Dinazor

Dinazor


0 takip ediyor | 0 takip ediliyor


Bilgi alanları


İlgi alanları

Bilgi İşlem, Matematik, Kriptografi ve Kadınlar ( 28)

Ciddiyetini kayıp mı ediyorsun, yoksa en baştan beri zaten yok muydu bilmiyorum. Ama benim bütün anlattıklarımdan bunu mu anladın?

O kiz yapmis benim arkadasimda para kazanmak zorunda olmasa o da yapardi demek sacma bence. diyorsun. Niye saçma olduğunu açıklamıyorsun. Neden saçma olsun ki... Saçma diyip kesip atmak kolay tabi. Sen kizin tercihini kücümser bir havadasin. Günaydın, tabi ki küçümsüyorum. Bunca insanın bunca tercihi içinde bunu mu önemsememi bekliyorsun. Üstelik her küçümsediğim şeye kıskançlık suçlaması ile karşılık vermenin müthiş bir taktik olduğunu söylemeliyim, şeytanın aklına gelmez. Her neyse, biraz boşa konuştuğumu hissetmeye başladım.
Güzel geliştiğini sandığım bir sohbeti kötü bitirdiğimizi sanıyorum.

Saygıyla...

Bilgi İşlem, Matematik, Kriptografi ve Kadınlar ( 28)

eğer sizin perspektifinizden bakarsam aynı şeyi ben de size söyleyebilirim. Yani siz de beni çekemiyorsunuz, derim. Ama böyle bir yargının doğru olmayacağını sanıyorum. Bilakis ben açık sözlülüğünüz için teşekkür ederim.

Eğer bir yerde birileri efkar-ı umumiyeden farklı düşünürse ve bir de bunu söyleme hem de açık açık söyleme talihsizliğine düşerse başına gelmedik kalmaz. Artık o insanın fesatlığımı kalır, darkafalılığı mı kalır, dinazorluğumu kalır, ahlaksızlığı mı kalır, gerisini siz düşünün. Bu baskı insanları düşündüklerini söylememe (en azından açık açık söylememe) ve hatta daha kolayı söyleyemeyeceği şeyi düşünmeme noktasına götürüyor.

Ben bir önceki yazımı yazarken sizin yaptığınız gibi bir suçlama ile karşı karşıya kalacağımı bilmiyor muydum sanıyorsunuz? Bunu bilmek için dahi olmaya gerek yok; hele de benim gibi sık sık bu tip durumlara muhatab olan biri için.

Ama sorun değil. Belki duygusal olarak sorun oluyor ama prensip olarak sorun değil.

Gönül isterdi ki yazı yazmayı seveyim ve de becerebileyim ki derdimi daha uzun ve detaylı anlatabileydim. Tam olarak istediklerimi anlatamadım, ama iyi ki de anlatamamışım. Yoksa belki de sizden hakaret bile gelebilirdi bana :-)))

Şimdi sizin sorularınızı cevaplamaya çalışayım:

1. Bu kadar tepkili olmamamı anlamamışsınız. Haklısınız, en azından benim şu kısa yazımdan bunu anlayamazdınız. Tepkiliyim, çok tepkiliyim, ama bunu anlatmak çok zor. Kısaca şöyle bir cümle söylesem ve bu cümlenin en azından ipucu vereceğini ümit etsem: zıtlıklar yaşamı geliştirir, uzlaşmalar değil.

2. Abartmak. Çok soyut bir kavram. Ama neden içeriği olumsuz olsun ki... Darwin abartmadı mı, Freud abartmadı mı, bence Poe'da abartmış Virginia Woolf da... Haşaaaa! Hiç biri ile kendimi kıyaslamam, yalnızca abartmak kavramının rölatif olduğunu savunmak için verdim bu örnekleri. Ben abarttım mı, hayır. Eğer daha iyi yazı yazan biri olsaydım, çok daha fazlasını söylerdim.

3. Yaşam zekası dediğim şeyse sözkonusu olan sözlerimin arkasında sonuna kadar dururum. Bunun sosyallikle bir ilişkisi yok. En azından kelimenin yaygın anlamında. Bu genellemeyi sadece programcılar için yapmıyorum, ama bilgisayar ile ilgili kişilerin daha fazla pay aldıklarını düşünüyorum.

4. Çekememezliğe gelince; bununla ilgili pek bir savunmam olamaz. Çünkü çekememezlik bilinçli bir tercih değildir, ben farketmesemde olabilir. Ama buna tenezzül etmeyecek bir yaşam geçirdiğimi sanıyorum. Tek savunmam budur. İçtenliğime güvenmeniz, samimiyetimin varlığı ümidiyle...

Saygılarımla...

Bilgi İşlem, Matematik, Kriptografi ve Kadınlar ( 28)

Ben pek iyi anlamadım, bu kadar ilginç olan nedir? Bir öğrenci (galiba burada bayan olması da özel olarak ilginç sayılıyor) bir ödev yapıyor ve mezun oluyor. Bunu burada anmak için ne gibi bir sebebimiz var anlayamadım.

Eğer konu Allah''ım ne zeki kız, neler yapmış, yuh be IBM 4381 üzerinde assembler ile program yazılır mı? ise (ki yazılardan böyle olduğunu tahmin ettim) buna şaşırmanız bence daha ilginç.

Bu konuda ben de düşüncelerimi yazmak isterim:

Bahsi geçen kızın yaptığı gayet anlaşılır bir şey. Ama yalnızca ilgi ve çalışmakla alakalı bir şey. Yani eğer bilgisayara ilgin varsa ve de dolayısıyla çalışırsan (ki ikisi birbirine çok bağlıdır.) sonuç gayet kolayca alınır. Bu bir seçimdir. Seçimleri yalnızca seçilenler olarak algılamayalım, daha çok da seçilmeyenler demektir. Eğer bu kız bu işi yapmayı seçtiyse, bunun karşılığında başka bir sürü seyi de yapmamayı seçmiştir. En azından programını yaptığı zaman içinde (ki bu sonsuza dek bir şeyi yapmamak demektir.) Bu bağlamda enteresan bir şey değil. Mesela benim bir arkadaşım var, sabah 09:00''den akşam 18:00 kadar iş yerinde çalışıyor, yani 11 saat, en az iki saati de yolda geçiyor, etti 13 saat, sonra borç ödemek için evde ek iş yapıyor, ortalama günde 2-3 saat, etti sana 16 saat. Her gün bu tempoda çalışıyor. Şimdi o varken ben bu kızı niye ilginç bulayım. Eğer bahsi geçen arkadaşımın maddi sorunu olmasaydı ve bilgisayara ilgisi olsaydı, bir de üstüne onu yönlendirecek bir hocası olsaydı, bu kızdan daha mı kötü iş çıkarırdı.

Kısacası:

1. Konu zeka ise bilgisayar programlaması ASLA ve de ASLA zeka göstergesi değildir. (İnanmayanlar bana yazsın ispatlayayım. Ben bilakis genelde yaşam zekası eksik insanların bilgisayarda iyi olduğunu düşünüyorum.)

2. Konu çalışkanlıksa böyle bir işi yapmak için bir yıl boyunca günde 12 saat çalışmaya KESİNLİKLE gerek yoktur. Benim bütün arkadaşlarım o ya da bu işle ortalama 12-13 saat uğraşır, dolayısıyla kızımızın çok da çalışkan olduğuna dair bir veri yok. Üstelik çalışkanlık hiç de övülesi bir özellik değil.

3. Konu azimse, geç gitsin. Azim gösterdiğin yerdir saygı değer olan, azmin kendisi değil.

4. Konu başka bir şeyse, bence boş muhabbete varıyoruz NOKTA.