Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi

0
sundance
Ya da Nasıl Hacker Olunur 101

Herbirşeyde geriden gelen bir ülkeyiz ya, bilgisayar ve Internet`in geriden gelmesi bir yana bunların bağlı olduğu alt-kültürler de geriden geliyor.
Hacking denen eylemi ele alalım, Turkiye`nin en ünlü hacker`ı T.Ş. Unix`in U`sundan anlamayan bir çocuk...
Hepimiz kendisini geçen sene gerçekleşen Superonline saldırısından tanıyoruz. Daha önce de Asparagaz gibi güzide bir sitemizin de aralarında bulunduğu bir kaç siteyi Network Solutions`ın gevşek güvenlik önlemlerine imkan sağlayan yapısı sayesinde ele geçiren T.Ş.den bahsediyoruz.

Superonline saldırısının ardından SiteBuilders`tan bazı arkadaşlar söz konusun T.Ş.nin yeralacağı bir güvenlik semineri düzenlediler. Bu seminerde T.Ş.nin verdiği bilgiler gerçekten de çok önemliydi. Öncelikle bize Superonline ve diğer siteleri ele geçirmesine imkan veren tekniği anlattı. Ardından da birçok sistemin sahip olduğu zayıflıkları. Hoş bahsettiği zayıflıkların %90'ı windows altında (onun da %50'si Windows 95-98 gibi serverla alakasız platformlarda) ve oldukça eski zayıflıklardı.

Seminer bittiğinde herkes aynı şeyi konuşuyordu. "Biz ölmüşüz!"

"Biz ölmüşüz" çünkü `Internet diyince` ilk akla gelen servis sağlayıcımız da dahil olmak üzere o kadar güvenlikten uzak ve amatör ortamlarda çalışıyorduk ki...

"Biz ölmüşüz" çünkü birçok teknik makaleyi anlayabilecek kadar bile teknik bilgisi olmayan, 2000`e girerken verdiği seminerde shadowlanmamış passwordleri ele geçirmekten bahsedecek kadar Unix bilgisinden yoksun bir çocuğun teki bile sistemlerde cirit atabiliyordu.

Evet, cahil olabilir, tecrübesiz ve ne oldum meraklısı olabilir, ama T.Ş. bize çok önemli şeyler öğretiyor.

Milyonlarca dolarlar döküp Internet altyapısına yatırım yapan firmalar bile güvenlik denince "Checkpoint var işte" demekten ileri gidemezken, bir şirketin yöneticilerinden birine "İşte sizin passwordünüz bu, aynı şekilde diğer çalışanlarınızın passwordlerine de ulaşabilirim" diyen birisi işe alınacakken güvenlik görevlilerince bina dışına çıkartılıyorsa.

Bu ülkenin öğreneceği daha çok şey var, ve galiba hepsi de acı tecrübeler olacaklar

Görüşler

0
anonim
HOŞ 5 VERDİM GİTTİ
0
anonim
OLDUĞUMU SÖYLEMEM
0
anonim
Tamer Sahinin yaptigi tek sey securityfocus.com u takip edip, yayinlanan aciklari aninda onune gelen her sitede denemek. Baska hic bir esprisi yok onun yaptigini isterse mouse ve klavye kullanmayi bilen her kez yapabilir.
0
anonim
biz bunlara script kiddie dioz :P
0
anonim
internic in gerzekliginden istifade ederek, domain handle eden, kullandigi scriptlerin herhangibir satirinda cr den kaynaklanan bi sorun olsa yada coma olmasa aha bu bozuk diyecek, network programming yada tcp/ip programing bi kenara, kendi adini n defa ekrana herhangibir programlama dilini kullanarak print edemeyecek bir kisinin, turk kahraman yaratma ezikligi icinde bu sekilde promote edilmesi ve yaptiklarinin ilgi cekecek sekilde lanse edilmesi bence komplexlerimizin en buyuk gostergelerinden birisidir...
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

bogofilter İle Olasılıksal SPAM Filtreleme

FZ

Paul Graham 2002 yılı Ağustos'unda yazdığı makalede spam filtrelemede Bayes Teoremi'nin (Öznel Olasılık Teorisi) kullanılabilirliğine değinerek SPAM e-posta (email) ile savaş konusunda yeni bir akımı başlatmış oldu.

Graham'a göre aldığımız her email'e içerdiği kelimeler - mesaj başlığındakiler (header) de dahil olmak üzere- incelenerek 0 ile 1 arasında bir spam skoru atamak mümkün. Bu sayının hesaplanabilmesi için öncelikle size gelen çok sayıda spam ve spam olmayan emailin ayrı ayrı incelenmesi gerekiyor. Bu inceleme sonucunda eğer belli bir kelimeye sadece spam olan emaillerde rastlanıyorsa o kelimeyi göreceğiniz bir sonraki emailin de spam olma olasılığı çok yüksek olacaktır. Aynı mantıktan yola çıkarak, büyük bir çoğunlukla gerçekten okumak istediğiniz emaillerde rastlanan kelimelerin gelecekte de spam içermeyen emaillerde görülmesi beklenir. Bu anlattıklarımızın iyice yerleşmesi için birkaç örnek verelim:

Code:Red Konusunda birkaç tecrübe

bonzo

Selamlar,
Buralarda yeniyim bu nedenle yapısını bilemiyorum. Yazdıklarım basit gelebilir veya dili garip, bu nedenle baştan özür diliyorum. Sizlerle Code Red ya da aramızda verdiğimiz isimle Kudret ile geçirdiğim bir hafta sonunda bulduğum asıl olmayan çözümü paylaşmak istedim.

Virüslerin 20 Yıllık Tarihi

FZ

Bu hafta bilgisayar virüslerinin 20. yıldönümü. Basit rahatsızlık veren küçük yazılımlardan tutun ülkelerarası ağları yavaşlatan ve televizyonlara çıkan, en ilgisiz insanların dahi ilgi alanına girmeye başlayan pek çok virüs söz konusu.

Belgelendirilmiş ilk virüs ABD´de doktora eğitimi esnasında bu tip bir çalıştırma gerçekleştiren Fred Cohen tarafından yazılmış durumda.

Şu anda dünya üzerinde yaklaşık 60,000 farklı virüs var.

Cohen o dönemde kullanılan VAX bilgisayarları üzerindeki VD isimli bir grafik programına geliştirdiği virüsü yerleştirmiş ve sistemdeki diğer yazılımlara nasıl bulaşılabileceğini pratik olarak göstermişti. Cohen, gerçekleştirdiği çalışmayı bir güvenlik seminerinde sunduğunda takvimler 10 Kasım 1983 tarihini gösteriyordu.

ISCTurkey Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı

anonim

"GELECEĞİNİ KORU"

Telekomünikasyon Kurumu, Gazi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen ISCTURKEY (Information Security and Cryptology Conference) bu yıl "Geleceğini koru!" sloganı ve "Mobil / Elektronik İmza" ana temasıyla 13-14 Aralık tarihlerinde Ankara Sheraton Hotel & Convention Center'da.

NSA Bizi Yiyor Mu?

experience

NSA'yı biliyoruz, söylenene gore hepimizi, her şeyimizi dinliyor bu keratalar.

Washington Post'ta 27 Ocak'ta yayımlanmış bir haber denk geldi. Habere burdan ulaşabilirsiniz.

Haberin özeti: Bush, NSA'yı ziyaret etmiş. Buraya kadar normal ama bu haberden ben NSA'nın pek de alengirli kulengirli sistemler kullanmadığına kanaat getirdim (bizi yiyor olmasınlar sakın?)