Debian ile Mantıksal Hacim Yönetimi (LVM)

0
FZ
Türk Debian kullanıcıları camiasının çalışkan ve üretken bireylerinden Serdar Aytekin Debian GNU/Linux kullanarak mantıksal hacim yönetimi (LVM - Logical Volume Management) gerçekleştirmeye dair güzel bir yazı hazırlamış.

İçerik ve seviye olarak orta ve üst düzey sistem yöneticilerine hitap eden bu yazı, "7-8 adet 200 GB'lik SCSI diski bilgisayarıma bağlayıp bunları tek bir disk gibi görmek ya da 3'e bölüp 3 üç farklı disk gibi görmek, sonra istersem kolayca yeni disk takıp hacmi ve dosya sistemini büyütmek istiyorum" gibi cümleler kuran kişilerin işine yarayacak türden.

Bu tür cümlelerin çok değil 4-5 yıl öncesine dek ancak onbinlerce, yüzbinlerce dolarlık makinalar ve ticari UNIX türevi işletim sistemleri barındıran bilgi işlem merkezlerinde kurulduğu ve özel, pahalı yazılımlar gerektirdiği düşünülecek olursa bilgisayarla profesyonel olarak uğraşan bilgi işlemciler için GNU/Linux'un, Debian'ın kıymeti bir kez daha anlaşılır diye düşünüyorum. Bu kadar laftan sonra hadi artık makale adresini versene diyenler için, buyrun: Debian ile Mantıksal Hacim Yönetimi (LVM).

Görüşler

0
cayfer
Bilişim dünyasında türkçe sözcükler kullanılması
konusunda özel çaba göstermeye çalışan birisi olarak yukarıdaki yazıyı bu tartışmayı yeniden açmak için bir fırsat olarak gördüm.

İngilizce bilişim terimlerinden birisi olan "volume" sözcüğü, "hacım" anlamında değil; "cilt" anlamındadır. Bilgisayar disklerinin takılır-çıkarılır olduğu, manyetik şerit makaralarının takılıp çıkarıldığı zamanlardan kalma bir deyimdir. Operatörlerin yanlış disk/teyp takmalarını önlemek amacıyla her bir disk/makara'nın ortamında "Volume label"; yani "cilt" etiketi oluşturulurdu; yazılımlar da bunları okuyarak doğru "cildin" takılıp takılmadığını kontrol ederdi.
.
Bir BT terimini türkçeleştirmek için ille de çeviri yapmaya gerek olmadığını düşünüyorum. İşlevi ya da kavramı anımsatan sözcükler kullanılabilir. Örneğin yukarıdaki yazının ilk paragrafındaki "mantıksal disk yönetimi" deyimi "mantıksal hacım yönetimi"nden çok daha iyi; hiç değilse okuyanı yanıltmıyor.

Başlangıç olarak aşağıdaki sözcüklere birer türkçe karşılık bulmayı öneriyorum:

Klavye, mouse, monitör, port, button, boot

sevgiler,
0
FZ
İlk paragrafın yazarı ben olmam sebebi ile müdahale edip önerilen şekilde değiştirdim. Daha iyi bir karşılık bulana kadar "hacim" olarak bırakmak belki daha anlamlı diye düşündüm sizin görüşlerinize benzer olarak.
0
roktas
Merhaba hocam,
Debian kurulumunda geçen haliyle o çeviri bana (Recai Oktaş) ve Osman Yüksel'e ait. Debian yerelleştirme faaliyetlerinde "anlama bağlı çeviri" ilkesine mümkün mertebe uymaya çalışıyoruz. "Hacim" hoş durmuyor, bu çeviriye (yanıltıcı şekilde) ilham veren MS Türkçesindeki "Oylum" da öyleydi. "Cilt" ve "mantıksal disk yönetimi" çok güzel öneriler, bu önerilere uygun değişiklikleri en kısa zamanda yapacağım. LVM kurulumu biraz da erbabına hitap ettiğinden çeviriden kaynaklanacak ciddi bir kullanıcı yanılması olmaz diye umuyorum. Fırsatı ganimet bilerek sizden şöyle bir ricada bulunabilir miyim? Debian Türkçe yerelleştirme listesine [lists.debian.org] üye olup (şu an dibe vurmuş durumdaki) e-posta trafiğini takip edebilir misiniz? Çeviri için gerekli insan kaynaklarımız çok sınırlı. Fakat bir o kadar daha önemli gördüğüm bir husus olarak çevirileri denetleyen, öneri sunan kişi sayısı da çok az. Sizin gibi deneyimli bir göze her zaman ihtiyacımız olacaktır :-) Üyelik son derece basit, yukarıda verdiğim adreste gerekli bilgiler mevcut.
0
bm
Size zahmet acik degilse bu liosteyi GMANE'e acabilir misiniz?

Bu isler cok zor, eliniza saglik. Zorlugun bir sebebi cok kelimeli bir dilden az kelimeli bir dile gecmekte biraz da herhalde. Boylece giris yaptiksan sonra usenet'ten sevdigim bir .sig'i geceyim:

"The problem with defending the purity of the English language is that English is about as pure as a cribhouse whore. We don't just borrow words; on occasion, English has pursued other languages down alleyways to beat them unconscious and rifle their pockets for new vocabulary." - James D. Nicoll, resident of r.a.sf.w

0
roktas
Google'dan şöyle bir şey buldum, liste sanıyorum gmane'e açık:

gmane.linux.debian.internationalization.turkish [news.gmane.org]

Listeye sizi de beklerim :-) Trafik [lists.debian.org] bu günlerde durma noktasına geldi, ama merak etmeyin bir süre sonra tekrar canlanacaktır.
0
Teorisyen
Klavye ==> Tuştakımı

Mouse ==> İmleç

Monitör ==> Ekran

Port ==> Bağlantı Noktası

Boot ==> Yüklemek

tam olmadı galiba ama yine de iyidir...
0
bm
Imlec 'cursor' demek degil miydi? Mouse'a fare desek olmuyor mu?

Monitor=>Ekran ise Screen => ??

Boot herhalde ilkyukleme/onyukleme olsa daha dogru. Ingilizcesi de anlasilmiyor bunun aslinda cunku 'bootstrap'den geliyor o da buyuk ihtimalle elektronik muhendisligindeki karsiligindan apartilmis. Kullaniciya birsey ifade etmiyor.

Bulent Sankur'un sozlugunu kullanan var mi burada?
0
cayfer
"Tuş takımı" nı sevdim.

imleç "cursor" karşılığı olarak yerleşti. hatta "fare imleci" de kullanılıyor.

Ekran zaten fransızca. Ekran diyeceksek "klavye" de diyebiliriz.

Seri "bağlantı noktası"ndan söz ediyorsanız güzel ama "telnet bağlantı noktası" olmuyor.

"Boot" ingilizde de değil aslında. Bir arkadaşımızın belirttiği gibi "Bootstrap" den; yani ayakkabınızın bağcıklarından çekerek kendinizi havaya kaldırmaktan geliyor. "İlk yükleme" önerisini beğendim.

0
FZ
Tuş takımı diyebileceksek klavye de diyebiliriz çünkü "tuş" da Fransız dilinden geliyor öyle değil mi, yani "touche".

Ekran gibi, klavye gibi farklı disiplinlerde de yerleşmiş ve Türk gramerini bozmadan kullanabildiğimiz şeylere dokunmayı çok anlamlı bulmuyorum ama tabii "boot etmek" gibi çok sorunlu ve kafa karıştırıcı güzel ve anlamlı Türkçe karşılık bulursak -ki bence burada bahsi geçen karşılıklar hiç fena değil- güzel olur. Böylece "to boot" gibi kökenini çoğu ecnebi bilgisayarcının dahi bilmediği bir kavramın etrafından dolaşıp doğrudan meselenin özünü ifade eden bir karşılığı koyarız yeni öğrenenlerin önüne (arada kökenine dair tarihi açıklamalarda bulunmak elbette vizyonlarını ve bakış açılarını genişletir, o ayrı).
0
cayfer
doğru söylüyorsunuz. "tuş" sözcüğünü o kadar farkında olmaksızın benimsemişim ki...
0
yk
klavye ve monitör'e neden bir karşılık bulmak gerekiyor?
Temsil ettigi nesneleri yeteri kadar ifade etmedigi ve herkese aynı çagrışımı yapmadıgı için mi yoksa kullanım zorlugu mu var.
Karşılık bulmak gerekiyorsa "monitör etmek" e bir deyim olarak karşılık bulunmalı.
Yani dediginiz gibi
" Bir BT terimini türkçeleştirmek için ille de çeviri yapmaya gerek olmadığını düşünüyorum. İşlevi ya da kavramı anımsatan sözcükler kullanılabilir."
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Ruby Hacking Guide Artık İngilizce

anonim

Ne zamandır Ruby ile ilgilenemiyordum. Ama gelişmeleri takip ediyorum. Bu sabah ruby-doc.org da okuduğum güzel habere göre Ruby Hacking Guide artık İngilizce ( "Bunun neresi güzel Türkçe olsa neyse" diyenler için daha önce Japonca olduğunu belirteyim) WorldLingo yardımıyla çevirilen belgeye tar.gz ve zip formatında erişebilirsiniz.

Leonardo Da Vinci'nin Not Defteri

Ragnor

/. 'ta okuduğum habere göre The British Library yani İngiliz Kütüphanesi 14 muhteşem kitabı Internet üzerinden sergilemeye başlamışlar. İçlerinde Da Vinci'nin 1508 tarihli not defteri de bulunmakta.

Açık Akademi Yayınlarında en az %50 indirim

anonim

Daha önce tasviye sürecine gireceği bildirilen Açık Akademi yayınlarında çok yakın zamanda son noktaya gelinecektir. Yayınevi stoklarını tüketmek için kitaplarda son bir indirim daha yaparak, indirimleri %50 ile %60 seviyesine çıkarmıştır.

Türkiye´nin İlk FreeBSD İşletim Sistemi Kitabı Çıktı

honal

Türkiye'nin ilk FreeBSD İşletim Sistemi kitabı çıktı. Son yıllarda gittikçe artan bir ilgi ile karşılaşan FreeBSD hakkında hemen herşeyi bu kitapta bulabileceksiniz.

FreeBSD işletim sistemine olan ilgi son yıllarda oldukça artmıştır. Köklü bir işletim sistemi olmasına rağmen son yıllara kadar tanınmayan BSD ailesi, kararlı ve güvenli işletim sistemi sunmaktadır. Uzun yıllar FreeBSD üzerine yoğunlaşmış uzman bir yazar kadrosu tarafından yazılan kitap, Türkiye'nin ilk ve tek FreeBSD işletim sistemi kitabıdır. Kitap, FreeBSD'yi Türkiye'ye tanıtmak misyonunu üstlenmiştir. Bu nedenle kullanıcıların kurup deneyebilecekleri bir adet FreeBSD 4.9 CD'si ile birlikte gelmektedir.

Ayrıntılı bilgi için: Açıkkod Yayınevi

Dünya ile Rekabet Edecek Zehir Gibi Bir Bilgisayar Şirketi Kurmak

FZ

30 yıl maaşla çalışıp didinmek yerine zehir gibi bir bilgisayar şirketi kurup birkaç yıl geceli gündüzlü çalışıp çok zengin olmak... Herkese parmak ısırtacak çözümler sunmak... Rakipleri çatlatmak... İyi güzel ama nereden başlanır, nasıl başlanır? Ne gibi tehlikeler, tuzaklar vardır? Herkes o tür bir bilgisayar şirketi kurabilir mi? Bu işlere kaç yaşında başlanır? Şirketinize nasıl "hacker" seçersiniz? Peki ya parayı nereden bulacaksınız? Kısa sürede gelir elde etmeye nasıl başlarsınız? 100.000$ yeter mi? Ne kadar süreliğine? Geliştirdiği Viaweb'i birkaç yıl sonra Yahoo'ya 40.000.000$'a satan usta bir "hacker"ın deneyimlerini merak ediyor musunuz? O halde buyrun:

Bu belge Paul Graham'ın 2005 yılının Mart ayında yayınladığı "How To Start A Startup" başlıklı makalesinin çevirisidir. Çeviri Gülsün Arıkan tarafından gerçekleştirilmiş, son düzeltmeler Emre Sevinç ve Bülent Murtezaoğlu tarafından yapılmıştır. Paul Graham'a yazısının Türkçe çevirisini yayınlamamıza izin verdiği için teşekkür ederiz. Belgenin özgün adresi burasıdır.