Daha önceki mezuları açmak istemiyorum. Pardus'la ilgli ben yazınca tepki doğdu. Linux gurplarında ve FM'de aleyhime şeyler yazınca mecburen kendimi savunmak için bir şeyler yazmak zorunda kaldım. Yazdıklarıma bakınca 'Keşke hiç bu tür ortamlara kendimi savunmak için girmeseydim' diyorum. Çünkü konu uzadıkça amacından sapıyor. Gelinen noktada kimseyle problemim yok. Saygılar.
Yazılarımın arkasındayım. Niyet okumaya çalışmayın. Aynı şey burada da geçerli. Pardus projesini destekliyorum, evet. Ama 'Yeni bir işletim sistemi yazılmış' gibi anlaşılmalar doğabilecek haberler ve beyanlardan da rahatsız oluyorum.
Aynı itirazı, 'Kürtler kendi işletim sistemlerini geliştirdiler' şeklinde basına yansıyarak Ubuntu'nun yağma edilişine de yapıyorum.
Sadece bir bölümünün yer aldığı
şu
adresteki Pardus hakkındaki haberlerime bakın, art niyetli değilseniz ne demek istediğimi anlayacaksınız.
"TÜBİTAK'a 'CD'den çalışan yazılım'la övünmek yakışmaz" başlığını bile anlayamamışsanız ne diyebilirim ki!
TÜBİTAK gibi dev bir kurumun CD'den 'boot' edilebilen işletim sistemi yerine kurulabilen bir yazılım çıkarması gerektiğini yazıyorum. Siz ne anlıyorsunuz?
"Pardus'ta Osmanlı Desteği" haberini TÜBİTAK basın bülteni olarak ı ilân etti? Hayır! Kendi çabamla sektörü takip edip okuyup, okurlarımı bilgilendiriyorum. Bu hata mı?
Yaptığım TV programında 'Pardus ATA çıktı' diye yer veriyorum; bu da mı hata?
Son olarak, beni 'Pardus düşmanı' gibi gösterme yanlışı içine girmeyin.
Pardus projesinde görüştüğüm değerli kişiler var. Hal böyleyken bizi kanlı bıçaklı gibi göstermeye kalkışmak size bir şey kazandırmaz.
Ben imzamı kullanarak yazılarımı kaleme alıyor ve kalemimden çıkan her kelimenin sorumluluğunu yükleniyorum. Ya siz?
Buradaki problem, gazete ve ajanslarda teknolojiye hakim yeterince çalışan olmaması, varsa bile haber merkezlerinden geçerek yayınlanan haberlerin bu kişilere danışılmadan yayınlanmasıdır.
Sözkonusu haber, hemen hemen tüm ajanslarda aynı ifadelerle geçti.
Buradan şunu anlıyoruz. Diyarbakır'da bu yazılımı düzenledikleri basın toplantısıyla tanıtanlar, basını yanıltmışlardır. Ancak burada basın masum değil. Konuyu araştırabilirlerdi. En azından kendi içlerindeki teknolojiyle ilgili kişilere sorabilirlerdi.
Konuya ilişkin bir gazetede yer alan yorumum şöyledir:
"Diyarbakır Sur Belediyesi, 'Kürtçe ilk işletim sistemi geliştirdik' diye basın toplantısı düzenliyor ve bu iddia hemen hemen tüm gazetelerde hiçbir sorgulamaya tabi tutulmadan aynen yayınlanıyor.
Oysa Sur Belediyesi ve Kültür Dil Araştırma ve Geliştirme Derneği tarafından hazırlandığı iddia edilen yazılım, Güney Afrika'da bir sivil toplum örgütü tarafından geliştirilen Ubuntu Linux'un Kürtçe dil desteği eklenmiş hali.
Ubuntu'nun adını bile hiç duymadığımız dillerde onlarca sürümü var.
Öte yandan bir söz de, Kürtçe işletim sistemine karşı olanlara: Kürtçe Ubuntu'yla devlet yıkılmaz, merak etmeyin.
Hatta Türkçe'nin yanısıra Almanca, İtalyanca ve Hollandaca dillerini destekleyen sunan TÜBİTAK'ın Pardus'u da Kürtçe dil desteği vererek, ne kadar kuşatıcı olduğunu göstermelidir."
Kürtçe Yazılıma Soruşturma ( 28)