Beynin Geleceği: Nobel Ödüllü Bilimadamları Anlatıyor

0
FZ
Aynı alanda çalışan 5 Nobel ödüllü bilimadamı her gün bir araya gelmez. 1 Aralık 2005 tarihinde, MIT Picower Enstitüsü açılış sempozyumunda bir araya gelen ve son gelişmelerle ilgili konuşmalar yapıp beyin araştırmalarının geleceği konusunda tahminlerini sıralayan 5'i Nobel sahibi 12 bilimadamının katıldığı etkinliği Internet üzerinden izlemek mümkün.

Söz konusu web yayını (webcast) gayet yüksek kalitede ve konuşmalarla tartışmaların tamamını kapsıyor. Geçen yüzyıl bir bakıma genlerin ve bilgisayarların yüzyılı idi. Görünen o ki 21. yüzyıl bir bakıma "zihnin ve beynin" yüzyılı olacak. Neye benzeyeceğine dair ipuçlarını şimdiden edinmek isteyenlere...

Kaynak: FZ Blogs

İlgili Yazılar

Fare Beyni Bilgisayarda Simüle Edildi

FZ

Bilimciler IBM'in geliştirdiği BluGene L süperbilgisayarı üzerinde bir fare beyninin yaklaşık yarısı kadar büyük ve karmaşık olan bir kortikal simülatörü çalıştırmayı başardılar.

Daha önceki çalışmalarda gerçek fare beyinlerinde gözlemlenen düşünce örüntülerine benzer örüntüler gözlemlendiği belirtilmişti.

IBM İnsan Beyninin Birebir Simülasyonunu Yapmaya Hazırlanıyor

FZ

IBM şirketi IBM/EPFL Blue Brain Project kapsamında insan beyninin bugüne dek gerçekleştirilmiş en sofistike simülasyonunu yapmaya hazırlanıyor.

IBM ve Ecole Polytechnique Fédérale de Lausanne (EPFL) tarafından kısa bir süre önce duyurulan habere göre "Blue Brain Project" girişimi beyin araştırmalarını yeni bir düzeye taşıyacak. Araştırmanın kalbi ise eServer Blue Gene isimli süperbilgisayar. Bu bilgisayar kullanılarak insan beyninde üst bilişsel işlevlerin yer aldığı düşünülen ve en karmaşık katman olan "neocortex" yapısı modellenecek. Bu simülasyonun sonuçlarına göre daha alttaki beyin katmanlarının da modellenmesine dair karar verilecek. Böylece beynin birebir fonksiyonel halinin bilgisayar ortamında gerçekleştirilip deneyler yapılması planlanıyor.

Sözcükleri Koklamak ya da Kokulara İsim Vermek...

FZ

Güle gül demesek yine de güzel kokmaz mıydı o çiçek? *

İngiliz nörologların son çalışmalarından birine göre bir kokunun isimlendirilmesi onun algılanışını etkiliyor.

Örneğin deneklere aynı koku önce "kaşar peyniri" olarak etiketlenip sonra "vücut kokusu" olarak etkiletlenip sunulunca, "kaşar peyniri" olarak sunulan kokunun "vücut kokusu" olarak sunulana kıyasla daha iyi koktuğunu söylemişler.

Oxford Üniversitesi'nde gerçekleştirilen araştırmaya göre kokunun ismi belli bir beyin bölgesini harekete geçirebiliyor. fMRI (functionaol Magnetic Resonance Imaging) yöntemi ile görüntülenen beyinlere bakıldığında ilginç şeyler göze çarpmış.

Gelecek buzul çağı 15 bin yıl sonra

e2e

"Bilim adamları Antartika’da bir buzulu 3 km delerek, buzul köküne ulaştılar. Bu derinlikte ısının son 740 bin yılda hiç değişmediği belirtildi. Buzul kökünde yapılan araştırmalara göre, buradaki ısı yeryüzünde sürekliliği en eskiye dayanan ısı derecesi. Bu süre zarfında, atmosfer çeşitli değişikliklerden geçerken, yeryüzü de 8 ayrı buz çağları yaşamıştı."

Kaynak: NTV MSNBC

Cumhurbaşkanı Bir Matematik Sorusuna Takılırsa...

FZ

Piref. H. Ökkeş'in Cumhuriyet Bilim Teknik ekinin 8 Ocak 2005 tarihli yazısından:

Çok garip: Matematik Dünyası adlı derginin 2004-III sayısı da çıkmış. Nasıl oluyor da halen çıkabiliyor bu dergi, anlamak mümkün değil. Üstelik satışı 10 bin dolayında (Bir önceki sayı 9 bin satmış). Ben batar derken, dergi sürekli yükselen bir grafik çiziyor. Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sarsılması gerek bu başarı karşısında.

Dergiyi çıkaranların aklı fikri başka çalışıyor. Ne üniversite piyango sınavlarını, ne lise müfredatını, ne okullardaki kötü eğitimi umursuyorlar. Ne manken ne de şarkıcı resmi var dergide. Umut satmıyorlar, falcılık yapmıyorlar. Kimseyi de korkutmuyorlar. Dergiyi çıkaranlar matematiğe su katmadan, sulandırmadan yapıyorlar, yapacaklarını. Yazarlar farkında değiller ama dergiyi sulandıran tek bir köşe var: O da bana ait, son sayfadaki "Konik" köşe! Herhalde okurlar o sayfaya bir türlü gelemiyorlar. Çünkü oku oku bitmiyor dergi. Matematik Dünyası'nı 6 ay sonra da açıp okuyabilir insan, 60 yıl sonra da. Kızlar artık çeyizlerine koyuyorlarmış bu dergiyi. Erkekler ceplerinde dergiyle dolaşınca şansları açılıyormuş.

Şimdi herkesi daha da şaşırtacak bir olaydan söz etmek istiyorum.