Geleceğin Bilgisayarları Türklerden

0
zorkun
Bilkent Üniversitesi geleceğin Bilgisayar teknolojisi olarak öngörülen nanooptik devreler geliştiriyor.

Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve NANOTAM Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay, projenin Türkiye ayağının yürütücüsü olarak görev alıyor.
Günümüzde kullanılan bilgisayarlardaki işlemci teknolojisinin silikon malzemesine dayandığını anımsatan Özbay, "Şimdiye kadar transistörlerin boyutlarının küçülmesi sayesinde her 2 yılda bir, bilgisayarlar 2 kat hızlanabiliyordu. Ama silikon temelli bu teknoloji ile 10 yıl sonra bir hız sınırına ulaşacağız ve silikon temelli bilgisayarları daha hızlı yapamayacağız" dedi. Bu nedenlerle silikon teknolojisinin yerini alacak yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve yeni nesil işlemcilerin üretilmesi gerektiğini vurgulayan Özbay, projedeki temel amaçlarının geleceğin süper bilgisayarlarının yapıtaşlarının nanoteknoloji ile üretilmesi olduğunu söyledi.

Özbay, şöyle devam etti: "Kuantum bilgisayarlar klasik akrabalarından farklı olarak, mikroskopik dünyaya hükmeden kuantum yasalarına dayalı olarak çalışıyorlar. Çalışma mekanizmasındaki bu değişikliğin sonucunda kuantum bilgisayarların günümüzdeki süper bilgisayarların yanına bile yaklaşamadığı bir takım zor problemleri çok kolay çözebilecek performansa sahip olacak. Günümüz teknolojisinin 10 yıl sonra teknolojik ömrünü doldurması ile yeni nesil nanoteknoloji temelli kuantum bilgisayarların günlük kullanıma girmesi hedefleniyor. Bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkan yeni teknolojik buluşlar ile gelecek nesil bilgisayarlara Türkiye'nin imzasını atacağız."

Çalışmalara katılan Dr. Bulu ise Türkiye'de yapılan nanoteknoloji çalışmalarının tüm dünyada ilgi ile takip edildiğini belirterek, projeyle ilgili "Harvard-Bilkent ortak tasarımı ile Bilkent'te üretilen nanotel ve nanoLED'lerin kuantum optik özelliklerini Harvard'daki nanooptik merkezinde test edeceklerini ifade etti. Bulu, "Amacımız tek foton ile çalışan ve kuantum seviyesinde sayısal işlemler yapabilen nanodevreler geliştirmek. Bu nanodevreler ise kuantum bilgisayarlarının yapımında kullanılacak" diye konuştu. A.A.

İlgili Yazılar

Dijital Kamera, MP, Objektif

parsifal

Dijital görünteleme zımbırtısı, yazıcı, veya tarayıcı almaya kalktığımızda ilk olmazsa olmazlar arasında MP (megapixel) değeri gelir. Peki bu kadar önemli bir şey mi bu MP? Lens kalitesi, büyüklüğü önemli değil mi? Cep telefonuna kadar giren görünteleme cihazları hergün MP oranları artarak aramıza katılıyor.

Garibanın Wireless Projesi!

sundance

Son zamanların gözde konusu wireless ağlar ilginizi mi çekiyor? İki sokak ötedeki arkadaşınızla wireless bağlantı kurmak mı istiyorsunuz?

Bunun en kolay yolu, yaklaşık $100-$150 değerinde çekim gücü yüksek bir wireless kart almak.

Fakat kim buna bu kadar para ayırır ki? Bir usb wireless adaptör alıp, kendi antenini yapmak ve belki de kilometreler ötesi ile iletişime geçmek varken.

Beynin Depolama Kapasitesi Üzerine!

sundance

İlgi ile takip ettiğimiz www.kuro5in.org`da yayınlanan bu makale insan beyninin kapasitesini tartışıyor (tabi geek yöntemiyle ;)

Sıkılganlar için tahmini rakamın 11,621Tb (10^14) olduğunu belirtelim. Enteresan bir okuma...

3cm disk´e 1 GB

conan

Philips yeni ürettiği prototip CD`yi piyasaya tanıttı. Özellikle sayısal fotoğraf makinaları, mp3 çalıcıları gibi ufak alanda çok sığa gereksinimi olan aletler için tasarlanmış bu CD 3cm çapında bir yerde 1 GB bilgi depolayabiliyor. Yeni geliştirdikleri daha kısa dalgaboylu mavi lazer teknolojisi ile şu anda kullanılan kırmızı lazerlere göre daha az alanda daha çok bilgi depolama imkanına kavuşan şirketin bir diğer araştırması ise şu anki CD boyutlarına 27 GB depolayabilecek başka bir mavi lazer uygulaması. Şirket bu araştırmada yanlız başına da çalışmıyor. İçinde Hitachi, LG Electronics, Matsushita Electric Industrial, Pioneer, Samsung Electronics, Sharp, Sony ve Thomson Multimedia şirketlerini barındıran "Blu-ray Disc Founders" diye bir konsorsiyumla birlikte bu işe imzayı atmışlardı.

USB Hafızalı Saat

tongucyumruk

USB yuvasından bağlanan flash hafıza kartları disketlerin pabucunu çoktan dama attı. Ufak boyutu, uyumluluğu ve bir okuyucuya ihtiyaç duymayan yapısı sayesinde bu ufak hafıza kartları herkes tarafından çok tutuldu. Ancak daha sonra bunları nasıl taşıyacağımız problemi ortaya çıktı. Her ne kadar küçük ve hafif olsalar da orada, burada unutabiliyorduk, üstelik zaten tıklım tıklım olan cebmize de fazladan bir alet daha koymamız gerekiyordu. Bunun üzerine anahtarlık, ufak fener gibi değişik biçimlerde USB hafıza ürünleri piyasaya çıktı. Ancak bu yeni ürün son noktayı koyacak gibi.