Sony kötü yakalandı!

0
conan
Sony müşterilerinin bilgisayarlarına rootkit koyarken yakalandı! Olay sadece rootkit koymakla da bitmiyor. Bilgisayara yüklenen rootkit Sony'den satın alınan müzik CDlerinin kopyalanmasını engellemesi için kullanılan bir programı saklamak için kullanılıyor! Durun daha da bitmedi... Bu rootkit bilgisayardan normal yollardan uninstall edilememekle birlikte, eğer bir şekilde anti-kopyalama programını silmeye kalkarsanız bilgisayarınızın bir daha müzik CDsi çalamıyor! Evet yanlış duymadınız... Kişilik haklarına saygı filan hiç önemli değil. Önemli olan $$$

Peki ya müşteri bunu upuzun EULA (Son kullanıcı anlaşması) içerisinde de göremiyor mu? (okusa bile) HAYIR! Büyüteçle baksanız bile bulamıyorsunuz, çünkü o küçücük yazıların içinde bile yok...

Sanırım müzik, sinema endüstrisi kaçırdığı teknoloji treni yüzünden kaybettiği dolarları müşterilerinden çatır çatır almaya kararlı. Ne pahasına olursa olsun! Bu konuda Bruce Schneier, Washington Post, The Register ne demiş görebilirsiniz. SysInternals'dan Mark Russinovich'in bu konuda yaptığı arastirmayi okumadan geçmeyin derim.

Görüşler

0
roktas
Verdiğin bağlantılarda farkettim. Ya şuna ne demeli! Spyware'de muhtemelen bundan daha korkunçları vardır, benim haberdar olmadığım. Fakat burada sıradan bir shareware'den bahsetmiyoruz, Warcraft'ın yapımcısı Blizzard yapıyor bunu.
0
slay3r
Ne yapmış blizzard? Olsa olsa hack konusunu engellemek için birşeyler yapmıştır diye tahmin ediyorum ama...
0
serdem
Blizzard özetle 'Bize güvenin, biz bunu sizin iyiliğiniz için yapıyoruz' gibi bir açıklama yaptı. İlk yazıyı yazan kişinin hack-bot yazan birisi olduğu ortaya çıkınca haklı gibi gözüktüler. Bunlar aslında başka alanlarda duyduğumuz sözler, 'Vatandaşlarımızın iyiliği için vatandaşlarımızı fişliyoruz' ... Yaptıkları, evimize hırsız girebileceği için hepimizin evine güvenlik kamerası yerleştirmek gibi bir şey. İnsanlar alkışlıyor böyle şeyleri... Genelde bu konuları EULAya dayandırıyorlar. Aldığımız yere gidip EULAyı okudum, kabul edemiyorum ürünü geri alın dersek dayak yer miyiz acaba?
0
azertet
Dayak yer miyiz bilmiyorum(hiç belli olmaz :) ), ama bu tip durumlarda birçok şeyin kullanıcı aleyhine olduğu da bir gerçek. yani şikayet de etseniz de sözleşmelerde bunlar olduğu için kabul etmiş sayılıyorsunuz. bir arkadaşım okumuş, telekom'un adsl sözleşmesinde "biz size herhangi bir durumdan dolayı hizmet veremezsek bizden hak talep edemezsiniz" gibi bir madde varmış. birçok firma yada kurum, sözleşmelerine (aslında özellikle derinlerine) böyle kullanıcıyı zor durumda bırakabilecek madde koyabiliyor. yapılan açıklamalar da özgürlük getirme meseleleri ...
0
rafet
Aslinda bu tip sozlesmelere karsi dava acilmasi lazim. Kullaniciya kendi zararlarina olacak bir maddeyi zorla kabul ettirmeye haklari yok diye dusunuyorum. Alnina silah dayanan bir insanin yaptigi sozlesme nasil gecersizse boyle tuketici haklarini ihlal eden sozlesmelerin de gecersiz olmasi gerektigini dusunuyorum. tabi is avukatlarda. Karsida buyuk sirketlerin,tekellerin oldugunu dusununce umut yok diyorum maalesef.
0
loker
Tespitiniz güzel, alnına silah dayanmış birinin imzası geçerli olmadığı gibi ruhu hukuka aykırı sözleşmeler de mahkemece tarafından iptal edilebilir.

Burada önemli olan cesaret... Büyük şirketler ya da tekeller de yenilir, en azından bu kadar açık ihlallerde... Bir de tabii konuya hakim avukatlar tarafından iyi hazırlanılmış davalarla ilerlemek gerekir, ki kararlar daha sonra içtihat oluşturabilecek somut veriler ve sonuçlara sahip olsunlar...

Tüketici dernekleri bu konuda canhıraş bir mücadele sürdürüyorlar, yanı sıra Sanayii Bakanlığı çatısı altında bilgi hizmeti veren bir tüketici masası ve kaymakamlıkların koordinatörlüğünde yurt çapında yaygınlaştırılmaya çalışılan "Beyaz Masa"lar var... Bu tip danışmanlık hizmeti veren sivil kurumların yardımıyla bu tip konularda organize olarak, sağlam bir altyapıyla hukuk mücadelesi verilebilir... Bu mücadelenin büyük şirketlere ya da tekellere karşı verildiğinde bile tüketici lehine sonuçlandığına dair bir çok örnek var...

0
serdem
Kızdırmayın Stallman'ı :) http://www.theinquirer.net/?article=27481
0
ttk
"Fincanı taştan oyarlar, Sony'ye de böyle ...." Benzeri işlere girişenlerin tamamına zaman sınırlaması olmaksızın ithaf olunur.
0
sametc
şirketlere paralar vererek ürün al sonra gel onların istedikleri gibi yaşaaaaaaaaa ve böylece kapitalist dünyanın en mutlu olduğu zamanlarında yaşamış olursuuuuunnnn...
0
conan
Ben bu mantaliteyi anlayamiyorum. Birisi bana aciklayabilir mi?

Yillarca insanlar arastirma yapsin, kopyalamayi engelleyici, vs bir cok guvenlik tipi cikarsin, bu konularda doktora tezleri yapilsin, vs... Muzik/Film, vs piyasasi yillarca bunlari gormezden gelsin. Sonra mp3, divx gibi gelismeler olsun bunlari da en az bir 4 yil izlemesin bu sirketler, izlese bile bir sey yapmasin. Bunun yerine DVD encryption standarti gibi buyuk sirketlere acik, kullanicilara kapali kapilar ardinda berbat bir sifreleme algoritmasi gelistirsin. Tabii ki bu sifreleme kirilsin...

p2p gibi seylerden bahsetmeyecegim bile, bunlari da gormezden gelsin bu mohhim ve boyyuk medya sirketleri... yani treni kacirsin kisaca. Sonra vay efendim, bir anda, niye izinsiz indiriyormus insanlar da vay bunlar serrefsizmis de, korsanmis da, hirsizmis da, vs... vs... vs...... Yok yiginla insana davalar, yasin yaninda kurunnun da yanmalari, deliren, paranin gucuyle de herkese saldiran bir kizgin medya ordusu...

Medya endustrisinin gozbebegi, mali, mulku, geliri, gelecegi, gecmisi, TEK BIR VAROLUS NEDENI filmler, muzik, gibi eserlerdir. Sen bu eserleri, tek gelir kaynagini korumak icin hicbirsey yapma, otur kicinin uzerinde, sonra bir gun gelsin: Herseyim elden gidiyor aman allahim veryansin et ona buna saldir. Oh ne guzel!

Bu veryansin eden medya sirketlerinin patronlari 5 yil boyunca ferrarilerini sokagin ortasina anahtarlarini arabanin ustunde kapilari acik olarak park ederler miydi acaba? Hic sanmiyorum.

Hirsizlik guzel bir sey degil, hirsizligi onlemek icin hicbirsey yapmamak hic guzel birsey degil. Hirsiz her zaman olacaktir. Onemli olan bu konuda ona buna dava acmak yerine teknolojinin nimetleriyle hirsizliga karsi savas vermek.

Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Ünlü Türk Bilgisayar Bilimcileri ve Mühendisleri

coskung

İstanbul Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü, ünlü matematikçi Cahit Arf adına bir matematik yarışması düzenliyor. Yarışmanın adını görünce aklıma şu soru geldi:

Acaba matematikte Cahit Arf, fizikte Feza Gürsey gibi kendi alanında dünyaca tanınmış bilgisayar mühendisimiz veya bilgisayar bilimcimiz var mı?

Yerli malı böcek robot hazır

FZ

Türk araştırmacılar, zor arazi koşullarında böceklerdeki gibi yüksek hareket kabiliyeti ve hayatta kalma becerisine sahip altı bacaklı robot "SensoRHex"in tasarım ve üretimini tamamladı. TÜBİTAK desteğiyle ODTܒlü ve Bilkent’li araştırmacılar tarafından Türkiye’de ilk kez üretimi gerçekleştirilen robot, böceklerdeki gibi merdivene tırmanma, seri şekilde zıplama, çok hızlı koşma ve takla atma gibi hareketleri yapabiliyor. Uzmanlar, robotun bu özellikleri ile mayın arama ve afet durumlarında başarıyla kullanılabileceğini belirtiyor.

Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Uluç Saranlı, ODTÜ öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Afşar Saranlı ve Yrd. Doç. Dr. Yiğit Yazıcıoğlu’nun ortaklığında geliştirilen çok bacaklı robot "SensoRHex"in temel tasarımını ve prototip üretimini tamamladıklarını bildirdi.

Kaynak: Radikal

4 Temmuz, Özgürlük ve Bir Bilim Adamının Bireysel İtaatsizliği

FZ

Bugün 4 Temmuz, Amerika Birleşik Devletleri'nin Bağımsızlık Günü. Bu önemli günde pek çok ABD'liye 2 yıl önce iki bilimadamı arasındaki önemli bir mektuplaşmanın adresi gidiyor.

Taraflardan biri: Prof. Dr. Daniel J. Amit. Diğeri ise saygın bir bilimsel dergi olan Physical Review adına Prof. Dr. Martin Blume.

Konu: Dr. Amit'in Physical Review ya da herhangi bir ABD kurumu (bilimsel ya da başka türlü) ile işbirliği yapmayı reddetmesi ve bunun sorumlusu olarak ABD'nin, sahip olduğu gücü kötüye kullanan en büyük ve zarar verici ülke oluşunu göstermesi. Dr. Blume her ne kadar mektuplarında bilimin uluslararası, tarafsız ve politikaya mesafeli bir kurum olması belirtse de Dr. Amit, bilimin modern dünyada tarafsız kalamayacağını, 1939'da bilimin ne kadar tarafsız olabileceğinin herkes tarafından görüldüğünü belirtiyor, gelecekte torunlarına hesap verebilmek için bireysel olarak bu kararı aldığını, bireysel olarak pek bir gücü olmasa da bu bireysel itaatsizliğinin önemli olduğunu vurguluyor.

Yüz yıllık problem çözüldü

sametc

Rus bilimadamı Grigori Perelman yüzyıldır çözülemeyen “Poincaré Conjecture” problemini çözdüğünü iddia etti. St. Petersburg’da bulunan Rus Bilimler Akademisi Steklov Matematik Enstitüsü profesörlerinden, Dr. Grigori Perelman, matematik tarihinin “Poincaré Conjecture” olarak bilinen problemini çözdüğünü söyledi. Problemin kanıtının onaylanması belki de aylar alacak, ancak kanıtın onaylanmasıyla matematik dünyasını yüzyıldır meşgul eden 3-boyutlu nesneler üzerine Poincaré yargısı kanıtlanmış olacak.

Türk Lise Öğrencileri Haritada Türkiye'yi Bulamadı

mos

Liselileri kapsayan raporda 'öğrencilerin Türkiye'nin yerini bilmedikleri ve dinlerini tanımadıkları' ortaya çıktı.

Milli Eğitim Bakanlığı, kamuoyunda LGS olarak bilinen, "2004 Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı"na ilişkin bir analiz raporu hazırladı. "8. sınıf öğrencilerinin ülkelerinin harita üzerindekini yerini bilmediği ve dinlerini tanımadığı" sonucu çıkan raporda, ezberciliğe alışan öğrencilerin kavrama yeteneği kazanamadığı da vurgulandı.