin.