İstanbul'da Sahte iPod (ama ne sahte!)

0
FZ
The Inquirer okuyucularından David Jenkins, bir İstanbul ziyareti sırasında sahte bir "iPod" görmüş.

Üzerindeki takoz gibi Tahoma fontu ile bir sahtecilik şaheseri karşısında susuyor ve derin bir tefekküre dalıyoruz.

Kaynak: The Inquirer

Görüşler

0
ae
Nedense ben cok ilginc bulmadim. Cok fazla alistik herhalde cevremizdeki sahte urunlere ...
0
GolgeHan
Düşünsenize adamın biri satın almış sahte ipod. Bir süre dinledikten sonra sahte olduğunu anlıyor. Fontu benzemiyormuş çünkü. Artık eskisi gibi havalı bir şekilde gigabyte larca müzik dinleyemeyecek ve kahrından ölecek.
0
iozeren
bundan olsa olsa anahtarlık olur :) iPod olmaz
0
mbayer
Ama bunun artı olarak fm radyosu var! Boynuz-kulağı geçer meselesi... :)
0
mrtksn
kontroller de dokunmatik değil bu arada;
0
FZ
:)
0
Chriseba
koptum resmen. öldüm bittim. süper birşeymiş ya...
0
SHiBuMi
İstanbul'da görmesi bunu Türklerin ürettiği manasına gelmiyor elbette. Uzakdoğu malı olup da bu tür Sony, Philips gibi markaların taklidi bir sürü ürün var. Sitedeki fotoğraf bir oyuncağa bile ait olabilir. Heyecan yapacak, tefekküre dalacak bir durum yok ortada.
0
feran
Aslında Shibumi ile aynı fikirdeyim üstelik de okur adı olarak verilen Denis Jenkins (sporcu, ünlü bir programcı, rüya yorumcusu ve Berkeley Üniversitesinden bir profesör de dahil olmak üzere) yaygın bir isim. Haberin (!) imzası Charlie Demerjian (DEMİRCİYAN) ise "a contributor at The Inquirer" yani Inquirer'a katkıda bulunan bir isim(Kadrolu muhabir ya da editör değil) Yazı da haberden çok bir oyun gibi sunulmuş anladığım kadarıyla. Biraz (HATTA EPEY) septik yaklaştım ama İstanbul yazılmasında inceden bir kasıt var gibi geldi bana. Avrupada herhangi bir şehirde de yazsa eğer amaç sahtesinin yapıldığı konusunda uyarmaksa çok şey farketmezdi. Üstelik de Singapur gibi sahtecilik cenneti ya da- hadi diyelim bu pek oyuncak gibi, o halde Kore veya Çin yapımı neden olmasın?
0
feran
Bu arada Demerjian'a mail göndererek D. Jenkins'in İstanbul'da nerden aldığını ayrıntılı olarak bildirmesinin bize yararlı olacağı ve bunun Uzakdoğu yapımı olması olasılığından da söz ettim. Az önce gelen yanıtta sadece mail'i okuru D. Jenkins'e gönderdiğini bildiriyor. O kadar. Bakalım Jenkins'den ne yanıt gelecek.
0
feran
Eh henüz bir yanıt yok. Yanıtlanacağını da bekliyor değildim doğrusu. Ama burdan pekala Jenkins'in de veya iPod'un İstanbuldan alındığı bilgisinin de "fake" olup olmadığı bence şaibeli! Burdan ne sonuç çıkarmalı. Evet bir iPod var ve bu sahte yapılmış- olabilir. İnsanlar bu olguya karşı uyarılmalıdır. Buna itirazım yok. Ama İstanbuldan alınmış olması habere artı değer katmadığı gibi, Türkiyede yapılmış olduğu anlamına da gelmez. Üstelik haberde bunun vurgulanmasında ben ince bir kasıt ararım. Onlara da sorarım, sordum da ama yanıt yok! (sükut ikrardan gelirmiş-derler eskiler).
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

Ticari istihbaratta hangi rengi seçtiniz?

FZ

Rakip firma hakkında bilgi toplamak, her zaman 'yasa dışı' bir iş değil. Tüm mesele, sınırların doğru çizilmesinde. Yani nereye kadar uzanacaksınız? Rekabet ve istihbarat uzmanları bu işi çözmüşler. İstihbarat çalışmalarını üçe ayırmışlar. Beyaz, gri ve siyah bölgeler...

... İstihbaratın hiçbir zaman modası geçmedi. Sadece biçimi, yöntemi değişti. İşin içine elektronik girdi. Casuslar da işsiz kalmadı. Üstelik devletlerin yanına bir de dev şirketler eklendi. Öyle ki artan rekabetle birlikte 'istihbarat' şirketlerin önemli yatırım konuları arasına girdi. Geçtiğimiz günlerde bu konu İstanbul'da bir konferansa da konu oldu. Yeditepe Üniversitesi ve SESAR'ın (Siyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Strateji) düzenlediği konferansta 'endüstriyel espiyonaj' masaya yatırıldı. Yazının girişinde kullandığım iki örnekte bu konferansta 'model' olarak ele alındı.

Şaziye Karıklı'nın yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

MEB : Squid ile Internet hızınızı katlayın (!)

anonim

MEB Meslek liseleri müfredatında ciddi değişiklikler yaptı. Yeni müfredatta açık kaynak yazılımlarında bulunduğunu bu adreste açıkca görebiliyoruz.

Fakat o kadar vahimdir ki, sözde özgür yazılımı müfredatı kapsamına alan MEB işletim sistemleri kurulumu dökümanında sadece 1 sayfa özgür yazılımdan bahsediyor.

Durum bundan da vahim. Dökümanda aynen şu satırlar geçiyor:

Bilgisayar Atıklarından Sanat Eseri

FZ

Kullanılmış disketler, bilgisayar kasaları, vs. sanat eseri oldu. Sanatçı ROŞ'un (Rukiye Onurel Şimşek) bilgisayar atıklarından yararlanarak yaptığı eserler, 11 Kasım'a kadar İTÜ Taşkışla'daki Deneme Bilim Merkezi'nde sergilenmeye devam edecek.

Köylülerin internet çilesi!

anonim

internethaber.com'dan: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın çiftçiyi desteklemek için dönüm başına verdiği parayı almak isteyen köylüler, formlarda istenen kimlik numaralarını öğrenebilmek için internet cafelerin önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın Çiftçilere Doğrudan Gelir Desteği projesi kapsamında arazilerinin dekar başına ödediği 10 milyon lirayı almak isteyen Bolulu çiftçiler, doldurdukları formlarda Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını öğrenmek için sabahın erken saatlerinden itibaren internet cafelere hücum etti. İnternet cafelerin geç açıldığını öğrenen köylüler, `Ama bütün işyerleri açılırken internet cafelerin geç açılmasına anlam veremiyoruz. İşimizi son güne bıraktığımız için sıkıntı yaşıyoruz. Kimlik numarası almak için çektiğimiz çileye bakın` dediler.

Playchess Türkçe ve Ücretsiz

meddah

220.000 üyeye sahip, dünyanın en büyük satranç portalı olan Playchess ile İş Bankası bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma ile Playchess ücretsiz ve türkçe olarak satranç severlere http://www.satrancoyna.com.tr/ adresinden hizmet vermeye başladı.