İngilizler, Ruslar ve Şifreler

0
FZ
II. Dünya Savaşı sırasında Bletchley Park´ta çalışan başta Turing olmak üzere matematikçilerin, dilbilimcilerin ve diğerlerinin Almanların Enigma şifresini çözme maceraları konu ile ilgilenenlerin malumudur.

Ancak İngiliz şifre analizcilerinin Sovyetler Birliği şifreleri ilgili yaptıkları önemli çalışmalar yakın bir döneme dek bir sır perdesi ile örtülü idi.
1946 Eylül'ünde Amerikalı uzmanlarla işbirliğine gitme kararı alan İngiliz kod çözücüleri, Ruslar tarafından kullanılan ve "Caviar" olarak isimlendirilen şifreli bir teleprinter sistemi üzerinde çalışmaya başlamışlardı.

Ancak esas başarı söz konusu İngiliz ekip Bletchley Park'tan Eastcote, Middlesex'e taşındığında ortaya çıktı. Burası "Poets serisi" olarak bilinen ve Sovyet ordusunun ana şifreleme sistemlerini oluşturan algoritmaların kırıldığı mekândı.

İlk Poet sistemi 1946 yılında kırıldı. Sistemin kod adı Coleridge idi ve Sovyet ordusu, donanması ve hava kuvvetleri tarafından kullanılıyordu. Coleridge çözülünce Batılı müttefikler Sovyet ordusunun askeri gücü, manevraları ve tavırları hakkında çok detaylı bilgilere ulaştılar. Elde edilen bilgiler istihbarat değeri bakımından ancak Sovyetlerin atom araştırma sırları ile kıyaslanabilirdi.

Ancak, daha sonra Kara Cuma olarak da anılacak olan 29 Ekim 1948 tarihinde Varşova Paktı bünyesinde kullanılan kodlar, şifreler ve iletişim prosedürleri tamamen değiştirildi.

Kaynak: http://portal.telegraph.co.uk/news/main.jhtml?xml=/news/2003/06/02/ncode02.xml

Görüşler

0
Teorisyen
Almanların Ünlü Enigmasını konu alan sinema filmini izleme olanağı bulmuştum...
Film şifreleme metodunu anlatmaktan çok üç beş kişinin duygusal ilişkilerini anlattığından hiç ama hiç bir zevk alamadım... (Çünkü ben kullanılan algoritma ile ilgili daha içerikli bilgi istiyordum)

Enigma [www.codesandciphers.org.uk] ile ilgili güzel bilgiler verdiğine inandığım böyle [www.codesandciphers.org.uk] bir sayfaya rastgeldim...

Acaba FazlaMesai çeviri grubu bizim gibi öğrenmeye meraklı bir kaç kişinin merakını gidermek için en azından şu sayfayı [www.codesandciphers.org.uk] ve şu sayfayı [www.codesandciphers.org.uk] bizim anlayabileceğimiz bir şekilde Türkçeye çevirip.. Acemiler ve Merak Edenler Ama Bilgisayar Mühendisi Olmayanlar İçin Kriptolojiye Giriş ve Bir Örnek başlığı altında yayınlayamazlar mı?

İlgililenlerin ilgileri için şimdiden teşekkürler !
0
FZ
Almanların Ünlü Enigmasını konu alan sinema filmini izleme olanağı bulmuştum...
Film şifreleme metodunu anlatmaktan çok üç beş kişinin duygusal ilişkilerini anlattığından hiç ama hiç bir zevk alamadım... (Çünkü ben kullanılan algoritma ile ilgili daha içerikli bilgi istiyordum)


Filme kardeşimle birlikte gitmiştim. Başlamadan birkaç dakika önce kardeşime dönüp `filmin konusu tahminimce şöyle olacak, falanca olay şöyle gelişecek, filanca kızın olayı, falancanınki şu olacak´ diye anlattığımı hatırlıyorum. Film bittikten sonra kardeşim ağzı açık bir şekilde bana bakıyor ve bütün bunları nasıl tahmin edebildiğimi soruyordu. Filmin afişini görmek bütün bunları tahmin etmek için yeterli olmuştu :) (Enigma ile ilgili tarihi bilgilerden ziyade sinema klişelerini kast ediyorum).

Turing´in adının hiç geçmemesi beni üzen tek nokta idi, yoksa yani popüler bir sinema filminin içinde Enigma gibi bir şifrenin adım adım anlatılmasını zaten beklemiyordum. Filmin benim için belki de tek güzel yanı içinde Kate Winslet´in yer almasıydı ;-)
0
Teorisyen
Algoritmanın işleyişi hakkında biraz bilgi vermek açısından bir kelime bile olsa hiç bahsedilmez miydi yani ?

Filmde arasıra sürekli dönen daireler görülüyor ! (Şifre çözmeye yarayan bilgisayarlar!)

Bunu dışarın birisi baksa çamaşır makinası zanneder !

Dön babam... dön.. dönüp duruyorlar, ama ne işe yaradığını hiç kimse seyirciye söylemedi ! (Zanedersem unuttular !)
0
robertosmix
http://gsu.linux.org.tr/kripto-tr/ Türkiye kriptografi sayfaları Update edilmiyor ancak sağlam temeller için kullanılabilir.
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Linux´la Erişebilmek, Linux´a Erişebilmek

denizlilikaan

Evet abilerim aranızda bana fazla laf düşmez ama yeni keşfettiğim bir kolaylıktan aslında iki kolaylıktan bahsetmek istiyorum

Bir: Geçen hafta sonu değerli bir öğretmenimizin bilgisayarı feci şekilde göçmüştü. Tahmin edersiniz ki MS Win_Me Kullanıyordu.

Makina, Güvenli Kip dahil herhangi bir şekilde açılmayı reddediyordu. Aslında makinayı açıp HDD'yi söküp "Vector Linux yüklü PC"me bağlayıp hocamızın bilgilerini günlük ve yıllık planlarını kurtarabilirdim. (Öğretmenler için Planlar çok önemlidir. Bir de hazırlamak için günlerinizi, gecelerinizi harcadıysanız)

Default installation

HoLY

Open source sistemlerin güvenlik bakımından kişiye daha bi güven verdiği tartışmasız. Gerçi geçen sene içinde *nix ve türevlerinde bulunan güvenlik açıkları sayısının Windowsa oranla baya bi fazla olmasına rağmen biz genede *nix diyoruz.:)Konuya gireyim,Default installation yapılmış bir sistem internet üstünde ne kadar süre sizce hacklenmeden kalabilir.Süreleri görünce gerçekten şaşırdım, adamlar boş durmuyor. Test amaçlı 4 tane redhat 6.2 sistemi default olarak yükleyip üstündeki aktiviteleri gözlemlemişler.Makinelerden birisinin hacklenme süresi 26 dakika, sistemlere yükledikleri bash key stroke loggerlar sayesinde de ne gibi faliyetlerde bulunulduğunu incelemişler.Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi bu linkte. http://www.lucidic.net

Korsan mı değil mi?

bahadirkandemir

BBC'deki bir haberde, Asya'daki tsunami sonrası açılan Felaketler ve Acil Durum Komitesi (Disasters and Emergency Committee - DEC) web sitesini kırma girişimi engellenmiş. Metropolitan Polisi, Bilgisayar Suçları Birimindeki memurların söylediğine göre, BT'nin yılbaşı arifesinde yapılan kırma girişimini bloklamasının ardından bir soruşturma başlatılmış.

Internet Üzerinden Bir Takip Öyküsü

FZ

Geçen gün bir arkadaşımla yazışırken ilginç bir hikaye dinledim ve sizinle paylaşmak istedim:

Arkadaşım Internet üzerinden ICQ aracılığıyla birisi ile yazışıyormuş. Alışıldığı üzere karşısındakine ismini sormuş ancak karşı taraf ismini söylememekte ısrar edince arkadaşım bu inatçı şahsiyeti biraz şaşırtmaya karar vermiş. Önce ICQ programını kontrol etmiş ve yazıştığı kişinin IP numarası gösterme özelliğinin açık olduğunu görmüş (hata 1). Buradan makinanın IP adresini öğrenmiş ve ardından Essential Net Tools isimli programı kullanarak makinanın NetBIOS sisteminin açık olduğunu tespit etmiş (hata 2). Böylece makinanın MS Windows ağındaki makina ismini öğrenmiş: xxxxxx-24 gibi bir isim (hata 3). Bu bilgileri edindikten sonra tüm zamanların en faydalı sitesi Google arama sitesine girip "xxxxxx" ismini aratmış ve karşısına "xxxxxx internet cafe, adres:....." şeklinde bilgiler çıkmış.

Bu bilgilerle donanmış olan arkadaşım karşısındakine şöyle bir mesaj göndermiş: "Şu anda falanca adreste, falanca telefonlu Internet Kafe'de, 24 numaralı makinanın başındasın, hala ismini söylemek istemiyorsan sen bilirsin ;-)". Karşı tarafın küçük çaplı bir şok geçirip dumura uğraması üzerine muhabbeti fazla uzatmamış ;-)

Kıssadan hisse: Windows ortamında, Internet Kafe'de falan yazışırken dikkatli olun. Ya inatçılık etmeyin, ya da edecekseniz gereksiz servisleri kapatın, işletim sisteminizi kontrol edin, vs. vs. ;-)

Klavyeden Çıkan Sesler Ne Yazıldığını Ele Veriyor

FZ

University of California, Berkeley araştırmacıları klavyede tuşa basarken çıkan sesleri analiz edip hangi tuşlara basıldığını anlamanın yolunu keşfetti.

10 dakikalık bir kaydı dinleyen sistem yazılanların %96sını çözebiliyor.

Bu tekniğin çalışmasının sebebi ise "a" tuşuna basıldığında çıkan sesle, mesela "t" tuşuna basıldığında çıkan ses arasında fark olması. Bilgisayar bilimleri profesörü Doug Tyger yapılan işin bir davulun değişik yerlerine vurulduğunda değişik ses çıkmasının fark edilmesine benzetti.