Microsoft`un ikiye bölünmesi kararına iptal

0
mostra
Ve ulu Birlesik Devletler adaleti Hürriyet`te yazan habere göre kararından vaz geçti. Aslında bölünse daha iyi olmaz mıydı? Kesinlikle tartışılır bir durum. Birbirleri ile danışıklı dövüşte mi olurlardı yoksa gerçekten mükemmel bir rekabet ortamı mı ortaya çıkardı ? Keşke yaşasaydık da görseydik.. Neyse siz okuyun karar verin, atın tutun yakalayın, iş görün ;-)(unutmadan bu microsaft'a karşı olmak bir virus gibi yayılıyor mu ne {;-p)
Microsoft'un bölünme kararı iptal edildi



ABD'nin başkenti Washington'daki Columbia Bölge Temyiz Mahkemesi, Microsoft'un bölünme kararını iptal etti. Temyiz Mahkemesi, hükümetin açtığı Microsoft davasına bakan Federal Yargıç Thomas Penfield Jackson'ın, Microsoft'a karşı olduğu izlenimini yaratarak, yanlış davrandığına karar verdi. Jackson'ın medya mensuplarıyla gizli görüşmeler yoluyla ‘‘kabul edilemez’’ temaslar içine girerek ve mahkeme dışında şirket hakkında çok sayıda saldırgan açıklamalarda bulunarak tarafsızlığını kaybetmesi nedeniyle, kararın iptal edildiği belirtildi.

Mahkemeyi oluşturan 7 yargıcın tamamı bölünme kararının iptali yönünde oy verirken, mahkeme, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yeni bir yargıcın bakmasına karar verdi. Temyiz Mahkemesi, Jackson'ın şirketin bölünme kararını iptal ederken, Microsoft'un anti tekel yasalarını ihlal ettiği yolundaki kararını ise onayladı. Jackson, şirketin tekelci olduğuna hükmederek, grubun iki şirkete ayrılmasına karar vermiş, şirketin ticari faaliyetine kısıtlama getirmişti.

Görüşler

0
conan
Tehdit ise yaradi ;) Bavulumu toplar Canada`ya kacarim dedi Bill Gates. Vergilerinin gideceginden korkan ABD`nin boyle bir karar vermesi pek de anormal degil hehe. ;)

Seattle Canada arasi cok kisa bi mesafe. Nakliye de cok tutmaz hehehe. Merkez california`da olsaydi bill kesin mexico`ya giderdi. Nakliye rules! :P
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Müjde! Bilişimin arsa derdi çözülüyor...

bm

Biz burada Larry Wall'un davranışından felsefi manalar çıkartmaya, hem Malkoçoğlu rumuzu kullanıp hem beynelmilel seviyede kaliteli yazılar yazarak Türk'ün Türk kalarak sadece batılının sanılan oyunu oynabileceğini göstermeye ve bu nevi pek çok faydalı iş yapmaya çalışırken öbür taraftan birileri devletimizin aklına bilişimle ilgili birşeyler sokuyor. Buradaki habere göre Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun "Uygun yerde bedelsiz arsa tahsis etmeye ve Bakanlar Kurulu kararıyla enerji ve vergi muafiyeti gibi teşvikleri vermeye söz veriyoruz" demiş. Vergi muafiyetini anladım ama arsa ve enerji nereden çıktı? "Bilişim şirketlerinin toplanarak bir sanayi bölgesi kurmaları" teşvik edilecekmiş. Bana mı öyle geliyor yoksa "sanayi bölgeciliği" diye bir rant işi mi var Türkiye'de?

Internet yavaş, pahalı ve kesiliyor; ilginç donanım buraya getirilmiyor, iyi teknik kitap bulamıyoruz filan diye şikayet edildiğini duydum ama doğru dürüst iş yaptığını düşündüğüm bilişimcilerden "ah ah keşke bütün şirketler yanyana olsa" diye bir şey hiç duymadım. Pardon düzeltiyorum, hiçbir bilişimciden duymadım bunu. "Ne güzel ofis bilmemne maliyeti olmadan evimizden çalışabiliyoruz" yahut "net sağolsun bir sürü bilgili insanla dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar etkileşebiliyoruz" diyen çok bilişimci tanıyorum tabii. Bunun sebebi galiba benimle konuşan bilişimcilerle devletimizin aklına bu fikirleri sokan bilişimcilerin farklı olmaları.

Sizin aklınız eriyor mu "ithal veya yerli bilişim profesöründen gelir vergisi almayacağım", "telekom işini dehal halledeceğim", "bilişimde şirketleşmek artık 5 dakika", "Türk gençleri evde oturup annelerine çay yaptırıken ABD'nın yüksek katma değerli bilişim sektörününde yer almalı" gibi şeyler demek varken, "arsa tahsis edeceğim", "teşviği insana değil bölgeye vereceğim, siz bölgeye gelin", yani bir yerde efektif olarak "Türkler Türkler'le yakın durup hep Türkler'le konuşsunlar ki Türkiye dışında hiçbir yerde doğru olmayan doğrular üretelim" denmesine? Kimler bu insanların aklına bunları sokuyorlar Allah aşkına? Ben mi çok huysuz veya cahilim yoksa hakikaten ters bir perspektif mi bu?

mySQL 4.0.12 hazır

redial

Resmi açıklama: 4.0 sürümü standart download sürümü olmuş.

Editörün Notu: Nedense aklıma sundance arkadaşımızın Serbest Yazılımlar Yetersiz mi? konu başlıklı makalesi geldi ;-)

HP SnoSoft`u DMCA kurallarına gore dava edecek.

conan

HP, dün işletim sistemi Tru64de bir guvenlik açığı bulan ve bu açığı kullanarak root access elde edilmesini sağlayan bir programı Bugtraq`da yayınlayan SnoSoft`u Digital Millennium Copyright Act (DMCA) yasalarına dayanarak dava edeceğini açıkladı. HP`nin Baskan Yardımcısının demecine göre SnoSoft`un her bir üyesi 500.000`er bin $ ve 5 yıla kadar mahkum olabilecekler.

Konu ile ilgili ilginç tartışmalar Slashdot`da alevlendi bile. Özellikle Bruce Perens`in bu konudaki yorumları ve tutumu oldukça ilginç. (Kendisi HP`nin Open Source departmanında Senior Strategist olarak görev almakta)

HP, İTܒde Yazılım İnovasyon Merkezi Açtı

FZ

HP Türkiye, Ortadoğu, Akdeniz ve Afrika bölgelerinde Türkiye’yi öncü konuma getirecek olan HP-İTÜ Yazılım İnovasyon Merkezi’ni açtı. Merkez, tüm bu bölgeler için daha hızlı ve daha güçlü yazılımların geliştirilmesinin yanı sıra iş dünyasına yönelik teknolojik çözümler de üretecek. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde master ve doktora eğitimlerine devam eden öğrenciler, İTÜ öğretim üyeleriyle birlikte geliştirdikleri yazılım çözümlerini MEMA bölgesindeki ülkelere ihraç edebilecekler.

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar ve HP Yazılım Grubu ülke müdürü Tayfun Topkoç’un ev sahipliğinde gerçekleşen açılışta, yazılım inovasyon merkezinde gerçekleştirilecek projelere örnek niteliğinde olan HP’nin Proje ve Portföy Yönetimi ile bir CIO’nun kriz ortamında hangi kaynakları, hangi projelerde, ne kadar süre kullanması gerektiğini ortaya koyan çözümün demo’su gösterildi.

Kaynak: turk.internet.com

Savaş

roktas

Savaş başladı. CNN Türk ve diğerleri -iğrenç bir habercilik anlayışıyla- şanlı Amerikan ordusunun silâh envanterini gözünüzün içine sokarak her dakika temaşa ettiriyor. Oh my god (ve there is a book on the table)... Ne kadar akıllısın sen Amerikalı... Ve hatta taşan bu aklın o tomahawk`lara kruyz`lara nasıl dolmuş öyle. Hadi bu resimleri bir zamanlar arabalar için yapıldığı gibi cikletlere koyalım, nasiplensin çocuklar: `Ooolum, bak ben de peneytreytır var, mağaralara giriyo, hüttüm seni!` Sıkıldınız mı bu haberlerden? Ne gam, Beşiktaş maçının skoruyla dönüşümlü zaplamalar yaparak şehirlerin hangi saatlerde düştüğünü de öğrenebilirsiniz. Lafı uzatmayayım... Dezenformasyonun, Misenformasyonun ağababalarının hışmından kurtulabilmiş bazı fotoğraflara rastladım. Peter Turnley`den...