Hakia'dan Sonra Tanbul

0
anonim
Türk arama motorları zincirinin en son halkası, Tanbul. İlk defa yabancı bir sitede gördüğüm Tanbul'u bu sefer de eHub'da görünce Türkiye'de de duyurmak istedim. Ancak Tanbul Hakia gibi arkasında milyon dolarlar olan hırslı bir proje değil; daha çok Turkix'den tanıdığımız Emre Sokullu'nun hobi amaçlı, henüz konsept aşamasındaki bir araştırma projesi. Tanbul'un ABD'den patentli teknolojisinin -pek de ipucu vermeyen- bir özetini şu adresten bulmak mümkün.
Özetle Tanbul mevcut arama motorlarının arama algoritmalarının önüne bir önişleme safhası koyuyor. Bu aşamada, kullanıcı tarafından girilen anahtar kelimeler semantik olarak incelenip, direkt kelimeleri aramak yerine kullanıcının niyetlendiği kavram aranıyor. Ama bahsedilen kısıtlamalara göre bu aşamada henüz katedilecek çok yol var.

Görüşler

0
turkix
Teşekkürler bu haber için..
0
necdeath
google bile Türkçe kullanılabiliyorken 5 cümlelik metnini Türkçe yazamayanlara hayret ediyorum.
0
K_A_R_I_N_C_A
Emre beye sitemlerimdir. İngilizce özentisi yapmayalım kardeşim edasında bir azı olacaktı ama vazgeçtim. Şahsen elimden geldiği kadar dikkaet ediyorum ama özellikle Böyle güzel işler çıkartmaya aday insalarımızın ingilizce özentisine anlam veremiyorum Neden Neden ?
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Neden Ordu Parası ile Araştırma Yapılmaz?

butch

Başarılı bir açık kod programcısının maddi durumu

FZ

"I didn't have the money to buy a new laptop"
Yukarıdaki cümle genç bir çocuğa ait değil. Yukarıdaki cümle genç bir üniversite öğrencisine de ait değil. Yukarıdaki cümle sıradan bir programcıya ait değil. Yukarıdaki cümle başarısız ya da meşhur olmayan bir programcıya da ait değil.

Cümle, yaklaşık 15 yıl önce Perl programlama dilini yaratan karizmatik programcı ve dilbilimci Larry Wall´a ait. Bu programcının geliştirdiği Perl programlama dili sözlük hazırlama esnasında yine bu programlama dilinden faydalanan Oxford resmi İngilizce sözlüğe girdi. Onbinlerce sistem yönetim yazılımında kullanıldı. Yüzbinlerce web sitesi Perl kullanarak iş güç yaptı ve yapmaya devam ediyor. Perl son zamanlarda moleküler biyoloji alanında veri işleme için de kullanılıyor. Söz konusu adam işte bu dili geliştirmiş ve Linus Torvalds henüz lisede okurken insanlık kültürüne armağan etmiş olan adam. Bu adam şimdi yeni bir efsaneye, Perl 6´ya imza atmaya çalışıyor. Geliştirdiği Perl açık kodlu, karşılığında 5 kuruş istenmiyor ve aklınıza gelen hemen her işletim sisteminde çalışıyor. Böyle bir adamdan bahsediyoruz yani.

Bu adam, yeni bir dizüstü bilgisayar alacak kadar parası olmadığını söylüyor.

Şaşırdım mı? Evet. Şaşırdım mı? Hayır.

Larry Wall, efsanevi State of The Onion sunularının sonuncusunda, 4. sayfada bu yazının açılış cümlesini sarf ediyor.

Ne dersiniz? Sizce bu adam zor durumda mı? ;-)

Hani gündemdeki popüler konulardandır, "ya hoca biz şimdi bu kodları açarsak aç kalmaz mıyız yaa?" falan denir. Bunu diyenler muhtemelen Larry Wall kadar çok ve kaliteli kod üretmemişlerdir. Acaba diyorum şimdi Larry Wall gerçekten de acınası durumda mı? Başka bir perspektif: Daha çok kazanmak varken neden daha az kazanalım? Sahi, Larry Wall, bir dönem NASA için çalışmak dururken acaba daha bol paralı bir işe mi girseydi? Aklıma Once Upon A Time In China filmindeki bir sahne geliyor. Yağmurlu bir ortamda canını dişine takarak gösteri yapan ve sonra yere atılan paraları toplayan bir kung-fu, demir gömlek ustası. Bir süre sonra aynı usta çetin bir kavgada kılıçlı bir adamı silah kullanmadan yendikten sonra bir genç yanına gelip "usta bana da öğret, zor durumdayım, bana saldırıyorlar, artık para bile kazanamıyorum," der. Usta önce biraz ilerideki lokantadaki lezzetli yemeklere yutkunarak bakar, acı acı gülümseyip cevap verir: "Kung-fu ustası olsan ne olur ki, ben de pek para kazanamıyorum".

Sanırım en temel kavramların yeniden düşünülmeye ve irdelenmeye ihtiyacı var; sanırım felsefeye keyfi yerinde, sadece entelektüel olarak huzursuz olan insanların değil asıl ciddi anlamda zor durumda olan insanların ve belki de en çok gençlerin ihtiyacı var. Sanırım büyük adamlar küçük adamların bazı temel kavramları yeniden düşünmelerini istemiyor. Sanırım bu isteklerini gerçekleştirmeleri sahip oldukları muhteşem güce rağmen yine de kolay olmayacak. Ne dersiniz? Şimdi biz bu kodları kapayıp da mı saklasak yoksa açıp da mı saklasak? ;-)

Fazlamesai.net yaz programı !!!

sundance

Bazılarınızın bildiği gibi Fazlamesai.net ekibi İstiklal Caddesi'ndeki bir çatı katından eylemlerini sürdürmekte...

İstanbul`un bu cehennemvari sıcaklığı sözkonusu olunca bir çatı katının insanın algı sınırlarının üstünde sıcak olacağını da tahmin edersiniz sanırız. İşte bu sebeple Fazlamesai, aşırı bunalma ve ikişer şişe biranın etkisiyle bir anda dellenip kendini apartmanın terasına atmış bulunmaktadır :)

Şu anda üstümüzde sadece gökyüzü ve martılar var, az önce de ay doğdu. Bilgisayar ve Internet mi ? Deli olmayın, tabi ki onları da taşıdık yukarı ;) Bu haberi nerden yazıyoruz sanıyorsunuz, püfür püfür teras katından :)) Siz kimseyi dinlemeyin, İstanbul gayet serin, sıcak olan evlerin içi ve sokakların arası :))

Tamam sigarayı da bıraktık, acaba susuzlukla ne kadar başa çıkabiliriz...

butch

Oh dedik herşey pek güzel, memleket bu krizi atlatır elbet. Bu gerçekleştiğinde biz de ayakta ve buralarda olursak artık bizi ve yapabileceklerimizi hiçbirşey engelleyemez. Ama bugün bütün umutlarım tamamen yıkıldı. Bazılarımızın temel besin kaynağı sigaraya gelen yeni zamdan dolayı. Birileri bizi buralarda istemiyor. Gidin buralardan diyor, buralarda çalışanı, birşeyler yapmak isteyenleri sevmezler. Mümkün olan ne kadar alakasız detay varsa tepenize yıkarlar ve sizi iyice nefessiz bırakırlar.
Sadece bunlarda değil. Duyduğuma göre Eylül ayında elektrik de zamlanıyormuş hem %50 düzeylerinde. Anlaşılan artık kısa zamanda bir B planına ihtiyacımız var.

Fazlamesai.net Globus´da

butch

Aylık ekonomi ve finans dergisi Globus'un bu ayki sayısında bizlerle yapılan bir röportaj yayınlandı. İlgilenenler için Sayfa 88 (125 KB), Sayfa 89 (146KB). Küçük bir hatırlatma; dergi ABD, Almanya, Avusturya, Fransa, Hollanda ve KKTC'de de satılıyormuş.