Bilgisayarlar düşünebilir mi?: İnsan yanlısı, bilgisayar yanlısı, canlı yanlısı, robot yanlısı, bilişsel bilimciler derneği başkanı, Budacı bilge ve bekçi arasında bir söyleşme.
Giriş
Bu soru, kimilerine çok ilginç gelebilir; bilim-kurgu
yapıtlarıyla dolup taşmışlar için ise yine o bildik
sorudur. Ancak, burada yer alması, bu iki bakışın da
bundan daha temel bir soruyu gözden kaçırmalarından
kaynaklanıyor: İnsanlar düşünebilir mi?
İnsanların düşünebiliyor olduğuna eminizdir.
Kendimizden biliriz. İçimizdeki seslerin dansı gibidir
düşünmek. Dışavurmadan sürdürdüğümüz bir yarım
tümcecikler silsilesi. Bizden tanımlanması
istendiğinde, "hani var ya! Bunu herkes kendi içinde
yaşar" deriz. Peki ama düşündüğümüze emin miyiz?
Bir Squeak programcisi olmasamda kendisiyle oldukca hasir nesirim. Calistigim sirket sadece squeak tabanli, RFID destekli yazilimlar uretiyor. Programin esnekligini ve gucunu gordukce asil programlama dilinin bu olduguna kanaat getirmemek hicde zor degil..
Heleki bir kac ay once Osaka'da katildigim squeak/olpc ile ilgili konferansta gorduklerim beni hayrete dusurmedi degil.. Squeak'in gelecegin dillerinden biri olacagini simdiden kestirebiliyorum.