Computer Programming Using GNU Smalltalk

0
FZ
Smalltalk, ilk nesne yönelimli dillerden biri olarak pek çok başka platforma da esin kaynağı olmuştur. Bu önemli programlama dili için Canol Gökel tarafından yayınlanan "Computer Programming Using GNU Smalltalk" başlıklı bedelsiz kitabı buradan indirip okuyabilirsiniz.

Görüşler

0
Bilgehan-Korkmaz
Böyle bir kitabın Türkçe konuşan biri tarafından yalnızca İngiliz dilinde yayımlanmasına anlam veremedim.
0
FZ
Sayısını hatırlayamadığım kadar çok teknik metin çevirisi yaptım. Okuyanların %90'ı epey İngilizce biliyordu. Garip ama gerçek. Şimdi bir kitap yazacak olsam Türkçe yazmadan önce 2 kere düşünürüm herhalde (yazdığım kitap çok iyi olursa nasıl olsa birileri Türkçeye çevirme işini üstlenir diye düşünürüm).
0
Bilgehan-Korkmaz
İngiliz dilinde benzer konularda birçok makale, kitap mevcut olabilir fakat Türkçe için aynı şeyi söylemek güç. Varolanlardan farklı birşeyi tüm insanlığa aktaracaksanız İngilizce tercihiniz gerçekten anlamlı olabilir. Ya da sizin kendinize göre haklı sebepleriniz vardır, Türkçe yazmaya gereksinim duymamanızı doğal gösterebilir.

Fakat Türkçe' ye kazandırılmamış yoksunluğu hissedilen birçok konu var. İnsan ürettiği malzemenin kendi dilinde de bir kopyasını zorlanmadan üretebilir diye düşünüyorum. Böylece çeviri yapacak olan kişilerde iş güçlerini farklı konulara harcayabilir. Bakın sizde "Beej’in Ağ Programlama Kılavuzu" adlı bir metni 2002 yılında çevirmişsiniz. Fakat kendi üretiminiz metinler için Türkçe kullanmayı iki kere düşünmek biraz mantıksız olmayacak mıdır? Bir taraftan çeviri yapar iken diğer taraftan kendi metniniz için kendi dilinizde kopya üretmekten imtina etmek?

saygıyla.
0
selam
Makale/kitap/döküman yeterince iyi ise birileri onu İngilizceye çevirme işini de üstlenebilir?

Eğer konu bilginin dağıtımı ise mümkün olduğunca çok kişiye ulaşmaya çalışmak elbetteki tartışmasız yapılması gereken bir eylem, ancak bu eylem'i gerçekleştirirken yan etkilerinide görmezden gelmemek gerekiyor. X dili ile ilgili İngilizce pek çok kaynak hali hazırda erişilebilinir durumda peki ya Türkçe olarak erişilir olan kaynaklar ne kadar?

Düşünün ki ana dili İngilizce olan veya aile yapısı nedeni ile çok küçük yaşta İngilizce öğrenen bir çocuk 11/12 yaşlarında yazılım ile ilgilenmeye başlayabilir, peki bu çocuk Türkiye'de olsa idi aynı durum gerçekleşebilir mi? (aile'sinden dolayı İngilizce biliyor ise evet diyebiliriz tabii...)


Aslında dediğiniz gibi yazılan döküman/makale vb. metinler zaten hali hazırda yazılım ile uğraşan ve belirli bir kültür/bilgiye sahip insanlara yönelik ise İngilizce yazmakta bir sorun yok, (hiç bir şey bilmeyen biri için metin içeriği Türkçe bile olsa o kişi için çince'den farksız olacaktır) Ancak yazılan metin bir şeyi hiç bilmeyenler veya az bilenler için öğretme amacını taşıyor ise insanın kendi anadili'ni es geçmemesi gerektiğini düşünüyorum.
0
zzveyz
neden evrensel bir dilde yayınlamak varken bölgesel küçük bir kitlenin konuştuğu dilde yazsın ki, kaç kişiye ulaşacak Türkçe yazsaydı eğer ? kime ne faydası olacaktı
0
bmeric
Smalltalk sevenler henüz karıştırmadılarsa squeak ortamını ve squeak by example kitabını karıştırmalarında fayda var.

http://squeakbyexample.org/
http://squeak.org
0
auselen
E-kitap için verilen emek şüphesiz tebriği hakediyor.

Böyle konularda yapıcı eleştirinin çok önemli olduğunun farkındayım ve aşağıda sıralayacaklarımı bunu dikkate alarak yazıyorum.

1) Niye Türkçe?
Benim için bunun açıklaması çok kolay. Çünkü herkes İngilizce yazabilir fakat sadece biz Türkçe yazabiliriz. Bilgisayar konusunda ingilizce kaynak aradığınızda kolaylıkla bulabilirsiniz. Bunun kitabın yazarına da faydası olduğunu düşünüyorum. Türkçe eser hazırladığınızda darda olsa bir kitleniz hazır ve bu konuda pek de rekabet yok. İngilizce kitap yazmak isterseniz, pek tabiki yazabilirsiniz ama işiniz çok daha zordur. Bunun bir sebebi İngilizce'nin anadiliniz olmaması.

Oreilly'nin kendi sayfasında okumuştum, açıkça İngilizce ana diliniz değilse sizin kitaplarınızı beğenmeme olasılığımız oldukça yüksek diyordu. (şuralarda bir yerdedir http://oreilly.com/oreilly/author/index.html, http://oreilly.com/oreilly/author/intro.csp, vs)

Veritabanları dersi alırken takip ettiğimiz kitabı Hintli bilgisayar bilimcileri yazmıştı. Hayatımda bir kitabı okurken o kadar acı çektiğimi hatırlamıyorum. İçindeki bilgiler kalitelimiydi, onunla bile ilgilenmemiştim.

2) Niye Smalltalk değil?
Aslında Smalltalk için yazmanın iyi bir fikir olduğunu kabul etmeliyim. Üstelik sanırım bu konuda çok da eser yok, yani ortam uygun. Burada sorun programlamaya yeni başlayanlar için Smalltalk'ı kullanmak. Programlamaya yeni başlayan birisi özel bir nedeni yoksa Smalltalk ile başlamaz. Bunun Smalltalk ile ilgisi yok, bunun programcılığa hevesi olan kişinin çevresinden göreceği baskı (http://en.wikipedia.org/wiki/Network_effect) ile ilgisi var. Elinizde sizi kimseye muhtaç etmeyecek bir programlama dili olsa belki bu sorunu yaşamazsınız ama öyle bir dilde yeryüzünde yok.

Benim favori programlama dilim uzun süredir JavaScript. (Belki de kendim profesyonel olarak bu dili kullanmadığımdan dolayı) Birilerini programcılığa heveslendirmek istesem de onu kullanırdım. Buna bir kaç sebep saymam gerekirse; bilgisayarların herhalde %90'nında geliştirmeye hemen başlayabilirsiniz. Hiç bir ekstra program kurmanıza gerek yok, tarayıcınız yeterli. JavaScript yeterince egzotik bir dil (basit kullanımdan, closures'a kadar). İşe yarar. Eğlenceli şeyler yapabilirsiniz. gibi gibi....

Ben programlamaya c64'de basic ile başlamıştım ve o anılarımı hala anlatırım. Daha sonra uzun süre pascal kullandım ve onunla geçirdiğim vakit için çok pişmanım. (brain damage) Dilin egzotikliği eğer diller konusunda iyi iseniz size çok yardımcı olur. Size bilmediğiniz birşey gösterir. Siz o dili hayatnızda hiç kullanmayacak da olsanız o kapı size uzun süre fikir verecektir. Programlamaya başladığınız dil ise sizin için çok önemlidir, hevesinizi ya da kabiliyetinizi sonsuza kadar kısıtlayabilir.

3) Kitabın seviyesi
Kitabın tamamını okumadım fakat dikkatlice incelemeye çalıştım. Kitabın "absolute beginners"a yönelik olduğunu düşünürsek verilen örneklerin/uygulamaların/donanımsal bilgilerin karışık olduğunu söylemeliyim. Basit ve işe yarar örnekleri şahsen çok daha işe yarar bulurum.

İnternet kullanımının bilgisayar kullanımı olarak (ya da tam tersi) algılandığı günümüzde, örneklerde bununla ilgili verilmelidir diye düşünüyorum.

Bunun dışında yazarı tekrar tebrik etmek isterim. Hepimizin isteyip de yapamadığı bir işi vakit bulup gerçekleştirmiş. Umarım hevesi kırılmadan yoluna devam eder ve Türkiye'den de gerçek teknik bir yazar çıkar.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Bilişsel Bilimler Kılavuzu - II

FZ

Bilgisayarlar düşünebilir mi?: İnsan yanlısı, bilgisayar yanlısı, canlı yanlısı, robot yanlısı, bilişsel bilimciler derneği başkanı, Budacı bilge ve bekçi arasında bir söyleşme.

Giriş

Bu soru, kimilerine çok ilginç gelebilir; bilim-kurgu yapıtlarıyla dolup taşmışlar için ise yine o bildik sorudur. Ancak, burada yer alması, bu iki bakışın da bundan daha temel bir soruyu gözden kaçırmalarından kaynaklanıyor: İnsanlar düşünebilir mi?

İnsanların düşünebiliyor olduğuna eminizdir. Kendimizden biliriz. İçimizdeki seslerin dansı gibidir düşünmek. Dışavurmadan sürdürdüğümüz bir yarım tümcecikler silsilesi. Bizden tanımlanması istendiğinde, "hani var ya! Bunu herkes kendi içinde yaşar" deriz. Peki ama düşündüğümüze emin miyiz?

Özgür Yazılım, Özgür Toplum: Richard M. Stallman'ın Seçme Yazıları

hcg

Richard Stallman'ın denemelerinden oluşan Free Software, Free Society: Selected Essays of Richard M. Stallman adlı kitabın çevirisi olan "Özgür Yazılım, Özgür Toplum: Richard M. Stallman'ın Seçme Yazıları" adlı kitap TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından yayınlandı.

VZA Yöntemi İle Verimlilik Analizi

FZ

Bir firmada bilgi üretimi, birikimi ve kullanımı, nitelikli insangücü, sosyal, fiziksel altyapı gibi çeşitli kaynakların dengeli dağılmaması, departmanların yapısal ve örgütsel farklılıkları ile birleştiğinde, iş akışı açısından potansiyel sorun alanlarının oluşmasına yol açmaktadır.

Bu saptamalar altında, departman değerlendirmesinde sadece iş hacmi, üretim miktarı, ciroya etki gibi büyüklüklerle ölçüm yapmanın yanlış olmasa da eksik bir yaklaşım olduğu söylenebilir. Departman aktivitelerini mümkün kılan insan kaynağı, sosyal ve fiziki altyapı, teknoloji ve yenilik kapasitesi gibi departmana tahsis edilen kaynakların da irdelenmesi ve bu kaynakların, firma ciro hedefine ulaşırken ne derece verimli kullanılabildiğinin de analiz edilebilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla departmanın, sonuç odaklı etkinlik göstergeleri haricinde, aktivitelerinin niteliğini değerlendiren verimlilik göstergeleri açısından da yorumlanabilmesi gereklidir.

Birden çok ve farklı ölçeklerle ölçülmüş ya da farklı ölçü birimlerine sahip girdi ve çıktıların karşılaştırma yapmayı zorlaştırdığı durumlarda, karar birimlerinin göreceli performansını ölçmeyi amaçlayan doğrusal programlama tabanlı bir teknik olan Veri Zarflama Analizi, Günhan Kürkçüoğlu tarafından (Tolga Kürkçüoğlu'nun da katkıları ile) gerçekleştirilen ve bilgi işlem yöntemlerinin, bilgisayarların üretime katkısına önemli bir örnek teşkil eden bu çalışmada metod olarak kullanılmıştır.

Bilişsel Bilimlere İlişkin Bir Roman: `Düşünce Balonları'

anonim

Bu gün öğlen saatlerinde Yahoo Coglist'e bilişsel bilimler konusunda yazılmış ilginç bir kitabın eleştirisi düştü. Ben de FM camiası ile paylaşmak gerektiğine karar verdim.

Daha birkaç hafta önce çıkan, David Lodge’un yazdığı, Meram Erdoğan’ın ustaca çevirisiyle Türkçe’ye kazandırdığı ‘Düşünce Balonları’ adlı kitap, Türkçe’de, bilişsel bilimlere ilişkin ilk roman oldu.

Sizin Amstrad Dergisi (Retro Bilgisayar/PDF)

Alcofribas

Sizin Amstrad Dergisi 1988(Ekim) ve 1989(Nisan) yılları arasında toplam 7 sayı olarak Memoreks Dış Ticaret ve Bilgisayar Hizmetleri tarafından yayınlanmıştır. İçerik olarak Amstrad bilgisayarlarına ait oyun-program açıklamaları, Basic, Assembler, Müzik, GEM tanıtımları ve dersleri yeralmaktadır. Hamdi Mermut derginin sahibi ve yayın yönetmenidir.