İlk kitapla ( kültür endüstrisi ürünü olarak Dijital Oyun ) beraber oyun ve oyuncu kavramları hakkında klasikleşmiş bi'çok yargıyı çöpe attırıyor veya en azından üzerine bir kez daha düşünmeye zorluyor.
Dijital oyun endüstrinin önemli bir ürünü haline geldi (aslında yalnızca dijital oyun değil, hasbronun çıkardığı risk, tabu gibi oyunlar da çok popüler). Gençler oyun oynamaya oldukça istekli. Ebeveynler ise doğu ülkelerinden gelen "gençler bilgisayar başında ölüyor", "silah kullanmayı oyunla öğrendi, sonra okulu bastı", "11 eylül failleri flight simulator oynuyordu" benzeri haberler nedeniyle korkuyor. Peki oyun oynamak eylemi insanın içindeki şeytani arzuları serbest bırakan bir ayin mi? Ebeveynlerin ve oyun kavramına "bu yaşta oyun mu oynanır" gibi önyargılarla bakanların bu iki kitabı "bi de şöyle bi'şey var" gibisinden okumaları gerekir. Derdim oyunları kutsamak değil, fakat "oyun"un ne olduğuyla alakalı yanlış bilinen fazlaca şey olduğunu düşünüyorum.
Hem Türkiye'de oyun sektörü hakkında da bilgi edinilmiş olur:-)
Emeğine sağlık. İmecenin gücü buymuş... Önerilerin yorumların için bizimle irtibat kurabilirsin, hatta bize e-posta adresini ver ki pisi konularında başını ağrıtabilelim...
Bahsi geçen mud'un geliştiricisiyim. Görüşlerinizi de büyük bir memnuniyetle okudum.
"Çok oyunculu rol kesme oyunu" tanımlaması bana ait. İyi mi kötü mü tartışılır, ama RPG kısaltması ya da Role Playing Game hedeflerimize ters düşüyordu. UD'ye emek verenlerin de ortaklaştığı noktalardan bir tanesi estetik sanatsal olmasına bakılmaksızın öncelikle Türkçe'yi kullanmaya çabalamaktı. Bu işin boyutları "hançer" yerine "kama", "wizard" yerine "kam" demeye kadar gitti. Bu tedirginliğimizin de güzel olduğuna inanıyorum. Neticede "çok oyunculu rol kesme kavramı" size "olmamış" gelse de RPG türüne yeni ısınanlara "olmuş" geliyor. Bu da bizi gülümsetiyor.
Buna rağmen, dil üzerine ciddi eğitimlerimiz olmadığından eksik gedik bırakmış olabiliriz, yanlış yapmış olabiliriz. İsteriz ki aklınızda daha uygun bir karşılık varsa bize iletin, biz de vakit kaybetmeden ona yönelelim. Sanırım açık kaynak'ın yanına "açık fikir" de demek uygun düşer :)
rcagri'nin dediği ve senin de katıldığın gibi "Bence Çevirinin tam anlamıyla çevirilen sözcüğü karşılaması gerekmez". Önemli olan vakit varken yerleştirebilmek ve Türkçe kullanmak.
Rusya'ya gittiğimde (yanlış hatırlamıyorsam) Arjantin'e has bir çay içmiştim. Ve bizimkinin de onlarınkinin de "çay" sözcüğüyle çağrılması çok garip gelmişti. Ama Arjantin çayının bir Arjantinlinin zihninde uyandırdığı elektriksel alanla bizim çayın bizde yarattığı alan birbirine çok benzerdi. O halde, belki de doğruydu, onlarınki de çaydı, bizimki de.
Sevgiler, saygılar
Dipnot: MUD'a da utanmadan Çok Kullanıcılı Zindan dedik mesela. Eminim herkesi "höö?" ediyordur...
Dipnot-2: FM Effect'e maruz kaldık. Oyun da site de fevkalade canlandı. Long live FM. (lahana turşusu oldu...)
Yardım
Editör markdown formatını desteklemektedir. Detaylı bilgi için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.
@kullanici ile birisinden bahsedebilir veya :emoji: ile emoji kullanabilirsiniz.
Dijital Oyun Rehberi - Oyun Tasarımı, Türler ve Oyuncu ( 1)
Dijital oyun endüstrinin önemli bir ürünü haline geldi (aslında yalnızca dijital oyun değil, hasbronun çıkardığı risk, tabu gibi oyunlar da çok popüler). Gençler oyun oynamaya oldukça istekli. Ebeveynler ise doğu ülkelerinden gelen "gençler bilgisayar başında ölüyor", "silah kullanmayı oyunla öğrendi, sonra okulu bastı", "11 eylül failleri flight simulator oynuyordu" benzeri haberler nedeniyle korkuyor. Peki oyun oynamak eylemi insanın içindeki şeytani arzuları serbest bırakan bir ayin mi? Ebeveynlerin ve oyun kavramına "bu yaşta oyun mu oynanır" gibi önyargılarla bakanların bu iki kitabı "bi de şöyle bi'şey var" gibisinden okumaları gerekir. Derdim oyunları kutsamak değil, fakat "oyun"un ne olduğuyla alakalı yanlış bilinen fazlaca şey olduğunu düşünüyorum.
Hem Türkiye'de oyun sektörü hakkında da bilgi edinilmiş olur:-)