İçinde E harfi olmayan roman Türk diline çevrildi (E harfi olmadan!)

0
FZ
Ünlü Fransız yazar Georges Perec'in hiç 'e' harfi kullanmadan yazdığı "La Disparition" (Kayboluş) adlı romanı, hiç 'e' harfi kullanılmadan Türkçe'ye çevrildi. Cemal Yardımcı'nın çevirisi Ayrıntı Yayınları’nın 400. kitabı olarak yayımlandı. 57 bin 2 sözcük, 370 bin 430 harf bulunan "Kayboluş"ta hiç "e" yok.

Yazarın Türkiye'de tanınmasını sağlayan diğer kitabının başlığı da ilginç: "Yaşam Kullanma Kılavuzu".
NLP (Natural Language Processing) ile uğraşanların söz konusu meşhur eseri istatistik çalışmalarına dahil etmeleri halinde başlarına bin türlü felaket geleceği ve lanetin uzunca süre kalkmayacağı da söylentiler arasında.

Kaynak: ntvmsnbc.com

Görüşler

0
ebola
:) hepimizin bildiği fıkra geldi aklıma. Önce bir kese altın ardından yüz kırbaç.
0
FZ
Belki bir gün bu saçma zihniyetten kurtuluruz.

KAYBOLUŞ ASLINDA NEYİ ANLATIYOR? Romanda, Anton Ssliharf adlı kahramanın kayboluşu polisiye bir kurguyla anlatılıyor. Anton'la birlikte, dünyadan "e" harfi de kaybolmuştur. Perec'in kaybolmasına göz yumduğu "e" harfinin, Fransız işbirlikçiler tarafından Nazilere teslim edilen ve toplama kampında ölen annesini simgelediği söyleniyor. İddialara göre, Perec tarafından açıklanana kadar, hiçbir eleştirmen kitabın "e" harfi kullanılmadan yazıldığını fark etmemiş.


Ne altın ne de kırbaç. Sadece saygı.
0
Zebani
Bırak canım ya!
0
FZ
Bu değerli, ufuk açıcı, bilgilendirici, sıradışı, çarpıcı ve çok şey anlatan yorumunuz için teşekkürler.
0
serdem
Bu yorumları anlayamadım... Adamın yaptıkları küçük mü görülüyor, kitap saçma bir şaklabanlık olrak mı algılandı, 'bırak canım ya' kimin içindi... Yanlış anlayan varsa, yazar sıkı bir yazardır, Hayat Kullanım Kılavuzu da müthiş bir kitaptır.

Bir harfi kullanmadan yazmak 'lipogram' olarak bilinir. Aslında çok yapılmıştır, ilk uygulamaların antik Yunan'a kadar gittiğini sanıyorum. Türk insanı da yazılarında ç,ş,ı,ö,ü,ğ kullanmaktan korkmaya başlayan sıkı lipogramcılardandır. Bir gun lipogram olucaz bastan asagi. Sözü biraz da olsa bilgisayar dünyasına bağlamış olarak ayrılayım.

Hmm...Bu arada 'e' yok yukarda...
0
roktas
Türk insanı da yazılarında ç,ş,ı,ö,ü,ğ kullanmaktan korkmaya başlayan sıkı lipogramcılardandır. Bir gun lipogram olucaz bastan asagi.
:-) super yorum!
0
FZ
40 katır mı 40 satır mı? sorusu bir yana artık şu soru mu sorulmalı:

40 kg. liposakşın mı, 40 satırlık lipogram mı?

Yarışma açalım, anlamlı en uzun lipogramları yazma başarısı sunan programlar ödül alsın.

0
Zebani
Bırak canım ya!
0
Zebani
İçi o harf olmadan bir yorum! Dahası?
0
Zebani
Zorlarsanız ufuk ta açar. Hiç canınız sıkılmasın. Bakın hala o harf yok!
0
cbc
ortasından izlemeye başladığım okan bayülgen'in programında bir seyirci, sanki konuşmayı yeni öğrenmiş gibi zorla cümle kurmaya çabalıyordu, geç anladım bu kitaptan bahsedildiğini.

bırakın anlam bütünlüğünü, edebi bir eser inşa etmeyi, 1-2 cümle kurmaya çalışın.
0
FZ
Kanımca hiç kolay iş sayılmaz o harfi kullanmadan yorum yazmaya çalışmak. İnsanı çabucak çatlatabilecek sınıftan, muazzam ızdıraplar barındıran, anlık coşkuyu kursakta bırakan zorlu bir patika.

(Harbi hasta edici bir iş! Oh be! )
0
bio
"çatlatabilecek"?
0
euler
Ben de dün gece TV Makinesi'ni izlerken haberdar oldum bu kitaptan. Kitabın çevirmeni konuktu. Kitap ilginç geldi. Yalnız dikkat çekmek gereken önemli bir nokta da çevirinin zorluğu. Yazar sonuçta hakim olduğu dilde, kendi dilinde, bir eser çıkarmış ortaya ama çeviri konusunu düşünsenize, orjinalde söylenen cümleyi söylemek zorundasınız ve kelimenin Türkçe karşılığı ile daraltılmış bir alanınız var. Gerçekten çok zor. Kitabın baştan yazmak gibi bir şey belki de.

Kitabın bir diğer ilginç tarafı da konunun da buradan (e harfinin kullanılmaması) şekilleniyor olmasıymış hatırladığım kadarıyla.

Saymadım kaç tane `e` kullandım yukarıda. :)
0
kesken
>kelimenin Türkçe karşılığı ile daraltılmış bir alanınız var.

derken ne kastediyorsunuz? bence bu hatali bir bakis acisi, bunun en guzel orneklerinden biri de "ozgur yazilim" kavrami, "free software" 'in tercumesi olmasina ragmen asli gibi "free as freedom" gibi aciklamalara, "free as free beer" gibi geyiklere meydan birakmaktadir.
0
euler
>>kelimenin Türkçe karşılığı ile daraltılmış bir alanınız var. >derken ne kastediyorsunuz?
Yani yazar sonuçta bir düşünce ya da duyguyu ifade etmek istiyor ve elinde şu var: Neyi anlatmak istediğini biliyor ve bunu x yoluyla yapamazsam y yoluyla yapabilirim diyebilir.

Ama başka bir dile çevirirken değer kümeniz sadece o kelimenin dilinizdeki karşılıklarından oluşuyor. Ve bu karşılıklardan hiç biri istediğiniz desene uymayabilir (örneğin hepsi e harfini içeriyor olabilir). Bu durumda çok daha derin bir araştırma ve değerlendirme süreci gerekli, ki değer kümesine desenimize uyan elemanlar eklenebilsin. Yani çeviri kısmında bunu x şeklinde yapamazsam y şekline yaparım diyemeziniz. Yazarın seçtiği yoldan gitmelisiniz, orjinale sadık kalmak istiyorsanız.

0
feran
"orijinale sadık kalmak istiyorsanız" değil kalmak zorundasınız, edebi bir çeviri yapmak gibi çok zor bir işe soyunmuşsanız. Söylediklerinize katılıyorum bu notu da ekleyeyim dedim. Bu arada özellikle Fransızcada "E" harfi söz gelişi Türkçe'den çok daha fazla kullanılır. Bu da ayrıca dikkate değer bence.
0
kesken
tabi ki haklisiniz, yorumunuzdan alıntı yaptigim kisimda sanki "Türkce daraltilmis bir alan sunuyor ceviriciye" gibi bir anlam cıkardım, ona itiraz ettim, ceviri isinin zorlugu konusunda size katılıyorum.
0
feran
Efendim, alıntı yaptığınız yorum benim değildi zaten, ben sadece sizin yazdıklarınıza imza attım:)
0
bio
Zaten kendisi de size yanıt vermemiş, alıntı yaptığı yorumun sahibine vermiş.
0
feran
Bakın, bio, 'kendisi' ne yaptığını kendisi anlatır siz üzülmeyin de bence SİZ 'e'lerle 'a' larca uğraşmak yerine önce Türkçe düzgün okuma ve yazmayı ve de okuduğunu anlamayı deneyin.
0
feran
Gecenin bu saatinde ciddi bir hata yaptım. Özür dilerim.
0
loker
Hehehe ortaokulda okurken şubat tatillerimde halamla onun çalıştığı devlet dairesine giderdim. Oyalanayım diye bozuk bir daktilo verirlerdi, M harfi çalışmadığı için M harfi kullanmadan yaptıkları dedikodulardan gazete çıkartırdım... Bunu tamamen unutmuşum ya... Gerçekten sözcük dağarcığını seslere göre bir kez daha düşünmek çok ilginç deneyim. Çevirmenine de geçmiş olsun.
0
Zebani
İnsanın özünü tanıtması bir harfin varlığı olmadan çok mu zor? Hayır zor olamaz. Ancak o harfin varlığına aşırı bir alışkanlık olabilir. O harf olmasaydı. Farklı bir dilimiz, dil varlığımız olacaktı ama o harf var sonuç olarak... O harf varsa onu kullanmamak ta ancak olsa olsa aptallıktır. Hımmm. Mümkün olan başka bir bakış açısıyla da bunu özgürlük olarak adlandırmak ta mümkün.
0
Skeleton
Aferimi sen de hiç e harfi olmayan bir yorum yazmışsın buraya (:
0
bio
Bir de bağlaç olan "da"ları "ta" diye yazmasaydınız.
0
feran
Size teşekkür etmek istiyorum. FM' de 'hıza' bağladığım ve benim de muhtemelen yaptığım yazım hataları oluyor. Hoş da görülebiliyor. Ancak bu "ayrı yazılan ve bitişik yazılan" -de ve da-lara, -de ve te - lere değinmenize sevindim. Cidden sağolun.
0
Zebani
Işık algılayıcı organlarımdan kaçmış "da" lar "ta" lar.
0
icphedia
Ersin TEZCAN' ın yazdığı e' siz potkal adlı bir eser bulunuyor raflarımızda, yıllar önce yazılmış olan. sanki bu işi biz yaptığımızda kimseye ilgi çekici gelmiyor gibi.
0
FZ
Yapılan işi haber verdiğinizde ilgi çeker. İnsanlar müneccim olmadıkları için biraz "medya"ya bağımlı durumdalar. Haber verdiğiniz için çok teşekkürler, not ettim, en kısa sürede bu kitabı bulup okumaya çalışacağım.
0
icphedia
Sanırım asıl sorun bağımlı olunan medyada. Bi kaç yıl önce televizyon kanallarında bir haber. "Amerikalılar dünyada ilk defa raylar üzerinde bir binayı kaydırarak yanına yeni bir bina yaptılar." Aslında Atatürk 1930 lu yıllarda binayı yerinden kaydırarak bir ağaç kurtarmıştı, kimse bunu haber yapmaz. Bkz.
0
sefalet
Pek bilinmeyen bir olayı hatırlatmışsınız ayrıca böyle bir haberin basında da çıkmış olmasına ayrı bir sevindim, benim gözümden kaçmış olacak.

Binayı tümden askıya alıp kaldırmak Amerikalılara özgü bir olay değil.Belki çok büyük boyutlu yapılarda ilk onlar denemiştir ama onun haricinde Avrupa ve ülkemizde restorasyon amacı ile epey yapılmıştır.Yalnız Atatürk zamanında yapıyı askıya alma tekniği yoktu zannedersem.Ben böyle bir başka örnek bilmiyorum.Atatürk'ün uygulattığı yöntemi Restorasyon alanında bir ilk olarak kabul etmek mümkün kanımca.

Sonuç:
Akıllı adamın hali başka olur.
0
setcom_2000
Güzelde acaba bu içinde "e" harfi olmadan roman yazan arkadaşlar içinde "a" harfi olmayan bir roman yazabilirler mi? :)
0
tongucyumruk
Peki, bu yapıldı. Sıradaki test. İçindeki her kelimede mutlaka en az bir "e" geçen bir roman yazılması. Acaba daha mı zor olur? Adı şimdiden belli: Geri Geldi
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

XFree86 hakkında paparazzi

roktas

XFree86 grubu referans niteliğindeki birkaç özgür yazılım lisansından biri olan klasik MIT/X11 lisansını değiştirerek 4.4 sürümünü duyurdu. Büyük patırtılar kopartan bu lisans kabaca "bu kodları dağıtırken benden daha vurgulu şekilde bahsedin" diyor ve bu isteği mukabilinde GPL uyumsuzluğundan da kurtulamıyor. Hemen hemen bütün dağıtımlar X 4.4'ü bu lisans şartlarıyla kabul etmeyeceklerini duyurdular. Debian X Strike Force grubunun da üyesi olan font experti Juliusz Chroboczek mevcut şartlar altında X projesi için gönüllü olamayacağını belirtti. Lisans sorunu ortaya çıkmadan önce aralarında Keith Packard, Jim Gettys gibi üstadların bulunduğu bir grup, XFree86 organizasyonundaki derin sorunlardan şikayetçi olarak farklı bir yapılanma oluşturmuşlardı zaten. Bu grup lisans değişimine de sert şekilde mukavemet ediyor. X 4.x serisinde gözünüzü, gönlünüzü açan önemli bütün değişikliklerin arkasındaki isim olan Keith Packard Debian geliştiriciliği için başvurdu ve başvurusu şu günlerde sonuçlanıyor. Galiba Debian, Freedesktop ile birlikte isyancıların kalesi olacak ;-)

ABD Medya Edebiyat (ya da Anna Karenina nasıl çok satar?)

FZ

Aldığımız haberlere göre ABD´deki en popüler talkshow programlarından birinin sunucusu Oprah Winfrey programında Anna Karenina´dan bahsedip ve bu kitabın aslında o kadar zor bir kitap olmadığını, güzel bir kitap olduğunu belirtince Anna Karenina´nın satışları bir anda patladı.

961.030 yeni kopya için baskıya giren Penguin Yayınları yetkilileri bu talep karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler.

TV programcısı Winfrey´e göre bu kitap biraz kalın bir kitap olmakla birlikte aslında o kadar da zor değil ve insanların gerçek edebiyatla uğraşmaları lazım bazen. 1 numarada yer alan kitabını ve yer alma sebebini üstad Leo Tolstoy görseydi acaba ne derdi?

Bu fantastik haber karşısında şaşkınlığımızı gizleyemiyor, TV, medya, kitaplar, edebiyat, garip bağlantılar üzerine bir kez daha derin bir tefekküre dalıyor, dumurlararası bir gezintiye çıkıyoruz.

Formula-G Güneş Arabaları Yarışması'nı İTÜ kazandı

FZ

TÜBİTAK tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "TÜBİTAK Formula-G Güneş Arabaları Yarışması"nın finali, İstanbul Park'ta yapıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) 'Arıba 1' adlı takım birinci oldu.

Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonunun (FIA) pist yarışları için tasarlanmış güneş arabaları kurallarının geçerli olduğu yarışmanın finaline, 18 takım katıldı.

İki saat süren ve 30 turda tamamlanan yarış sonrasında yasal itiraz süresi beklendi. 6 kişiden oluşan kurul, bazı ekiplerin itirazlarını değerlendirdikten sonra dereceye girenleri açıkladı.

Yarışmada, İstanbul Teknik Üniversitesinden (İTÜ) “Arıba 1” adlı takım birinci, aynı üniversiteden “Arıba 2” adlı takım ikinci ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) takımı üçüncü oldu.

Kaynak: Hürriyet.

One Laptop Per Child: Türkiye'ye Satış Başladı

auselen

Amerikan "Her Çocuğa Bir Dizüstü" (OLPC) organizasyonunun Üçüncü Dünya ülkelerinde yaşayan çocukları hedef alacak şekilde geliştirdiği XO dizüstü bilgisayarlar, dünden itibaren Amazon.com aracılığıyla Türkiye'den de müşterilere satılmaya başlandı.

Başımıza taş yağacak!

conan

Popüler Ski doo, Lynx gibi kar sporları ve Sea doo gibi su sporları araçlarının yaratıcısı Bombardier yeni konsept aracını tanıttı: EMBRIO. Segway çılgınlığını bir adım ileri götüren bu araç oldukça ilginç. Herşeyden önce tek tekerlekli olması insanı Jetgillerden çıkma bir araçmış gibi oldukça şaşırtıyor.

Aracın özelliklerinden bir tanesi ise hiz 20 km/h altına düştüğünde bir `iniş tekerleği`nin açılması. Motosiklet oturma biçiminde dizayn edilen taşıit birden fazla kişiyi taşıyacak şekilde şekillendirilmiş. Ayrıca yakıt olarak hidrojen hücrelerinin kullanımı da benim hoşuma giden başka bir özellik. Benim gibi ağzı sulanma ötesi olanlara kötü haberim var. Ne yazik ki bu aracın piyasa tarihi 2025 olarak düşünülüyor.