Gaim 2 Yolda

0
cbc
Sık kullandığım yazılımlardan biri olan Gaim'in 2.0 versiyonu bir süredir CVS üzerinden erişilebilir durumda. Beta sürümünü beklemeden denemek, izlenimlerimi ve ilk gözüme çarpan yeteneklerini paylaşmak, çok fazla teknik detaya kaçmadan nasıl deneyebileceğinizden bahsetmek istiyorum.

Görüşler

0
sametc
gaim 2 yolda....... bu haber sevindirici.... fakat sanıyorum hala hala linux için büyük eksik olan web-cam desteği hala eklenmemiş doğrumu ?......
0
cbc
belki bu birşey ifade eder. denemedim.
can@portable:~/vc/cvs/gaim$ ./configure --help | grep "Video"

  --enable-vv         enable Voice and Video support
0
FZ
linux için büyük eksik olan web-cam desteği hala eklenmemiş doğrumu ?......



Büyük eksiklik?!?!.....????!!!!............ Gerçekten mi ? ? ? ... .... ...........

Herhalde insanların iPod sahibi olamaması gibi bir eksikliktir bu. Tabii yani kimileri acı çekiyor bundan ötürü. İnsan psikolojisi böyle bir şey. Lazım her eve bir vebkem . .. .... .... .. .??? . .. .. .??? !!! ... (maksat noktalama işaretlerini öylesine kullanmak olsun ... .. ? ? ...)
0
tongucyumruk
Lütfen efendim, MSN'in "wink"leri, "nudge"ları olmadan yaşayamayan, noktalama işareti yerine smiley kullanan, MSN'in son sürümü için ruhunu satmaya hazır insanların varolduğu bir memleket burası. Bunun dışındaWebcam meselesi GNU/Linux için değil olsa olsa Gaim için bir eksiklik sayılabilir. Birbirini görmeden duramayanlar, internettten ücretsiz telefon görüşmesi yapmadan uyuyamayanlar için Kopete var...
0
cbc
noktalama işaretleri yerine smiley kullanmak konusunda kötü bir alışkanlığım var. bir arkadaş, ":)" yerine "." kullanmaya başladığımda "hayrola neyin var" demeye başlamıştı. hala vazgeçemedim.

--with-vv de ekledim gaim'e bakalım ne zaman birisi benimle kamerasını paylaşacak.
0
FZ
O ikon setlerini birbirleri ile paylaşanlar var. Delicesine. İnsanların bir kısmı için iletişim satır başına bir sözcük + 25 smayli (smayli ne arkadaşım, yeri yumruklayan sarı sırıtkan vıcık vıcık yavşak bir balon smayli mi oldu?).

Tavsiyem: Oturun bir sürü zırva ama "ayyyy çok şşşirrrinnn" smayli tasarlayın ve 10 kuruşa smayli satın, zengin olun. Boş durmayın. Kafayı çalıştırın, son maymunluk trendlerini takip edin (ben edemiyorum, kıskanıyorum, çatlıyorum hırsımdan, o yüzden böyle yazıyorum!).

O MSNcilerin e-postalarını keseceksin bir süreliğine, görecekler o zaman hangisi daha değerli imiş, düzgün şekilde çalışan metin tabanlı "basit" e-posta mı yoksa MSN mi...
0
sametc
pardonyaa :P noktalamaya pek dikkat etmediğim doğrudur neyse bundan sonra ederim... linux için büyük eksik demek istediğim şuydu: biri geliyor linux kuruyor makinesine ve sonra bana geliyor diyorki "heyyy ben nasıl msn'de kamera kullanıcam" işte bende burada biraz çuvallıyordum... Yani bizim gibi teknik düşünenler için değilde normal kullanıcılar için "büyük" eksik diye düşündüm yani bende bir normal kullanıcı mantığında yazdım.
0
simor
Tabi Linux için büyük bir eksik değil ama; ben de başkalarına Linux kullandırmaya çalıştığım için sordukları sorular arasında bu da olabiliyor diye düşünmek istiyorum.(yakında bu sorular ile ilgili bir derleme yapacağım). Yani msn için gaim önerdiğimde, e hani video?? deseler, son 1 haftadır yakında sykpe 2 kullanırsınız derim diye kendimi rahatlatıyordum. Tabi ki bir sürü alternatif var fakat sıradan bilgisayar kullanıcılarına kolay yönetilebilir çözümler sunmak gerekiyor.
0
FZ
"Sıradan" bilgisayar kullanıcısı diye bir "stereotype" olduğunu sanmıyorum. Aralarında büyük farklar olabiliyor. Eğer size geldilerse, sizi uzman görüyorlar demektir.

Siz uzman mısınız? Siz bu işin doktoru musunuz?

O zaman sizin dediğiniz olur.

Hasta doktora itiraz edebilir mi?

Uzman ben isem, benim dediğim olur. Abartmanın lüzumu yok. "Ama filanca şöyle diyor..." derse "saçmalıyor" der kestirip atarsınız. Sizin otoritenizi kabul etmiyorlar mı? Israr ederlerse "makinanın güvenliğini düşünüyorum, virüsü var, otu var, b.ku var, uzman olan ve bilen benim, benim otoriteme boyun eğeceksin, nasıl ki doktorların ve araba tamircilerinin otoritesine boyun eğiyorsan. Başka soru?" deyip kestirip atarsınız. Zor bir şey mi? Beğenmezelerse giderler ve onlara "benim dediğimi yapmazsan sana yardım etmem ve sorumluluk üstlenmem, bilgisayar bu, oyuncak değil, bu işin uzmanı ve otoritesi benim" dersiniz. Biraz rahat olalım, bu kadar korkak alıştırmayalım elimizi. Bilgisayar oyuncak değil gerçekten de ve bizim dediğimiz olur, ya da başları belaya girer. Monitör başında saç dökenlerin sözü geçer, yoldan geçen adamın ya da dergi editörlerininki değil. Nokta.
0
simor
Aaaah ah! nerde o gunler :)
Çok haklısınız ama ben kendi senaryomda sadece linux kullanmaya ikna ettiğim insanlar için bir tablo cizmistim.

Bu tabloda kurbanlarim beni uzman olmaktan çok, linux kullanmiş ve tecrübeli olarak görüyor. Çünkü bir uzmanı ayırt edecek durumda ve donanımda değiller.

Yine çok haklısınız; gerçek anlamda monitor başında saç döküyorum ve birçok anlamda bu ş için saplantılarımdan ve egolarımdan kurtulduğuma inanıyorum. Yani mesela sadece ben seviyorum veya kendi sistem şartlarımda benim işime yarıyor diye karşıdakinin işine yaramayacak bir çözümü önermiyorum. Daha doğrusu, sadece elimde olduğu için bir ürüne veya hizmete en iyisi budur demiyorum.

Yani kısacası arka planda siz sistematik problem analizi yapıp çözümü bulduğunuz ve uygulamak istediğinizde, bilgisayarı sadece msn ve explorerdan ibaret sanan ve bunlara searchbar eklemeyi başarı sanan kullanıcılar için anlaşılmaz şeyler söylüyor durumuna düşüyorsunuz. Ya da bu tür basit ihtiyaçlarını karşılamıyorsa onlar için bir anlamı olmayabiliyor linuxun veya herneyse.

Hizmet verdiğim müşterilerimde, profesyonel kullanımdaki kabul edilmiş ve sürekli kullanılan malum işletim sistemleri için ise; "benim dediğimi yapmazsan sana yardım etmem ve sorumluluk üstlenmem, bilgisayar bu, oyuncak değil, bu işin uzmanı ve otoritesi benim" dediğimde ama biz böyle kullanıyoduk diye cinayet sebebi şeyler söylerler. Daha dün explorer için bir searchbar ile beraber giren spy yazılım temizledim. Müşteriye de bir daha yüklemeyin, sebebi budur dedim. Tamam dediler ama emin olun 3 ay sonra aynı sebepten çağıracaklar. Eskiden aynı problem için servisten para aldığımda üzülüyordum. artık hiç üzülmüyorum.

Uzun lafın kısası emin olun bu konularda en az sizin kadar profesyonel yaklaşmaya çalışıyorum. Fakat gerçek böyle değil. Gerçek, servise gittiğinizde ilkokul çocuklarının bilgisayar kullanma alışkanlıklarını disipline etmeye çalışmanızdan ibaret. Bugün bunu düşündüm. Şirketlerde bilgisayar kullanan insanlara, nasıl bilgisayar kullanılır diye seminerler verilmeli. Amaç, sistemin hangi amaçla kurulduysa ona hizmet etmesi.

Etrafta "bilgisayarcılık" yapan herhangi bir mühendislik dalı okumuş, okumamış veya bu işe gönül vermiş insanlar, ilerde müşterilerine hizmet vermek zorunda kalacakları teknolojileri yakalamak yerine sadece kötüleyip yok varsaymayı tercih ediyor. Misal; amd çok kötü veya linux hiç birzaman masaüstü işletim sistemi olamayacak gibi. İşleve veya amaca göre intel, amd,g5 vs değil anlıyacağınız. Sadece ne biliyorsa onu... Bu insanlar çoğunlukla da babadan kalma yöntemlerle hareket ettikleri için de kendi yönelimleri dahi olamıyor. Baba ne derse o oluyor yani. Tabi bir markaya ticari bağı varsa o başka birsşey

Eh hizmetveren kısmı da böyle olunca doğruya ulaşmaya çalışmak, yeldeğirmenlerle savaşmaktan farksız oluyor. Hizmet alan da bu ortamda size yukarda anlattığım gibi bakıyor. Çünkü ezici çoğunluk onun bildiği gibi.

Sonuçta geriye döndüğümüzde ve amaç için baktığımızda, eğer zaten linux kullanıyor ise veya bir şekilde mecbur brakılmış ise zaten gaim i videosuz kullanıyor. Fakat örnek olarak videosuz bir gaim, eğer linux kullanmıyor ise linuxa geçme sebebi olamıyor benim gözlemlediklerim arasında.

Yazdıklarım tamamen gözlem. Benim temas ettiğim kullanıcı kitlesi böyle. Büyük şirketlerde dışardan baktığımda ise, kullanıcı olarak farksız fakat sistem yöneticileri benden daha vahim durumda. Mesela..... Ayşe hanıım lütfen 25 mb eklentili e-posta yollamayınız.....

Becerebilirsem yakında bilgisayar satışı ve servisi ile ilgili bir dükkan açmayı düşünüyorum . Eğer isteyen olursa buradan isteyen herkes davetlimdir. İstediğiniz kadar orda oturup gözlem yapabilirsiniz. Çok eğleneceğinize eminim. Hatta tez konusu bile olabilir. Bu ülkede fazla değil 15 sene evvel, "beyefendi biz bu joystiği televizyona takamadık" diyen bilgisayar kullanıcılarıyla karşılaştım. İnsan bi sorar değil mi alırken bu nereye takılır diye. Siz de satarken söyleme ihtiyacı duymuyorsunuz başınıza böyle birşey gelmediği için :)
0
FZ
Ayşe hanıım lütfen 25 mb eklentili e-posta yollamayınız.....

Daha vahim durumlarla karşılaşmadım mı sanıyorsunuz?

"Ayşe Hanım, lütfen 30 MB'lik MS Word dosyasını bir dahaki sefere personel@sirket.com adresine yollamayınız, şirkette 4000 çalışan var, 4000 kişiye aynı anda 30 MB yollamış oluyorsunuz ki bu da 30x4000 MB ediyor!" ;-) Neyse sonra tabii sunucu tarafında tedbir alındı o ayrı ama bir kez bir göçme durumu yaşandı ki evlere şenlikti! Vallahi billahi "Nasıl Bilgisayar Kullanılmaz? 100 Ölümcül Günah - Güvendiğiniz Bilgisayarcılar Sizi Arkadan Nasıl Bıçaklar ve Verimsiz Çalışmanıza Yol Açar?" diye bir kitap yazılsın. Belli mi olur, çok satanlar listesine girebilir. İnsanların dikkatini çekerek sinsiden, inceden inceye belki bir şeyler de öğretebiliriz onlara. Ne dersiniz?

Mutlaka çok acayip durumlarla karşılaşıyorsunuzdur, özel olarak GAIM örneğinden bahsetmiyorum ama yani eğer birisi gelip "beni adam et, kurtar beni bu beladan" diyorsa, o zaman doktor sizsinizdir, siz ne derseniz o olur, karşındakine de itiraz edemeyeceğini gayet güzel anlatırsınız. Ayrıca doktorlar da gayet teknik ve latince konuşurlar, karşılarındaki de evet efendim, sepet efendim, tamam bu ilaçları alacağız efendim der. Doktorların 1/10'u kadar entelektüel terör estiremeyeceksek, o kadarcık dahi otoritemiz olmayacaksa yazıklar olsun bize valla, bu işi beceremiyoruz demektir. Hem bize para verecekler hem de bizim dediğimiz gibi yapacaklar. Bu garip bir şey mi? Beğenmiyorlarsa başkasına gitsinler, sonra canları yanınca, ellerinde patlayınca size gelirler, siz de gülümseyerek, buyrun, benim sözümü dinleyeceksiniz ve ben ne dersem o olacak dersiniz ve karşınızdakine felaket senaryoları sunar, gözlerini iyice korkutursunuz ve sözünüzden çıkmazlar. Microsoft böyle yapmadı mı? Rezalet bir taktik miydi? Evet, bence de. İşe yarıyor ama. Acımasız olmanın bir sakıncası yok bu bakımdan.
0
simor
:)
Birinci paragraftaki durumunuz vahimmiş gerçekten.
brrhhmssss.. (iyiki büyük bir şirkette sistem yöneticisi değilim, çok şükür efekti).

Doktor örneği arkaya alınarak da düşünüldüğünde yine haklısınız, ne diyeyim. :)
Birbirimize karşı sadece birbirimizi doğruluyoruz.
Buranın dışında, kastettiğimiz kitleye profesyonel olarak eğitim amacıyla yönelmenin zamanı gelmiş. Daha doğrusu bu konuda ciddi bir boşluk var demekki.
Kitap için ne diyebilirm harika derim. Bunun ticari açılımları da çok güzel olur bence. Üzerinde düşünülesi birşey.

İkinci paragraf için ise;
evet kastettiğiniz durumda ("beni adam et, kurtar beni bu beladan") işler doğru yürüyor. Kendi adıma dediğiniz türden acımasız olmayı deniyorum ama öte yandan da kullanıcıyı özgür bırakma ihtiyacı hissediyorum. Yani mesela explorer a searchbar ekleyecekse ve bunu çok seviyorsa yapacak bir şeyim olmayabiliyor. Bu sigara tiryakiliği gibi bişey heralde. İşin ilginç yanı, 1 tanesi dışında antivirüs yazılımlarının spy yazılımlara lara karşı reaksiyonları elle müdahale gerektirecek şekilde olabiliyor. O bir tanesinin de diğerlerine göre başarısı yüzde olarak yüksek olabiliyor sadece. Yani müşteriye kendi sattığınız 1 sene süreli antivirüs yazılımı da bir işe yaramamış oluyor. Fakat daha da ilginç yanı müşteri; yau verdik buna parayı niye bizi korumuyor demiyor :). Bize o konuda güvenmiş demekki yada benim bilmedim başka bişey var.



Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Linux yarışması başladı!

FZ

Bugün başlayan ve 15 gün boyunca sürecek olan IBM Roadshow kapsamındaki Linux Başarı Öyküleri 2002, bu konuda iddia sahibi projeleri bekliyor.

8 ilde 21 üniversitede gerçekleştirilecek olan etkinliğe bugün Sabancı Üniversitesi'nde başlandı. Kazanan üniversitenin ödülüyse IBM tarafından kurulacak olan bir bilgisayar laboratuvarı olacak. Dereceye giren ilk 10 kişi de yurtiçi ve yurtdışında en az 8 hafta staj imkânı ve Linux on Intel seti kazanacak.

GNU/Linux Tarihi Arşivi

ghanthar

İlk Red Hat veya Slackware, Suse sürümünü denemek, veya bunlardan önce hangi dağıtımlar vardı bir göz atmak nasıl olurdu? Güzel mi? O zaman bu haberi okuyun.

Linux Kullanılabilirlik Raporu

anonim

Birine Linux'a geçmesini önerdiğinizde alacağınız ilk cevap muhtemelen "Ama kullanması çok zor değil mi?" olababilir. Bilgisayarla fazla ilgili olduğumuz ve teknoloji kullanımı konusunda çabuk uyum sağlayabildiğimiz için Windows kullanmaya alışmış bir kişinin Linux'a geçmekte yaşayacağı problemleri gözardı mı ediyoruz? Eğer "Özgür Yazılım" kavramının yaygınlaşmasını biraz olsun önemsiyorsak bunun için masüstü kullanımda çoğunluğun Linux'a geçmesi gereğini inkar edemeyiz. Bunun "İsteyen kalsın kardeşim Windows'da sürünsün, kimse Windows'da yaptıklarının karşılığını Linux'da aramasın, burası Linux yok öyle!" tavrıyla gerçekleşmeyeceği kesin. Bu durumda Windows ve Linux'un masaüstü kullanılabilirliğini, ciddi ve objektif olarak karşılaştırıp avantaj ve dezavantajların belirlenmesi ve Linux masaüstü çalışmalarının bu yönde sürdürülmesi gerekiyor.

Relevantive adlı bir Alman firması Linux'a geçişler konusunda oldukça ayrıntılı bir kullanılabilirlik raporu hazırlamış.

Kartvizitte Linux

tongucyumruk

Bir iş görüşmesinden sonra kartvizitinizi bırakmak istiyorsunuz. Ama öyle sıradan bir kartvizit bırakmak herhalde bir geek'e yakışmaz. Bu iş için kartvizit şeklindeki yazılabilir CD'lerden kullanmak daha uygun bir tercih olacaktır. Peki ama CD'nin içeriği ne olacak? Herhalde hiçbirimizin 30MB olacak kadar uzun bir CV'si yoktur. Bunun yerine o CD'ye linux yüklemeye ne dersiniz? FSF'deki amcalar bu fikri oldukça iyi bulmuş olacaklarki Bootable Businness Card projesi başlamış. Projenin amacı küçük kartvizit CD'lere sığabilecek boyutta, sadece CD'den çalışabilecek bir dağıtım üretmek. Tabiiki dağıtımın tek amacı karizmatik bir kartvizit üretmek değil. İçerdiği programlar sayesinde sistemlerin post-mortem analizinden Debian kurulumuna kadar birçok iş için kullanmanız mümkün. Dağıtımın sitesinden isolarını indirebilir, bunları kendi ihtiyaçlarınıza göre düzenleyip (mesela LiLo açılışta kartvizitinizi ekrana yazabilir) etkileyici iş başvuruları yapabilirsiniz. Not: Sanırım yılın ilk haberi oldu ha?

OpenSUSE.org Yayında

vst

Daha önceden duyurduğumuz bir haberde Novell'in Suse'nin tüm kaynaklarını açacağını iletmiştik. Bugün Suse haber postalarında http://www.opensuse.org sitesinin yayına girdiği duyuruldu. Son sürümü indirebilirsiniz ve Bugzilla ile hata raporlarınızı iletebilirsiniz.