İnternetin sesi

0
ninja-g
'icqphone'u ilk keşfettiğim günlerdi..'Nettophone' sayesinde internetten herhangi bir telefonu arayıp konuşabiliyorsunuz. Hemen denedim. Bir arkadaşımı cepten aradım. Çalışıyor... Sonra normal telefonlarda da çalışıyor mu diye kendimi aradım. Zırrrr zırrrr... salonda telefon çaldı. Çalışıyordu... Tam bilgisayarın başından kalkıp açmak için yanına giderken elektrikler kesildi! Telefon çalmaya devam etti. Ahizeyi kaldırdım. Hiç ses yoktu diyemem. Bağlantı kurulmuştu. Çok hafif bir uğultu vardı, artık interneti dinliyordum...

İlgili Yazılar

Fm Forum geri döndü

butch

Birkaç aylık aradan sonra, Fm Forum yeniden yayında. Zamansızlık, Hosting problemleri bu gecikmeye sebep oldu. Herkesten özür diliyoruz. Hadi kayıp zamanın acısını çıkartıp, yüklenelim forumlara.

Sanal-Ofis: Internet üzerinde 17 dilde ofis ortamı

sundance

Fazlamesai ekibinin yeni projesi www.sanal-ofis.com artık yayında.

Ofisleriniz arasındaki haberleşmeyi mümkün olduğu kadar arttırmayı, çalışanların ofisle ilgili her türlü bilgi ihtiyaçlarını uzaktan, Internet bağlantısı olan herhangibir bilgisayar veya WAP özelliği olan bir telefon ile sağlayabileceği Sanal-Ofis, Türkçe başta olmak üzere 17 dilde hizmet vermekte. Her türlü kullanıcı sorunlarına e-mail, ICQ ve IRC aracılığıyla en kısa zamanda cevap veren sanal-ofis.com kullanıcılarını bekliyor, gelin deneme üyeliğinden yararlanın...

Bu arada dünkü Para dergisine çıktık, görmek isteyenler için ...

Çıldırmak Ya Da Depresyona Girmek: Ailecek

FZ

Üç farklı coğrafyadan gelen üç düşünür, üç bilim insanı. Üçünün de farklı sözcüklerle yazdıkları ama ortak konuya değindikleri bir yazı. Böylesine bir kesişimi not etmemek buraya haksızlık olurdu.

Gündüz Vassaf'ın 6 Ocak 2008, Pazar günkü yazısından bir bölümle başlayalım "21. yüzyılda çıldıranlar, çıldırmayanlar":

"Mesleğimden vazgeçmemde Hacettepe Üniversitesi Hastanesi psikiyatri polikliniğinin bekleme odasının duvarında asılı yazınının mutlaka etkisi olmuştur.

'Dünyayı değiştirmeye çalışacağına kendini değiştirmeye bak.' Nerdeyse tüm dünyada gençliğin ayaklandığı yıllardı. Düzene karşı gelen '68 kuşağının, sınırsız, savaşsız dünya özlemini belki en iyi John Lennon'un 'Imagine' adlı şarkısı özetliyordu. Sonuçta '68 kuşağı yaşlandı, düzenle bütünleşti. 'Olgunlaştı,' 'gerçekçi' oldu. 21. yüzyılın yeni kuşakları insanı çıldırtan bir dünyaya doğuyorlar. Teröre karşı verildiği söylenen savaş çıldıranları daha da çıldırtıyor. Türümüzün tarihinde zengin yoksul uçurumu bu kadar aşılmaz olmamış, zenginler servetlerini bu kadar fütursuzca sergilememiş, servet, şöhret uğruna değer yargılarımız bu denli altüst edilmemiş, ahlak bu denli umursanmamıştı.

Açık kaynak ve Özgür yazılım hakkında bir anket

butch

İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Açık kaynak ve Özgür yazılım hakkında akademik bir anket yapılıyor. Bu çalışmanın bizlere Türkiye'deki özgür yazılım bilincini göstermesi ve kullanımını doğru şekilde ölçmesi için katılım çok önemli. Aşağıdaki adresten sizde katılır ve paylaşırsanız seviniriz.

Anket (Google Docs)

MS Windows kullananlar daha mı özgürlükçü? Programcılar çok mu korkak?

FZ

Bir durum saptaması: Etrafımdaki bilgisayarcıların bir kısmı hayatlarının %99'unu MS Windows üzerinde, çoğunlukla kapalı kodlu sistemler kullanarak ve yazılım geliştirerek geçiriyorlar. Bir kısmı ise tamamen açık kodlu GNU/Linux sistemleri üzerinde yine açık kodlu araçlar ile programlar geliştirerek hayatlarını kazanıyorlar. Kapalı kodlu ve birtakım firmaların fikri mülkiyetinde olan sistemleri kullanan ve etrafımda bulunan bilgisayarcıların önemli bir kısmının son yıllarda şu tür cümleler kurduğunu duyuyorum: