Bir XP macerası

0
parsifal
Az evvel gerçekleşmiş bir telefon görüşmesini olabildiğince aklımdayken sizlerle paylaşmak istedim.
Hattın bir ucunda az çok windows'dan çakan ben, diğer ucunda ise pc'yi yazı yazmak, internet ve oyun haricinde kullanmayan bir arkadaşım vardır.
- Abi selam. naber?
- İyidir. Senden?
- Nolsun yaw. Bi şey soracaktım.
- Tabi buyrun sorun.
- Yeni pc aldım da onla ilgili...
- Ooooo! Hayırlı olsun.
- Saolasın yaw abi pc'de XP home ed. yüklü. "Limited user" diye bi kullanıcıyla açıyoruz. HDD'e dosya falan kaydedemiyoruz. Napabiliriz?
- Admininstrator şifresini bilmiyormusunuz?
- Yok bilmiyoruz.
- E o zaman yeniden kurun XP'yi. Var di mi cd'si falan?
- Yok abi.
- Kaçak mı xp ki?
- Lisanslı.
- E tamam cd vermediler mi?
- Yok. Aradım onlarda microsoft türkiye'nin telefonunu verdiler. Onlarda faturayı fakslamamızı istediler. Fatura kayıp onu arıyorum. Dedim belki sen bi yolunu falan biliyorsundur.
- Şimdi sen "0" pc aldın. Lisans ücretini falan ödedin. CD vermediler mi? Ne marka pc?
- HP
- Belki içine bi yerlere falan gömmüşlerdir lam setuplarını flan. Yeni IBM laptoplarda öyle yapıyorlar artık.
- Ne bileyim.
- E peki XP çökünce ne yapacaksın?
- ...

Görüşler

0
mentat
yakinda kar yagsa, elektrik kesilse microsoftun isletememe sisteminden bulunmaya baslayacak..

oem kurulum yapip satan bi sirketin beceriksizligi niye bu sitede haber oluyor (bu baslikla) anlamadim. ayni beceriksizligi linux ile de yapmak mumkun degil mi mesela? yani hic bi hakki olmayan bi user'la kurulu gelen bi linux makineniz olsa, hop diye admin sifresine ulasabiliyo musunuz? ee??
0
conan
Ben bu yazida M$ ile ilgili bir sikayet goremiyorum ki? Neden kizdin sen simdi? Vatan Bilgisayarin bir hatasi ya da beceriksizligi var burada. Onun disinda M$ naapsin ki?
0
St
Vallahi karin yagmasini bilmem ama elekrik kesilmesinde bir alakasi olabilir. Malum elektrik uretim tesislerindeki kritik noktalarda da windows kullanilabiliyor :)
Bu arada hani $u amerikan donanmasinda, denizaltida kurulu windows ile ilgili bir hikaye vardir, bu olay bir mit mi, yoksa tamamen gercek mi? (Bu kadar da olmaz herhalde diye du$unuyorum ama belli olmaz, Micros~1 bu.)
0
parsifal
Genelde rastladığımız davranış durumu burdada karşımıza çıkıyor. Örnek vererek açıklamak gerekirse:

- Abi bu günlerde çok kilo almışsın.

- Sen kendine bak!

...

Burda top karşı tarafa atılarak odak noktasından uzaklaşılmaktadır. Muhabbetin nerelere gelebileceği düşünülemez.

- Abi bu günlerde çok kilo almışsın.

- Evet. Nası verecez bu kiloları

...

Burda konu belirlenmiş ve sonuca giden yolda emin adımlarla ilerlenmektedir.


Ey yazıda ms'u görünce hemen savunmaya geçen sayın kullanıcı nerede ms'a laf etmişim?


Paranoyaklık son safhada, ya windows, ya linux.

Tarafını seç. Savaş başlıyor.


PC'nin markası HP, sistem üzerinde satılıyor. Benim sorunum admin şifresinin bilinmesi veya bilinmemesi değil. Benim sorunum pc'ye atanan kullanıcının hdd'ye data yazamaması. Şifreyi bilmezsin ama tıkır tıkır kullanırsın pc'yi. Zaten zaruri bilgisayar işlerini görmek isteyen kullanıcılar için bu yeterlidir.


Neden? Yoksa PC taksitle mi alındı? Ödemeler yapılınca mı kullanım hakkı verilecek?


"ayni beceriksizligi ..." diyerek zaten kullanıcıya "Seni rezil kullanıcı. Bilmiyosan kullanma!" denmiştir. Halbuki yazının başında kullanıcı profili yeterince açık bir şekilde belirtilmiştir.



Üzerinde Linux kurulu pc almadım bugüne kadar. Bizim buralarda Linux internetten iner, pc'ye kurulur. Ben anlamam oturup seyrederim. Bildiğim kadarıyla root ve şifresi vardır. Ordan her bi halta müdahale edilir. Bunu, kurulu Linux sistem satan şirketlerde heralde aynı şekilde yapıyorlardır ki, beceriksiz kullanıcı aradığında şifreyi sekreter bile verebilsin.

Zaten burda mevzu bahis Kadıköy ve Mecidiyeköy'den ucuza parça toplayıp 2 kuruş kar ile satmaya çalışan bir şirket değil.



Vatan Computer, HP ve MS.



Peki ya sistem giderse ne oluyor? Aldığın yere geri götürüyorsun. Onlar HP'ye yolluyor. Ordan MS'e gönderiyorlar.
Hadi bakalım şimdi topu Linux'a atıyoruz.

Kalın sağlıcakla...
0
mentat
yaw ne linux'cuyum, ne windows'cuyum.. alakam yok, olmasin diye de ugrasiyorum. ama genel olarak fenerli kahvesi gs'li kahvesi tarzinda, anlamsiz buldugum, gereksiz gordugum muhabbetlere muhattap oluyorum.

tepkim yazinin basliginaydi. bir yerlerde birileri birilerini kazikliyor, ve sen bu haberin basligini "Bir XP macerasi" olarak koyuyorsun. biktim hakkaten bu kahve muhabbetinden. her firsatta laf sokmalar, isim takmalar falan ortaokuldan kalan hatiralar bana. genelde pekcok sitede (malesef yabanci) bu tarz yuru be linux, en buyuk opengl, var ya amd en buyuk tarzinda yazilari yazanlara en kibar sekliyle gulumsenir, buyu cocum falan denir. ms'e suna buna saldirip, isletim sistemi (hakkaten ya adi ustunde isletim sistemi iste bu) fanatizmi yapacagimiza kassak, uretmeye cabalasak falan. isteyen istedigi isletim sistemini kullansin. evet linux hem onursal (saygideger) hem de islevsel olarak tercih sebebidir. de bana ne ki ya. bill'in cebine giden para beni niye gersin ki. sanki herkes linux kullansa it sektorunde hic sorun kalmayacak, mureffeh bisey olucaz, refaha bogulucaz mi.

isletim sistemi karsilastirmasi, analizi yapilmaz demiyorum, oraya cekilmesin yazdiklarim. illa ki yapilir. buna da kasilir, ki bu sitede pekcok kisi bunu yapmakta zaten. gayet de bilgilendirici yazilar var, ki bu siteye ugramamin sebebi de zaten yazilarin kalitesi, genelde.

ama yok, zalak kullanicilar word kullancaklar diye adminlikle ugrasamam, yok isletememe sistemi, yok microso~1, cocukca satasmalar, metnin icinde ciddi ve degerli bilgiler olsa bile insani kacirtiyor. sozun ozu takim tutar gibi isletim sistemi hakkinda yorum yaparsaniz ciddiye alinmazsiniz.

tarafini sec kismina gelince de, aynen iade ediyorum. evet uretim platformum windows (sebeplerini gerekirse zevkle tartisirim) ancak son uc senedir uzerimdekileri open source uretime ikna etmis ve mumkun oldugunca isletim sisteminden bagimsiz kod uretmeye cabalayan bir insanim.

kendimi mac seyrederken tribunde, ya bagirmayin bi oturun mac seyrediyoruz surda demis gibi hissettim.

biktiysan cek git kardesim diyosan sen de haklisin aslinda.
0
rkola
cevabim kisa ve net olacak...
EVET
u-la-sa-bi-li-yo-ruz.
eger makinaya fiziksel olarak ulasabiliyorsak. ona da ulasabiliyoruz.
:o)
hadi kal saglicakla...
0
rkola
cevabim kisa ve net olacak...
EVET
u-la-sa-bi-li-yo-ruz.
eger makinaya fiziksel olarak ulasabiliyorsak. ona da ulasabiliyoruz.
:o)
nasil oldugunu merak ediyorsan. lilo ve grub ile ilgili dokumanlari okumani tavsiye ederim.
hadi kal saglicakla...
0
syse
Merhaba,

Bir ay önce HP Multimedia PC aldım ve hikayenizde sözü edildiği gibi fatura fakslama gibi bir saçmalıkla karşılaşmadım CD'yi yanında verdiler ve vermek zorundular.

Verilen CD belki arkadaşınızın kafasını karıştırmış olabilir çünkü bu CD dışarıda satılan XP CD'lerinin (Hologram yok.) aksine farklı bir tasarıma sahip sanki bir donanımın driver CD'si gibi.
CD'nin ön yüzünde beyaz zemin üzerine "Business Desktops Operating System CD - Microsoft Windows XP Home SP1" yazar bunu gözünden kaçırmış olabilir diye düşünüyorum çünkü benzer bir yanılgıya kutuyu ilk açtığımda bende düşmüştüm.

Esen Kalın.
KARTAL POLAT
0
mfayks
Hocam hiçbir markalı sistem ile (yerli markalar hariç) XP cd'si gelmez ben HP yetkili servisinde çalışlıyorum sistemlerle beraber HP recovery cd ve Os cd diye 2 cd gelir ve kurlumu okadar kolaydır ki neredeyse 3 tuşa basıp kurarsınız arkadaşınızın gözünden kaçmış olabilir tamam bende M$ ürünlerini ve os lerini sevmem ama bunu HP gibi Linux'a sonsuz destek veren bir markaya mal etmeyelim.
0
murat09
F8 tuşu herhalde çalışıyordur, güvenli/safe mode'e girip, "Administrator" kullanıcısıyla denemişmi arkadaşınız? Büyük bir ihtimalle şifresi yoktur...
Flame ON:
Ha, parasını ödeyip aldığınız bir PC de işletim sistemi ne olursa olsun default user'in "limited user" bırakılması ve Administrator şifresinin -varsa- bir yerlerde verilmemesi büyük bir SORUMSUZLUK ve FIRSATÇILIK örneği, onuda unutmamak lazım.
Nolacaktı, arkadaş gidecekti bir sorun olduğunda paşa paşa "bilgisayarcısına(!)", diyecekleri yanıtı şimdiden duyar gibiyim:
"Yazılım arızaları garanti dışıdır, ücretini öderseniz tamir edebiliriz!"
Adı, şanı ne olursa olsun bu "bilgisayarcı" anlayışı devam ettiği sürece son kullanıcılar azap çekmekten kurtulamayacaklar ama, bu anlayışa son vermekde son kullanıcıların elinde. Tek yapacakları şey, bunlardan sistem almamak ve aldırmamak!
0
fleaux
Hp ye laf yok.. superdir ve işletim sistemini hep verir benim bildiğim kadarıyla cok ciddi bir firmaa....
Görüş belirtmek için giriş yapın...

İlgili Yazılar

CD-Rom 48x Media Yalanı

sundance

Uzun süredir merak ediyordum, bu CD-Writerların yazma hızı nereye gidecek diye. En son 40x çıkınca, fiyatı da makul olunca hemen aldım. Tabi ki ilk iş son hızla cd yazmak. Fakat hayretle gördüm ki 40x cdwriter, 24x cdwriterdan pek de hızlı yazmıyordu. Windows altında Nero ile denedim, Linux altında Xcdroast ile sonuç aynı.

Ne demiş atalarımız, en doğrusu her zaman komut satırıdır bu yüzden en son Linux altında Cd-record ile cd yazmaya kalktım ve hayretle gördüm ki, üstünde 48x yazan cd max 24 hızlı, genelde de 16 hızlı yazıyor. Sanırım yeni nesil CDR mediasının özelliği, siz 40 hızlı yaz deseniz de, media buna izin vermezse, cd yanmıyor, sadece yazma hızını düşürüyor. Ve anladığım kadarıyla piyasada 40`ı boşverin 24 üstü yazılabilen CDR yok.

Türkiye OECD sonuncusu

FZ

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından gerçekleştirilen ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu OECD üyesi 30 ülkeyi kapsayan 'Dünya Ölçeği Türkiye Gerçeği Raporu'nun birinci bölümü dün açıklandı. OECD, Dünya Ekonomik Forumu (WEF), Uluslararası İşletme ve İdare Enstitüsü (IMD), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Uluslararası Haberleşme Birliği (ICU), Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerinden yararlanılarak yapılan ve 12 farklı alanı mercek altına alan araştırmada, Türkiye'nin özellikle sağlık, eğitim, bilim ve teknoloji alanında 'karanlık tablo' çizdiği belirtildi.

Türkiye, uluslararası alanda rekabet edebilirlik, büyümeye bağlı rekabet edebilirlik, teknoloji, yenilik ve gelişim dereceleri ile endüstriyel üretim ve büyüme endeksine göre 30'uncu, iş verimliliği ve şirket operasyonları ve strateji derecelerinde 29'uncu sırada. Sokaklarının ancak yüzde 28'inde kaldırım bulunan Türkiye, bu oranla 30 ülke arasında 29'uncu, havaalanı endeksine göre ise 15'inci sırada yer alıyor. Türkiye'de halen her 100 kişiden 35'inin cep telefonu (GSM) olmasına karşın 30 ülke arasında 29'uncu sırada olmaktan da kurtulamıyor. Türkiye, internet servis kullanımında her 10 bin kişide 729 kişiyle 29'uncu, her yüz kişide dört kişilik bilgisayar sayısı ile 30'uncu sırada yer alıyor.

Kaynak: Radikal

CCIE'ler Ne Yer Ne İçer?

FZ

CCIE'ler yani Cisco Certified Internetworking Expert sertifikasına sahip uzmanlar ne yapar ne eder? Bu sertifikanın anlamı nedir? Ağ uzmanlığı nasıl bir şeydir? Üniversite sınavı, CISCO sınav kıyaslaması nasıldır? Söz konusu sertifikayı alan bilgisayarcıların hayatı nasıl değişmektedir? CISCO sertifikasyonu bilgisayar uzmanlarını tek bir şirkete yöneltip kötü bir oluşuma mı yol açmaktadır? Milliyet Bilişim sormuş ağ uzmanları cevaplamış burada ve devamında.

ODTÜ Teknokent 5 Yılda 10 Kat Büyüdü (Peki Ya Silikon Vadisi?)

FZ

Radikal'deki habere göre ODTÜ Teknokent'in 2002'de 25 milyon dolar olan cirosu, yaklaşık 10 kat büyüyerek 250 milyon YTL'ye çıktı. 2005'te 149 olan firma sayısı 195'e ulaştı. 7 yıl önce 12 bin metrekarelik alanda hizmet verirken, şimdi 80 bin metrekarelik kapalı alan var. Teknokent'in AB ülkeleri, Uzakdoğu ülkeleri, ABD, Türki cumhuriyetleriyle İsrail ve Katar gibi ülkelere teknoloji ihraç ettiği belirtilmiş. Yazının sonundaki bir cümle ise dikkat çekici:

Türkiye'de Açık Kaynaklı Biyoteknoloji

arikan

DNA koddur. Bilgisyar kodu birler ve sifirlardan olusurken, hayat bicimlerini tanimlayan DNA seker, fosfat ve A (Adenine), C (Cytosine), G (Guanine), ve T (Thymine) harfleriyle tanimlanan azotlu baz dizilerden olusmaktadir. DNA ile bilgisayar kodu arasindaki iliski su sekilde saglanmaktadir:

A = 00
C = 10
G = 01
T = 11

Bugun birler ve sifirlar ile yaratilmis yazilimlar acik olarak dagitilabiliyorsa ayni durum DNA kodlari ile yaratilmis biyoteknolojik urunler icin de gecerli olmalidir. Turkiye'de bu durum nasil anlasiliyor?