apt-get install
hdparm'' ile kurulum ve sonrasında ``hdparm -t /dev/hda''
ile küçük bir test. Sonuçlar çok iyi görünmüyor. ``hdparm -c1 -d1 -X66
/dev/hda'' ile biraz hızlandıralım. (Bu satır UDMA 66 ve daha yeni
diskler için uygundur, eski diskler için: ``man hdparm''). Tekrar
test... Tamam, şimdi iyi görünüyor. Peki bu ayarları kalıcı hale nasıl
getireceğiz. Kolay, /etc/init.d`de yukarıdaki satırı içeren bir
hdparm.sh script`i oluştur ve bunu bir runlevel dizinine
linkle. Ama hangi runlevel? Mount script`lerini de işleten
/etc/rcS uygun bir yer. Bu dizindeki priority`leri
inceleyerek öncelik olarak 40`ta karar kılıyorum. O halde
/etc/rcS/@S40hdparm`ı /etc/init.d/hdparm.sh`a
linklemek yeterli... Bu ince bir ayar ve karşılığını alıyorsunuz.
X`e dönelim. Pencere yöneticisi olarak sadece wmaker`ı
kurduğumdan WindowMaker karşımda şu an. Masaüstü arkaplan Potato ile
aynı.
En azından farklı bir renkte yapsalardı ya? CONS`a ekleme... Monitör
üzerinden küçük birkaç ayar yapıyor ve bir konsol açıyorum.
xterm geliyor, ama ben wterm veya eterm
tercih ederim. Bunu nasıl değiştireceğiz? Bu soru vesilesi ile bir
genelleştirme yapalım ve ``xxx yerine yyy`yi nasıl
kullanacam?'' sorusuna cevap arayalım. Çünkü vereceğimiz cevap Debian`ın
kendine özgü bir hoşluğunu daha ortaya çıkaracak. Debian`da belirli bir işi
yapan xxx, yyy şeklindeki bütün alternatif
programlar /etc/alternatives altındaki linklerle idare edilir.
Alternatifleri bu dizine giderek elle değiştirmeyin sakın. Debian
maintainance`da bir eylemin debiancası vardır, bir de
slackcesi ;) Alternatifleri update-alternatives ile
değiştiriyoruz:
update-alternatives --config x-terminal-emulatorkomutunu çalıştırdığımızda
xterm`ün seçili olduğunu görürüz.
Eğer wterm kurulu ise ilgili seçeneği belirtmemiz yeterli. Şimdi
bir seri alternatif vereyim:
-
Desktop manager (
windowmaker,blackbox,fluxboxvb.)update-alternatives --config x-window-manager -
X ekran yöneticisi
xdmve saz arkadaşları:wdm,gdm,kdmvb.)update-alternatives --config x-display-manager -
Editör
update-alternatives --config editor
man
dosyalarına müracaat)
Kanalları ayarlamıştık ne de olsa, xawtv`yi çalıştırıyoruz ve
Oopps, izin sorunu var, çalışmayı reddediyor. Bu tür bir problemin
Debian onaylı çözümü şu: Debian`da sistem kaynakları çeşitli resource
gruplarına bağlanmıştır ve bu gruplar tutarlı olarak kullanılır. TV yani
video`dan sorumlu grup video oluyor. Bir başkası da
floppy, diskete yazabilmek için. Mesela mondragon isimli
bir kullanıcıya floppy ve tv kullanımı için hak
vermek isteniyorsa:
adduser mondragon floppy
adduser mondragon video
diyoruz. Diğer resource grupları için dev dizinine
bakmak gerekir.
dselect`ten bunaldığımda ``Seçtiğim paketlerin listesini bir
yerlere kaydetsem iyi olur!'' demiştim kendime. Bunu da ihmal etmeyelim:
dpkg --get-selections > debs
Daha sonra bunları -başka bir kurulumda- yüklemek için:
dpkg --set-selections < debs
apt-get dselect-upgrade
Sıra geldi modemle boğuşmaya. Conexant HSF sürücüsünü şu linkden
indirmiştim. Daha önceleri yaptığım bir rpm kurulumunda bu
sürücülerin kernel header`ları istediğini biliyordum.
dselect`e girerek kernel araması yapıyorum. Bazı
ilginç hit`leri belirtmeden geçemeyeceğim. Meselâ AMD-K7 için özel
kernel imajları var. (Daha sonra denemek üzere not ediyorum bunu.)
kernel-patch-lpp ile açıştaki boot ekranına grafik ortamda şık
bir progress bar (windoz`daki gibi) konuyormuş. Fakat ben tercih
etmem. Kullandığım kernel`a uygun paketi:
kernel-headers-2.4.18-bf2.4`ü kuruyorum.
/usr/local/src`a geçerek modem paketini açıyorum. Kurulum notları
beni modem dizini altında modules/common.mak`a gönderiyor.
Kurduğum kernel dosyalarının yerini bildirmem gerekiyor. Bu amaçla
KERNELSRC değişkeni değiştirilecek. İlgili satırı buluyorum.
Debian için kısa bir comment var. KERNELSRC`u
/usr/src/kernel-headers-2.4.18-bf2.4 dizinini gösterecek şekilde
değiştiriyorum. Tamam, ilk deneme: make install... Oldu...
/usr/sbin/hsfconfig`i çalıştır uyarısı. Çalıştırıyorum. ``Modemi
otomatik tanıyayım mı?'' Evet diyorum... Uzunca sayılacak bir
bekleme...``Derleme yapacam, kernel source`lar nerede?'' diye soruyor ve
varsayılan yer olarak /usr/src/linux`a bakacağını söylüyor.
Debian`da kernel source dizin hiyerarşisi diğer dağıtımlardan farklı ve
maintainer`ın dediğine göre en doğrusu. Geliştirici niçin bu dizini
KERNELSRC`dan almamış ki? Neyse, bir sebebi vardır mutlaka.
Kernel source dizinini açık halde yazıyorum, yani:
/usr/src/kernel-headers-2.4.18-bf2.4. Güzel, derliyor ve
``Modemin /dev/ttySHSF0`da ve senin için /dev/modem
symlink`ini de hazırladım'' mesajıyla işlem bitiyor.
Şimdi pppconfig`i koşturmanın sırasıdır.
Hesabımızın adı: tt145, varsayılan önerileri pas geçerek modemin
yerini /dev/modem olarak açık halde veriyorum ve kullanıcıyı
dip grubuna ekliyorum (Advanced kısmından). Hadi bakalım
internete çıkma zamanı. Kendi kullanıcı hesabıma login oluyorum. pon
tt145 (kapatmak için poff). Gergin bir
enter`lama, klavye hasar görecek neredeyse... Olmadı, bir izin sorunu
var gibi görünüyor. Ufak bir troubleshoot, /dev/ttyS*`lerin grubu
dialout olarak atanmış. Anladım... dip grubu
pppd daemon`u için, dialout ise aygıt erişimi için.
Önce /dev/ttySHSF0 aygıtının grubunu dialout olarak
değiştiriyorum, sonra da:
adduser mondragon dialout
Kullanıcı hesabına geri dönerek tekrar deniyorum... Ohhh, modem sesi hiç bu
kadar güzel gelmemişti. X`e dönerek Mozilla`yı çalıştırıyorum. O da
ne? Menü fontları biraz büyük. Nedeni /etc/fs/config`de 100dpi`ın
ön tanımlı olması, ben 75dpi`yı tercih ederim. İlk denediğimiz sitenin
fazlamesai olduğunu belirtmemize gerek yok sanırım. Modem kuruldu...
Tips: pppconfig`de ISP ismini jenerik isim: yani
provider olarak alırsanız `pon tt145` yerine kısaca
pon demeniz yeterli olacaktır. İsterseniz
/etc/ppp/peers/provider ile de oynayabilirsiniz.
Bir geek için yapılacak ayarların sonu gelmez, fakat nvidia
sürücülerinin hâl-i pür melâlini merak ediyorum. Bu mevzuya da eğilelim.
X kurulumunda ekran kartı olarak stoktan çıkan nv`yi
seçmiştim. Peki, orijinal nvidia sürücüleri istersek Debian bize bir kolaylık
sağlıyor mu? Cevap olumlu. dselect ile ``/nvidia''
araması yaparsanız iki paket göreceksiniz. Bunlardan bir tanesi kernel ile
nvidia arabirimini sağlıyor. Diğeri ise wget`i kullanarak
Nvidia`nın sitesinden sürücüleri, indiriyor ve kuruyor. Debian`ın bu tür
proprietary yazılımlar konusundaki politikası şöyle: ``Dağıtıma
ekleme fakat kullanıcıya internet`ten otomatik kurulum için imkân sağla.''
Nvidia dışında diğer bir örnek Microsoft TrueType fontlar. Microsoft `Web
core fonts` adıyla bunları serbest dağıtıyor malumunuz. Debian`da
msttcorefonts paketi ile bunları indirip kurabiliyorsunuz.
All for now! Ne kaldı geriye? ``Pain in the ass'' yani Türkçeleme.
Onu da bir başka yazıya saklayalım. Araya sıkıştırılmayacak kadar önemli.
Kurduğumuz Woody`nin kilosunu söylemezsek ayıp olur. df çıktısı
yaklaşık olarak 600MB`ı gösteriyor. Başta Openoffice olmak
üzere bir miktar kıvır zıvır daha eklersek 1GB sınırına kadar
çıkabiliriz. Ehh, bu da çok makul bir değer... Söz vermiştik
``Openoffice nasıl kurulur?'' hakkında açıklamalar yapalım:
Önce apt kaynaklarına Openoffice Debian yansılarını
ekliyoruz. Bu amaçla /etc/apt-get/sources.list dosyasına hangi
satırın ekleneceğini (yani yansı adreslerini) şuradan öğrenebiliriz.
Sonrası kolay... Önce online oluyoruz, daha sonra öntanımlı dil olan İngilizce
sürümü için:
apt-get update ; apt-get install openoffice.org
Türkçe OpenOffice için dil dosyasını açık halde vermemiz gerektiğinden:
apt-get update ; apt-get install openoffice.org openoffice.org-bin openoffice.org-l10n-tr
komutlarını kullanıyoruz. (Toplamda 60MB civarı bir download
yapılacaktır. Süre konusunda şimdiden uyarayım.)
Sonuçlar ve Değerlendirme
Bu yazının hülasası olarak Woody`nin olumlu (PROS) ve olumsuz (CONS) olarak gözlediğim taraflarını özetlemek isterim. Öncelikle olumluluk (veya olumsuzluk) nitelendirmesinin neye göre ifade edildiğini anlamak lâzım. Değerlendirmelerimde (özellikle olumsuz olanlarda) kişisel faktörleri bir yana bırakarak genel kullanıcı beklentilerini -bu her ne anlam taşıyorsa- göz önüne aldım. Kendi açımdan Woody tipik Türkçeleme sorunları dışında mükemmel bir dağıtım (arayış bitti!). Ayrıca bu listenin Potato-Woody mukayesesinden ziyade Debian ve diğerleri bağlamında okunmasını doğru bulurum.PROS
- Güçlü, şeffaf kurulum
- Woody ekstrem kurulum manevraları yapmayı seven kullanıcıları dahî memnun edecek esneklikte bir kurulum imkânı sunuyor. Modül seçimlerine imkân vermesi, yan konsollarla işlem yapılabilmesi, ayrıntılı loglarla kurulumun raporlanması ilk plânda akla gelenler.
- Monolitik olmayan koordine edici ve esnek kurulum anlayışı
- Kurulumun her aşamasına kurulum sonrasında kolaylıkla ulaşılabiliyor. ``Şunu atlamıştık, acaba tekrar mı kursam?'' kuşkularına son ;) Ayrıca kurulum adımları arasında atlama yapılabiliyor.
- Zengin ve kaliteli paketler
- Çok sayıda kaliteli paket hizmetinizde. Aradığınız bir paketi kolayca bulabilirsiniz. CD`ler bir yana şuraya bakmanız yeterli ``İndir, derle, kur''lara son. Çocuklardan, Elektronik mühendislerine kadar uzanan geniş bir yelpaze (bu cümleyi çok seviyorum :)
- Kolay güncelleme imkânı
-
Sihirli komut:
apt-get install, fazla söze ne hacet ;) - Tutarlılık, kararlılık ve güvenlilik
-
unstable`a fazla itibar etmemek kaydıyla sayılan özelliklere sahip bir linux sistemine sahip oluyorsunuz.stableniteliğindeki Woody`de security infrastructure çok daha geliştirilmiş. Debian Policy yani Debian polisi :) tutarlılık ve kararlılığı sağlamak üzere iş başında - Nispeten geliştirilmiş Türkçe desteği
- Bu olumlu özelliğin eklenmesinde Potato`yu baz alıyorum. Kurulumun Türkçe olarak yapılabilmesi önemli. Türkçe desteği anlamındaki diğer gelişmeler dağıtımdan ziyade upstream uygulamanın getirdiği bir iyileştirme. (XFree86 4.1 gibi)
CONS
- Text (framebuffer) ortamda kurulum
- Birçok kullanıcı grafik ortamda kurulum istiyor ve onları değiştiremem ;)
- Otomatik donanım algılama araçlarına itibar edilmemesi
- Kurulumda ve kurulu sistemin default`larında Kudzu gibi otomatik donanım algılama araçları yok. Bu durum kullanıcıdan bir miktar deneyim beklendiği anlamına geliyor. Fakat kullanıcının söz konusu araçları istediği zaman aktive edebileceğini de belirtelim.
-
- Görevlerin (tasks) fazla genelleştirilmiş olması
- Kurulum sırasında, belirli görevleri icra edecek şekilde düzenlenmiş olan hazır paket kolleksiyonlarının sayısı artırılarak kullanıcıya daha ayrıntılı seçim imkânı sunulabilirdi. ``desktop environment'' görevi hem GNOME hem de KDE`yi kuruyor meselâ. En azından bunun ayrılması gerekirdi.
- Optimizasyonları dışlayan muhafazakâr tutum
-
Taşınabilirlik özelliğinin kolayca idare (maintain) edilebilmesi
gerekçesiyle paket`ler
i386olarak derlenmiş. Son model P4 işlemciniz için özel bir şeyler beklemeyin veya biraz uğraşarakapt-get`in kaynaktan derleyerek kurma yeteneklerini kullanın. (Ruhuna Gentoo bulaşanlara sesleniyorum: Evet, böyle bir imkânınız var.) - Yetersiz Türkçe desteği
- Hangi dağıtımda yeterli ki?
Debian`ın, GNU ilke ve inkılâplarına sonuna kadar bağlı militer GNU taraftarları için alternatifsiz bir dağıtım olduğunu anlamak lâzım. Taşınabilirliği, standartlara gösterdiği özen ve uyumu ile Debian özellikle geliştiricilerin tercih etmeye eğilimli olduğu bir dağıtım. Fakat son kullanıcıları ikinci plânda tutan bu tip değerlendirmeler, `Debian Junior` örneğinde olduğu gibi (bu cümle için fırsat kolluyordum ;) yanıltıcı olabilir. Woody ile Debian kurulumu çok daha güçlü ve kolay hâle gelmiş. Sarge ile birlikte grafik ortamda kurulum beklentisindeki çiçeği burnunda kullanıcılar da memnun edilecektir sanırım.